1. yakışıklı
Polonyalı erkekleri yakışıklı buluyorum.
O, yakışıklı ve akıllıdır.
Yakışıklı mıyım yoksa değil miyim?
Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli.
Felicja'nın çocukları, babaları Łazarz'ın Justin Bieber'dan daha yakışıklı olduğunu düşünüyorlar.
トルコ語 "という言葉gut aussehend"(yakışıklı)集合で発生します。
ingilizce almanca