1. yorgun
Biz yorgunduk.
Yorgun değilim. "Ben de."
Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım.
Yorgun musun?
Oldukça yorgun görünüyordu.
O, bir arkadaşına çok yorgun ve güçsüz hissettiğini söyledi.
Yorgun görünüyorsun.
O yorgun görünüyor.
Gözlerim yorgun.
Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
2. yorucu
Onun işi çok zor ve yorucu.
Bu pis ve yorucu bir iş.