1. dün
Dün meşguldüm.
Dün depremden dolayı, Japonya'da çok sayıda bina çöktü.
Dün gece yatakta kitap okurken, ışık açıkken uykuya dalmışım.
Dün çok yedim ve şimdi kötü hissediyorum.
Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.
Dün onlar hayvanat bahçesine otobüs ile gitti.
Tom'un dün gece geç saatlere kadar çalıştığını duydum. Doğru mudur?
Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
Dün eğlence parkında öğretmenime rastladım.
Tom dün baktığı arabayı almamaya karar verdi.
Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?
Amcam dün bana bir kitap verdi. Kitap bu.
トルコ語 "という言葉jučer"(dün)集合で発生します。
Dani u tjednu