1. beş
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Beş mahkûm yeniden tutuklandı, ancak diğer üçü hâlâ serbest.
Beş kilo aldım.
Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.
Yaklaşık beş yüz yıl önce onlar Peru'da imparatorluklarını kurmuşlardı.
Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.
Bu cümle kırk beş harften kurulmuştur.
Ben, beş yıl içinde, ilk kez Yoshida ile görüştüm.
Saat şimdi yedi kırk beş.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
İstasyondan yürüyerek eve gitmek yalnız beş dakika.
Beş itfaiye aracı yangın mahalline aceleyle gitti.
O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.
トルコ語 "という言葉năm"(beş)集合で発生します。
Vietnamcada Sayılar2. yıl
Geçen yıl Londra'ya gittik.
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
Bir yıl ya da benzer sürede İngilizceye hakim olmak imkansızdır.
Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.
Orijinalde "su kuyusu" anlamına gelen "hutong" sözcüğü, Moğol dilinden yaklaşık 700 yıl önce gelmiştir.
Hawaii'de tüm yıl denizde yüzebilirsiniz.
Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.
Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.
Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
Onun bu yıl üniversiteden mezun olamaması gülünecek bir şey değil.
Çok sayıda turist her yıl Kyoto'u ziyaret eder.
Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var.
Lajos, üç yıl önce Szeged'de yaşamak istediğini söylemişti.
Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
Shakespeare'in doğduğu yer, Stratford-on-Avon, her yıl bir sürü turist tarafından ziyaret edilir.