質問 |
答え |
Yaşadığım ev Colón Caddesi'nde. 学び始める
|
|
La casa donde vivo está en la calle de Colón.
|
|
|
Ev numarası iki yüz kırk; Odamız üçüncü kattadır. 学び始める
|
|
El número de la casa es doscientos cuarenta; nuestro cuarto está en el tercer piso.
|
|
|
İspanya'daki üçüncü kat Amerika Birleşik Devletleri'ndekiyle aynı şey değil. 学び始める
|
|
El tercer piso en España no es la misma cosa que en los Estados Unidos.
|
|
|
İspanya'da birinci kat üst kattadır. 学び始める
|
|
En España el primer piso está arriba.
|
|
|
Birinci kata çıkmak için bir kat, ikinci kata çıkmak için iki kat, üçüncü kata çıkmak için de üç kat merdiven çıkmam gerekiyor. 学び始める
|
|
Tengo que subir un tramo de la escalera para llegar al primer piso, dos tramos de la escalera para llegar al segundo piso y tres tramos para llegar al tercer piso.
|
|
|
Zemin katta bir dükkan ve bir fırın bulunmaktadır. 学び始める
|
|
En el piso bajo hay una tienda y una panadería.
|
|
|
Zemin katın altında bodrum katı bulunmaktadır. 学び始める
|
|
Debajo del piso bajo está el sótano.
|
|
|
学び始める
|
|
Allí vive nuestro portero.
|
|
|
İspanya'da kapıcı zemin katta oturur, bodrumda değil. 学び始める
|
|
En España el portero vive en el piso bajo, no en el sótano.
|
|
|
Evde yaşayanlar veya birini ziyaret edenler dışında kimsenin geçmesine izin verilmez. 学び始める
|
|
Ninguna persona puede pasar por allí sino los que viven en la casa o que visitan a alguien.
|
|
|
Evimizde asansör bulunmaktadır. 学び始める
|
|
En nuestra casa hay un ascensor.
|
|
|
Asansörle inip çıkıyoruz. 学び始める
|
|
Vamos arriba y abajo en el ascensor.
|
|
|
Bu, yukarı veya aşağı yürümekten çok daha kolaydır. 学び始める
|
|
Esto es mucho más fácil que subir o bajar a pie.
|
|
|
学び始める
|
|
|
|
|
Bütün evler taştan yapılmamıştır. 学び始める
|
|
No todas las casas son de piedra.
|
|
|
Ülkemizde birçok ev ahşaptan yapılmıştır. 学び始める
|
|
Muchas casas en nuestro país son de madera.
|
|
|
学び始める
|
|
El tejado de nuestra casa es plano.
|
|
|
Tüm çatılar düz değildir. 学び始める
|
|
No son planos todos los tejados.
|
|
|
Kiliselerin çatıları farklıdır. 学び始める
|
|
Los tejados de las iglesias son de otra forma.
|
|
|
Yaz aylarında geceleri çatıya çıkıyoruz, çünkü orası eve göre daha serin oluyor. 学び始める
|
|
En el verano subimos al tejado por la noche, porque allí hace más fresco que en la casa.
|
|
|
Evin önünde küçük bir park var. 学び始める
|
|
Enfrente de la casa hay un pequeño parque.
|
|
|
İlkbahar ve yaz aylarında orada top oynarız. 学び始める
|
|
Allí jugamos a la pelota en la primavera y en el verano.
|
|
|
Ayrıca tenis oynuyoruz ve sonbaharda futbol oynuyoruz. 学び始める
|
|
Jugamos también al tenis y en el otoño jugamos al fútbol.
|
|
|