Enterman

 0    61 フィッシュ    talhaungan
mp3をダウンロードする 印刷 遊びます 自分をチェック
 
質問 答え
critical
学び始める
kritik
adjustment
学び始める
ayarlama
identiyf
学び始める
kimlik, tanımlamak belirtmek
skim
学び始める
sıyırmak
based on
学び始める
dayalı
simutaneously
学び始める
aynı anda
trap
学び始める
tuzak
accuary
学び始める
doğruluk, kesinlik
accurate
学び始める
doğru
illustrate
学び始める
gözünde canlandırmak,örnekleme
unified
学び始める
birleşik
occur
学び始める
meydana gelmek(reading and listening occur on the same day)
consistant
学び始める
tutarlı
governed by
学び始める
tarafından yönetilen
surpass
学び始める
aşmak
usage
学び始める
kullanım
abandoned
学び始める
terkedilmiş
herd
学び始める
sürü
eyesight disorders
学び始める
görme bozuklukları
eyesight // hearing
学び始める
görme // işitme
blurred vision
学び始める
bulanık görüş
valueble // benefit
学び始める
değerli // fayda
dispute // to settle a dispute
学び始める
anlaşmazlık // bir anlaşmazlığı çözmek için
intention
学び始める
niyet
commit
学び始める
işlemek, (kağıda işlemek)
trusthworthy
学び始める
güvenilir
chores
学び始める
ev işleri
agility
学び始める
çeviklik
received
学び始める
kabul edilmiş
receive
学び始める
teslim almak
bring up
学び始める
konuyu açmak, ÇOCUK BÜYÜTMEK
get through
学び始める
Üstesinden gelmek
needy, poor
学び始める
muhtaç, fakir
recommendation
学び始める
öneri
prospect
学び始める
olasılık, umut, potansiyel
through
学び始める
vasıtasıyla, yoluyla-boyunca
throughout
学び始める
boyunca
thought
学び始める
düşünce
get stuck in traffic
学び始める
trafikte sıkışıp kalmak
familiar with
学び始める
benzer
avoid exercising (v+ing)
学び始める
egzersiz yapmaktan kaçının (v+ing)
afterwards, subsequently
The book discusses his illness and subsequent resignation from politics. Those explosions must have been subsequent to our departure, because we didn't hear anything.
学び始める
daha sonra, daha sonra
after, later, later on,
Kitap onun hastalığını ve ardından siyasetten istifasını tartışıyor. Bu patlamalar bizim yola çıkmamızdan sonra olmuş olmalı çünkü hiçbir şey duymadık
swift
学び始める
süratli
refurbished
学び始める
yenilenmiş
clarity
学び始める
netlik
reputation
学び始める
itibar
made up
学び始める
yapılan
take off
学び始める
havalanmak
put out
学び始める
söndürmek
take it easy
学び始める
boşver
eliminate
学び始める
elemek
priestess
学び始める
rahibe
inspiration, inspirational
学び始める
ilham (isim), ilham verici(sıfat)
intervention
学び始める
müdahale(isim)
last
His last job was in a different city.
学び始める
son (sıfat)
threat
学び始める
tehdit(isim)
İmpose
to force someone to do what they do not want
学び始める
Empoze etmek, zorlamak
enforce, constrain
Executive
学び始める
Yönetici
Execute
1-He could not execute his plan. 2-He could not execute his plan. 3-The roll-out of the software was executed on time. 4-That seems like a poorly executed portrait. 5-We collected the data, but the analysis was executed by a computer.
学び始める
Birini öldürmek(put to kill) 2-uygulamak, yerine getirmek(accomplish,
1-. O, planını uygulayamazdı. 2-. Planını uygulayamadı. ---3-Yazılımın sunumu zamanında yapıldı. 4- Bu kötü yapılmış bir portre gibi görünüyor. ----5- Verileri biz topladık, ancak analiz bir bilgisayar tarafından gerçekleştirildi.
Execution(isim)
学び始める
İcra, idam, uygulama(hepsi isim)
Conduct
Even in future, the ECB must not permit its own conduct to give rise to moral hazards.(isim). The time when we could conduct this type of policy is now past.(verb)
学び始める
Yönetmek, yürütmek(verb), Davranış(isim)
Gelecekte bile ECB kendi davranışlarının ahlaki tehlikelere yol açmasına izin vermemelidir.(isim) Bu tür bir politika yürütebileceğimiz zamanlar artık geride kaldı.(verb)

コメントを投稿するにはログインする必要があります。