1. heyecanlı
Ela'nın annesi çok heyecanlı.
Kız kardeşin bana heyecanlı bir hikaye anlattı.
Heyecanlı görünüyordu.
2. canlı
Kızı çok kibar ve canlı.
O, büyük babanın canlı görüntüsüdür.
Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?
Hiçbir şey bir resimden daha canlı değildir.