1. zeki
Oğlunuz gerçekten zeki.
O, çok zeki bir çocuktur.
Çok zeki bir çocuğa benzemiyor.
John Bill'den daha zeki.
O çok zeki.
Thomas onu çok zeki olarak dikkate almadı.
O gerçekten zeki, değil mi?
O sahiden zeki, değil mi?
Keşke daha zeki olsaydım.
2. akıllı
トルコ語 "という言葉chytrý"(akıllı)集合で発生します。
Povahová přídavná jména turecky