1. bilgi
Özellikli bilgi istiyorum.
Nazlı sorunu çözmek için önceden sahip olduğu bilgiyi kullandı.
Dünyayı değiştiren iletişimdir, bilgi değil.
Perry ondan değerli bilgi aldı.
Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
Bana bir parça bilgi getirdi.
トルコ語 "という言葉knowledge"(bilgi)集合で発生します。
İngilizce Kelimeler: En Önemli 1000 İsim 301 - 325