1. grup
O grup insanlar neredeyse yok oldular.
Grup bombalama sorumluluğunu üstlendi.
Bir grup çete parayı çaldı.
Şirket savaştan hemen sonra başlayan bir grup girişimci tarafından alındı.
Grup, gelecek turla ilgili çok heyecanlı.
トルコ語 "という言葉group"(grup)集合で発生します。
Turkish | Travel & People