Turkish sentences from Tatoeba 12

 0    1,000 フィッシュ    aleksandra.eska
mp3をダウンロードする 印刷 遊びます 自分をチェック
 
質問 答え
Please tell me about it.
学び始める
Lütfen bana ondan bahset.
Please tell Tom to wait.
学び始める
Lütfen Tom'a beklemesini söyle.
Please turn off the gas.
学び始める
Lütfen gazı kapa.
Please write with a pen.
学び始める
Lütfen bir kalem ile yaz.
Production fell rapidly.
学び始める
Üretim hızla düştü.
Promises should be kept.
学び始める
Sözler tutulmalıdır.
Push the button, please.
学び始める
Butona basın, lütfen.
Put it back on the desk.
学び始める
Onu masaya geri koy.
Put the garbage outside.
学び始める
Çöpü dışarı koyun.
Put your books in order.
学び始める
Kitaplarınızı düzeltin.
Rosa Parks was arrested.
学び始める
Rosa Parks tutuklandı.
Sam, what are you doing?
学び始める
Sam, ne yapıyorsun?
School begins in spring.
学び始める
Okul baharda başlar.
Seven is a lucky number.
学び始める
Yedi şanslı bir sayıdır.
She aimed at the target.
学び始める
O, hedefe nişan aldı.
She always looked happy.
学び始める
O her zaman mutlu görünüyordu.
She always smiles at me.
学び始める
O her zaman bana gülümsüyor.
She and I usually agree.
学び始める
O ve Ben genellikle aynı fikirdeyiz.
She answered with a nod.
学び始める
O başını öne eğerek cevap verdi.
She approved of my plan.
学び始める
O benim planımı onayladı.
She asked him questions.
学び始める
O, ona sorular sordu.
She asked me a question.
学び始める
O bana bir soru sordu.
She bent over the child.
学び始める
O, çocuğun üzerine eğildi.
She bought a dozen eggs.
学び始める
O, bir düzine yumurta satın aldı.
She bought him a camera.
学び始める
Ona bir kamera satın aldı.
She bought him a ticket.
学び始める
Ona bir bilet satın aldı.
She called her bear Ted.
学び始める
Ona ayısını Ted olarak çağırdı.
She came here to see me.
学び始める
O buraya beni görmeye geldi.
She came with good news.
学び始める
O iyi haberle geldi.
She changed the subject.
学び始める
O konuyu değiştirdi.
She chose the red dress.
学び始める
O kırmızı elbiseyi seçti
She didn't need to come.
学び始める
Onun gelmesine gerek yoktu.
She doesn't like soccer.
学び始める
O futbolu sevmez.
She doesn't speak to me.
学び始める
O benimle konuşmuyor.
She drank a cup of milk.
学び始める
O bir bardak süt içti.
She easily catches cold.
学び始める
O kolayca soğuk alır.
She forced him to do it.
学び始める
O, onu yapması için onu zorladı.
She forgot to write him.
学び始める
O ona yazmayı unuttu.
She gave a vague answer.
学び始める
O belirsiz bir cevap verdi.
She gave birth to twins.
学び始める
O, ikiz doğurdu.
She gave me a shy smile.
学び始める
O bana utangaç bir gülümseme verdi.
She gave us lots to eat.
学び始める
O bize yiyecek çok şey verdi.
She got ready for lunch.
学び始める
O öğle yemeği için hazırdı.
She got wet to the skin.
学び始める
O, iliklerine kadar ıslanmıştı.
She hardly ate anything.
学び始める
O çok az şey yedi.
She has a bad head cold.
学び始める
O kötü şekilde kafasını üşütmüş.
She has attractive eyes.
学び始める
Onun çekici gözleri var.
She has gone to America.
学び始める
O Amerika'ya gitti
She has large blue eyes.
学び始める
Onun büyük mavi gözleri var.
She has plenty of books.
学び始める
Onun bol kitapları var.
She has to stop smoking.
学び始める
O sigarayı bırakmak zorundadır.
She hates green peppers.
学び始める
O, yeşil biberlerden nefret ediyor.
She ignored him all day.
学び始める
O onu bütün gün görmezden geldi.
She is a charming woman.
学び始める
O büyüleyici bir kadındır.
She is a cheerful giver.
学び始める
O neşeli bir verici.
She is a friend of mine.
学び始める
O benim bir arkadaşım.
She is a regular beauty.
学び始める
O düzenli bir güzellik.
She is a selfish person.
学び始める
O bencil bir kişidir.
She is a stranger to me.
学び始める
O benim için bir yabancıdır.
She is a very kind girl.
学び始める
O çok nazik bir kız.
She is a wonderful wife.
学び始める
O harika bir eştir.
She is an expert typist.
学び始める
O bir uzman daktilocu.
She is as busy as a bee.
学び始める
O bir arı kadar meşguldür.
She is as young as I am.
学び始める
O, benim kadar genç.
She is as young as I am.
学び始める
O benim kadar gençtir.
She is blackmailing him.
学び始める
O ona şantaj yapıyor.
She is down with a cold.
学び始める
O soğuk algınlığından hasta oldu.
She is dressed in white.
学び始める
O beyaz giymiş.
She is eighteen at most.
学び始める
O en çok on sekizdir.
She is getting prettier.
学び始める
O güzelleşiyor.
She is good at swimming.
学び始める
O, yüzmede iyidir.
She is good at swimming.
学び始める
O yüzmede iyidir.
He's eating lunch now.
学び始める
O şimdi öğle yemeği yiyor.
She is his present wife.
学び始める
O onun şimdiki eşi.
She is in a green dress.
学び始める
O yeşil bir elbise giymişti.
She is in her hotel now.
学び始める
O şimdi otelinde.
She is in love with him.
学び始める
O ona aşıktır.
She is listening to him.
学び始める
O onu dinliyor.
She is not always happy.
学び始める
O her zaman mutlu değildir.
She is off duty tonight.
学び始める
O bu gece izinli.
She is out on an errand.
学び始める
O bir iş için dışarı gitti.
She is proud of her son.
学び始める
O, oğlu ile gurur duymaktadır.
She is very hardworking.
学び始める
O çok çalışkan.
He's very intelligent.
学び始める
O çok zeki.
She is wearing a brooch.
学び始める
O bir broş takıyor.
She kept silent all day.
学び始める
O tüm gün sessiz kaldı.
She knocked on the door.
学び始める
O kapıyı çaldı.
She knows many proverbs.
学び始める
O birçok atasözleri bilir.
She lay awake all night.
学び始める
O bütün gece uyanık yattı.
She liked him right off.
学び始める
O, onu hemen sevdi.
She likes to read books.
学び始める
O kitap okumayı seviyor.
She likes to walk alone.
学び始める
O yalnız yürümeyi sever.
She lived a lonely life.
学び始める
Yalnız bir hayat yaşadı.
She made a bet with him.
学び始める
O onunla bir bahse girdi.
She made him a new coat.
学び始める
O ona yeni bir ceket yaptı.
She made him a new suit.
学び始める
O ona yeni bir takım yaptı.
She makes a good living.
学び始める
O iyi bir yaşam sağlamaktadır.
She may spill the beans.
学び始める
O, ağzından kaçırabilir.
She must be forty or so.
学び始める
O kırk ya da yaklaşık olmalı.
She prefers quiet music.
学び始める
O, sakin müziği tercih ediyor.
She said she had a cold.
学び始める
O, soğuk algınlığı olduğunu söyledi.
She sat on a hard chair.
学び始める
O sert bir sandalyeye oturdu.
She scared the cat away.
学び始める
O, kediyi korkutup kaçırdı.
She sent him a postcard.
学び始める
O ona bir kartpostal gönderdi.
She shooed him outdoors.
学び始める
O onu dışarı kışkışladı.
She showed me her album.
学び始める
O, bana albümünü gösterdi.
She shuddered with cold.
学び始める
O, soğuktan titriyordu.
She speaks Spanish well.
学び始める
O, iyi İspanyolca konuşur.
She spoke Japanese well.
学び始める
O, Japoncayı iyi konuştu.
She struggled to get up.
学び始める
O kalkmak için çabaladı.
She studies mathematics.
学び始める
O matematik eğitimi alıyor.
She supports her family.
学び始める
O, ailesini destekler.
She telephoned just now.
学び始める
O şimdi telefon etti.
She told me where to go.
学び始める
O bana nereye gideceğini söyledi.
She took care of my dog.
学び始める
O, benim köpeğime baktı.
She took him to the zoo.
学び始める
O onu hayvanat bahçesine götürdü.
She took me by surprise.
学び始める
O beni gafil avladı.
She turned on the light.
学び始める
O, lambayı açtı.
She used to be diligent.
学び始める
O çalışkandı.
She usually wears jeans.
学び始める
O genellikle kot pantolon giyer.
She visited the teacher.
学び始める
O, öğretmeni ziyaret etti.
She walked in the woods.
学び始める
O, ormanda yürüdü.
She wants to keep a cat.
学び始める
O, bir kedi bakmak istiyor.
She was about to go out.
学び始める
O, dışarı çıkmak üzereydi.
She was aching all over.
学び始める
Onun her tarafı ağrıyordu.
She was dressed in wool.
学び始める
O yünlü giyinmişti.
She was in a silk dress.
学び始める
O ipek bir elbise giymişti.
She was late once again.
学び始める
Bir kez daha geç kalmıştı.
She witnessed the crime.
学び始める
O, suça tanık oldu.
She wore a simple dress.
学び始める
O sade bir elbise giymişti.
She wouldn't let him in.
学び始める
O, onun içeri girmesine izin vermezdi.
She'll love him forever.
学び始める
O onu sonsuza dek sevecek.
She'll make a good wife.
学び始める
O iyi bir eş olacaktır.
She'll try it once more.
学び始める
O onu bir kez daha deneyecek.
She's a soccer champion.
学び始める
O bir futbol şampiyonudur.
She's not young, is she?
学び始める
O, genç değil, değil mi?
Should I fill it in now?
学び始める
Onu şimdi doldurmalı mıyım?
Show me another example.
学び始める
Bana bir örnek daha göster.
Shut the door, will you?
学び始める
Kapıyı kapatacak mısın?
Slavery was legal there.
学び始める
Kölelik orada yasal idi.
Smith was an honest man.
学び始める
Smith dürüst bir adamdı.
Some people like danger.
学び始める
Bazı insanlar tehlike severler.
Someone broke my camera.
学び始める
Birisi kameramı bozdu.
Someone is watching you.
学び始める
Biri seni gözlüyor.
Someone is watching you.
学び始める
Birisi sizi izliyor.
Someone stole my wallet.
学び始める
Birisi cüzdanımı çaldı.
Sorry, we're full today.
学び始める
Üzgünüm, bugün doluyuz.
Spell your name, please.
学び始める
İsmini hecele, lütfen.
Steel traps are illegal.
学び始める
Çelik tuzakları yasadışıdır.
Steve did not come home.
学び始める
Steve eve gelmedi.
Steve looked very happy.
学び始める
Steve çok mutlu görünüyordu.
Stop speaking right now.
学び始める
Derhal konuşmayı kes.
Study English every day.
学び始める
Her gün İngilizce çalış.
Swimming is easy for me.
学び始める
Yüzme, benim için kolaydır.
Sydney is far from here.
学び始める
Sydney buradan çok uzak.
Sydney is far from here.
学び始める
Sydney buradan uzak.
Take a look at this map.
学び始める
Bu haritaya bir göz at.
Take care of yourselves!
学び始める
Kendinize dikkat edin!
Take heed of her advice.
学び始める
Onun tavsiyesine dikkat et.
Take things as they are.
学び始める
Şeyleri olduğu gibi kabul al.
Take this box away soon.
学び始める
Bu kutuyu kısa zamanda götür.
Take whichever you like.
学び始める
Hoşlandığın herhangi birini al.
Take whichever you want.
学び始める
İstediğiniz her hangi birisini alın.
Taro died two years ago.
学び始める
Taro iki yıl önce öldü.
Taro is not always here.
学び始める
Taro her zaman burada değil.
Taro, could you help me?
学び始める
Taro, sen bana yardım edebilir misin?
Tell me about your plan.
学び始める
Bana planından bahset.
Tell me where she lives.
学び始める
Bana onun nerede yaşadığını söyle.
Tell us what to do next.
学び始める
Bize sonra ne yapacağımızı söyle.
Texas borders on Mexico.
学び始める
Teksas Meksika'ya sınırdır.
Thank you for listening.
学び始める
Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
Thank you for your time.
学び始める
Zamanınız için teşekkür ederim.
That book is a new book.
学び始める
O kitap yeni bir kitaptır.
That boy has black hair.
学び始める
O çocuk siyah saçlı.
That boy is his brother.
学び始める
O çocuk, onun erkek kardeşi.
That boy is intelligent.
学び始める
O çocuk zeki.
That coffee smells good.
学び始める
O kahve güzel kokuyor.
That couldn't be helped.
学び始める
Ona yardım edilemedi.
That dog runs very fast.
学び始める
Bu köpek çok hızlı koşar.
That factory makes toys.
学び始める
O fabrika oyuncaklar yapar.
That mine has shut down.
学び始める
O maden kapandı.
That painting is a copy.
学び始める
O resim bir kopyadır.
That sounds interesting.
学び始める
O, ilginç görünüyor.
That watch is very nice.
学び始める
Şu saat çok hoş.
That woman has two bags.
学び始める
O kadının iki çantası var.
That would be difficult.
学び始める
O zor olurdu.
That's a bad day for me.
学び始める
Benim için kötü bir gün.
That's a bright idea.
学び始める
O parlak bir fikir.
That's absolutely right.
学び始める
O, kesinlikle doğru.
That's altogether wrong.
学び始める
O tamamen yanlış.
That's beside the point.
学び始める
Onun konuyla ilgisi yok.
That's enough for today.
学び始める
Bugün için yeterlidir.
That's exactly my point.
学び始める
Tam olarak demek istediğim odur.
That's not Jack's fault.
学び始める
O, Jack'in hatası değil.
That's not what I heard.
学び始める
Duyduğum o değil.
You're very kind.
学び始める
Çok naziksiniz.
That's why he got angry.
学び始める
Onun öfkelenmesinin nedeni odur.
The appeal was rejected.
学び始める
Başvuru reddedildi.
The army had to retreat.
学び始める
Ordu geri çekilmek zorunda kaldı.
The baby began to crawl.
学び始める
Bebek emeklemeye başladı.
The baby can't walk yet.
学び始める
Bebek henüz yürüyemiyor.
The baby cried for milk.
学び始める
Bebek süt için ağladı.
The baby is fast asleep.
学び始める
Bebek derin uykuda.
The baby started to cry.
学び始める
Bebek ağlamaya başladı.
The baby stopped crying.
学び始める
Bebek ağlamayı kesti.
The balloons are bright.
学び始める
Balonlar ışıl ışıllar.
The bird is in its nest.
学び始める
Kuş yuvasında.
The box is almost empty.
学び始める
Kutu neredeyse boş.
The box was almost full.
学び始める
Kutu neredeyse doluydu.
The boy feared the dark.
学び始める
Çocuk karanlıktan korktu.
The boy lay on the sofa.
学び始める
Çocuk kanepeye uzandı.
The broken doll is mine.
学び始める
Kırık bebek benim.
The buffalo were killed.
学び始める
Bizonlar öldürüldü.
The bus hasn't come yet.
学び始める
Otobüs henüz gelmedi.
The candle has gone out.
学び始める
Mum söndü.
The car battery is dead.
学び始める
Akü ölü.
The car bumped the tree.
学び始める
Araba ağaca çarptı.
The castle is beautiful.
学び始める
Kale güzeldir.
The cat arched its back.
学び始める
Kedi sırtını kabarttı.
The cat caught the rats.
学び始める
Kedi sıçanları yakaladı.
The cat ran up the tree.
学び始める
Kedi ağaca tırmandı.
The charge was not true.
学び始める
Suçlama doğru değildi.
The cup is made of gold.
学び始める
Bu kupa altından yapılmıştır.
The curtain caught fire.
学び始める
Perde ateş aldı.
The Czar was overthrown.
学び始める
Çar devrildi.
The desk drawer is open.
学び始める
Masa çekmecesi açık.
The doctor is concerned.
学び始める
Doktor ilgilidir.
The dog is on the chair.
学び始める
Köpek sandalyenin üstünde.
The dog ran after a fox.
学び始める
Köpek bir tilkiyi kovaladı.
The dog walked backward.
学び始める
Köpek geriye doğru yürüdü.
The door is opening now.
学び始める
Kapı şimdi açılıyor.
The door would not open.
学び始める
Kapı açılmazdı.
The doorbell is ringing.
学び始める
Kapı zili çalıyor.
The engine doesn't work.
学び始める
Motor çalışmaz.
The facts are not clear.
学び始める
Gerçekler açık değildir.
The front door was open.
学び始める
Ön kapı açıktı.
The furniture was dusty.
学び始める
Mobilya tozluydu.
The game was called off.
学び始める
Oyun iptal edildi.
The game was rained out.
学び始める
Oyun yağmurdan dolayı durduruldu.
The grass needs cutting.
学び始める
Otlar kesilmeli.
The guests are all gone.
学び始める
Misafirlerin hepsi gittiler.
The hen has laid an egg.
学び始める
Tavuk bir yumurta yumurtladı.
The hotel is down there.
学び始める
Otel oradadır.
The house has been sold.
学び始める
Ev satıldı.
The house was ablaze.
学び始める
Ev alevler içindeydi.
The Indians were hungry.
学び始める
Kızılderililer açtı.
The jet landed at Tokyo.
学び始める
Jet Tokyo'da indi.
The job is a lot of fun.
学び始める
Çok eğlenceli iş.
The lady is over eighty.
学び始める
Bayan seksenin üzerinde.
The letter made her sad.
学び始める
Mektup onu üzdü.
The man groaned in pain.
学び始める
Adam acı içinde inledi.
The man is all but dead.
学び始める
Adam ölüden başka birşey değil.
The man is eating bread.
学び始める
Adam ekmek yiyor.
The moon is already out.
学び始める
Ay zaten çıktı.
The nation was at peace.
学び始める
Ulus barış halindeydi.
The news made her happy.
学び始める
Haber onu mutlu yaptı.
The news made her happy.
学び始める
Haberler onu sevindirdi.
The news made him happy.
学び始める
Haber onu mutlu etti.
The news quickly spread.
学び始める
Haber hızla yayıldı.
The odds are against us.
学び始める
Şans bize karşı.
The old man looked wise.
学び始める
Yaşlı adam akıllı görünüyordu.
The only answer was war.
学び始める
Tek cevap savaştı.
The order came too late.
学び始める
Sipariş çok geç geldi.
The organization failed.
学び始める
Organizasyon başarısız oldu.
The party was a flop.
学び始める
Parti bir fiyaskoydu.
The police are after me.
学び始める
Polisler benim peşimde.
The police released him.
学び始める
Polisler onu serbest bıraktılar.
The pot is boiling over.
学び始める
Tencere taşıyor.
The price is reasonable.
学び始める
Fiyat makul.
The printer needs paper.
学び始める
Yazıcıya kağıt lazım.
The radio is a bit loud.
学び始める
Radyo biraz gürültülü.
The radio will not work.
学び始める
Radyo çalışmaz.
The rest is left to you!
学び始める
Gerisi size kaldı!
The road was very rough.
学び始める
Yol çok pürüzlü idi.
The rumor can't be true.
学び始める
Söylenti gerçek olamaz.
The ship dropped anchor.
学び始める
Gemi çapa attı.
The signal turned green.
学び始める
Sinyal yeşile döndü.
The sky is getting dark.
学び始める
Gökyüzü kararıyor.
The smell was offensive.
学び始める
Koku rahatsız edici idi.
The snowstorm continued.
学び始める
Kar fırtınası devam etti.
The Spanish fired first.
学び始める
İspanyol ilk olarak ateş etti.
The storm has died down.
学び始める
Fırtına hafifledi.
The sun is about to set.
学び始める
Güneş batmak üzeredir.
The sun melted the snow.
学び始める
Güneş karı eritti.
The tide is rising fast.
学び始める
Gelgit hızlı yükseliyor.
The train has just gone.
学び始める
Tren az önce gitti.
The train leaves at six.
学び始める
Tren altıda ayrılır.
The treaty was approved.
学び始める
Antlaşma kabul edildi.
The treaty was defeated.
学び始める
Antlaşma iptal edildi.
The tree grew very tall.
学び始める
Ağaç çok uzadı.
The tree was blown down.
学び始める
Ağaç rüzgardan devrildi.
The two men shook hands.
学び始める
İki adam tokalaştı.
The universe is endless.
学び始める
Evren sonsuzdur.
The war in Europe ended.
学び始める
Avrupa'da savaş sona erdi
The water turned to ice.
学び始める
Su buza döndü.
The weather is cold now.
学び始める
Hava şimdi soğuk.
The wedding was put off.
学び始める
Düğün ertelendi.
Their muscles are stiff.
学び始める
Onların kasları sert.
Their sales are growing.
学び始める
Onların satışları artıyor.
Their supplies were low.
学び始める
Onların malzemeleri yetersizdi.
There comes our teacher.
学び始める
İşte hocamız geliyor.
There is a lot of money.
学び始める
Çok para vardır.
There is a page missing.
学び始める
Eksik bir sayfa var.
There is plenty of food.
学び始める
Çok yiyecek var.
There may be some scars.
学び始める
Bazı yara izleri olabilir.
There was a strong wind.
学び始める
Kuvvetli bir rüzgar vardı.
There were lots of jobs.
学び始める
Çok iş vardı.
There were no railroads.
学び始める
Hiç demiryolu yoktu.
There's no toilet paper.
学び始める
Tuvalet kağıdı yok.
There's no turning back.
学び始める
Geriye dönüş yok.
These apples are rotten.
学び始める
Bu elmalar çürümüş.
These apples taste good.
学び始める
Bu elmaların tadı iyi.
These facts are certain.
学び始める
Bu gerçekler kesin.
These flowers are dying.
学び始める
Bu çiçekler ölüyor.
These grapes taste sour.
学び始める
Bu üzümlerin tadı ekşi.
These keys are not mine.
学び始める
Bu anahtarlar benim değildir.
These scissors cut well.
学び始める
Bu makas iyi kesti.
They abandoned the plan.
学び始める
Onlar plandan vazgeçtiler.
They adopted the orphan.
学び始める
Onlar kimsesiz çocuğu evlat edindi.
They allow parking here.
学び始める
Burada parketmeye izin veriyorlar.
They always skip school.
学び始める
Onlar her zaman okulu atlarlar.
They are about to start.
学び始める
Onlar başlamak üzereler.
They are all very happy.
学び始める
Onların hepsi çok mutlu.
They are bitter enemies.
学び始める
Onlar şiddetli düşmanlar.
They are both unmarried.
学び始める
Onların her ikiside evli değil.
They are deeply in love.
学び始める
Onlar içten aşıklar.
They are digging a hole.
学び始める
Onlar çukur kazıyorlar.
They are far from happy.
学び始める
Onlar mutluluktan uzaklar.
They are gathering nuts.
学び始める
Onlar fındık topluyorlar.
They are going shopping.
学び始める
Alışverişe gidiyorlar.
They are in for trouble.
学び始める
Onların başına bela gelmek üzere.
They are in the kitchen.
学び始める
Onlar mutfaktalar.
They are making a salad.
学び始める
Onlar bir salata yapıyorlar.
They are short and thin.
学び始める
Onlar kısa ve zayıf.
They are short of funds.
学び始める
Onların fonları bitti.
They arranged a meeting.
学び始める
Onlar bir toplantı düzenlediler.
They attacked the enemy.
学び始める
Onlar düşmana saldırdı.
They chased others away.
学び始める
Onlar diğerlerini kovaladı.
They didn't act quickly.
学び始める
Onlar çabuk hareket etmedi.
They do nothing but cry.
学び始める
Onlar ağlamaktan başka bir şey yapmazlar.
They don't know my name.
学び始める
Onlar benim adımı bilmiyorlar.
They got into the train.
学び始める
Onlar trene bindiler.
They got out of the car.
学び始める
Onlar araçtan çıktı.
They had no place to go.
学び始める
Onların gidecek yeri yoktu.
They had only one child.
学び始める
Onların sadece bir çocuğu vardı.
They have a large house.
学び始める
Onların büyük bir evi var.
They have two daughters.
学び始める
Onların iki kız çocuğu var.
They laughed at my idea.
学び始める
Onlar benim fikrime güldü.
They lived a happy life.
学び始める
Onlar mutlu bir hayat yaşadılar.
They looked down on him.
学び始める
Onlar ona tepeden baktılar.
They reached their goal.
学び始める
Onlar hedefine ulaştı.
They refused to help us.
学び始める
Onlar bize yardım etmeyi reddettiler.
They require extra help.
学び始める
Onların ekstra yardıma ihtiyacı var.
They sell fish and meat.
学び始める
Onlar balık ve et satarlar.
They stood face to face.
学び始める
Onlar yüz yüze durdu.
They were put in prison.
学び始める
Onlar hapse atıldılar.
They were very confused.
学び始める
Onların kafaları çok karıştı.
They will agree on that.
学び始める
Onlar bu konuda anlaşacaklar.
They work in the fields.
学び始める
Tarlalarda çalışıyorlar.
This battery is charged.
学び始める
Bu batarya şarjlı.
This book is very small.
学び始める
Bu kitap çok küçük.
This book is very thick.
学び始める
Bu kitap çok kalındır.
This cap belongs to Tom.
学び始める
Bu şapka, Tom'a aittir.
This car is my father's.
学び始める
Bu araba benim babamın.
This cloth tears easily.
学び始める
Bu kumaş kolay yırtılır.
This doll belongs to me.
学び始める
Bu bebek bana ait.
This flower smells nice.
学び始める
Bu çiçek güzel kokuyor.
This food smells rotten.
学び始める
Bu gıda çürük kokuyor.
This hat doesn't fit me.
学び始める
Bu şapka bana uymuyor.
This heat is unbearable.
学び始める
Bu sıcaklık dayanılmaz.
This house is very good.
学び始める
Bu ev çok iyi.
This is a good textbook.
学び始める
Bu, iyi bir metin kitabı.
This is a Japanese doll.
学び始める
Bu bir Japon oyuncak bebeği.
This is a kind of bread.
学び始める
Bu bir çeşit ekmek.
This is a very good tea.
学び始める
Bu çok iyi bir çay.
This is a very new book.
学び始める
Bu çok yeni bir kitap.
This is a very old book.
学び始める
Bu çok eski bir kitaptır.
This is how I cook fish.
学び始める
Benim balık pişirme şeklim budur.
This is my account book.
学び始める
Bu benim muhasebe defterim.
This is what he painted.
学び始める
Bu onun yaptığı resimdir.
This is why I fired him.
学び始める
Onu kovmamın nedeni bu.
This knot will not hold.
学び始める
Bu düğüm tutmaz.
This program is a rerun.
学び始める
Bu proğram bir yeniden çalıştırma.
This reminds me of home.
学び始める
Bu bana memleketimi hatırlatıyor.
This river is beautiful.
学び始める
Bu nehir güzel.
This room gets sunshine.
学び始める
Bu oda güneş alır.
This smells like cheese.
学び始める
Bu, peynir gibi kokuyor.
This steak is too tough.
学び始める
Bu biftek çok serttir.
This table isn't steady.
学び始める
Bu tablo, sabit değildir.
This turkey tastes good.
学び始める
Bu hindinin tadı iyi.
This watch is expensive.
学び始める
Bu saat pahalı.
Those flowers have died.
学び始める
Şu çiçekler ölmüş.
Tom adopted Mary's idea.
学び始める
Tom Mary'nin fikrini benimsedi.
Tom almost married Mary.
学び始める
Tom neredeyse Mary ile evleniyordu.
Tom always plays to win.
学び始める
Tom her zaman kazanmak için oynar.
Tom applied for the job.
学び始める
Tom işe başvurdu.
Tom asked for a receipt.
学び始める
Tom bir dekont istedi.
Tom asked for the check.
学び始める
Tom çek istedi.
Tom asked Mary for help.
学び始める
Tom Mary'den yardım istedi.
Tom bandaged Mary's arm.
学び始める
Tom Mary'nin kolunu bandajladı.
Tom beat Mary in tennis.
学び始める
Tom Mary'yi teniste yendi.
Tom began to feel faint.
学び始める
Tom baygınlık hissetmeye başladı.
Tom begged Mary to stay.
学び始める
Tom Mary'nin kalması için yalvardı.
Tom begged Mary to stay.
学び始める
Tom Mary'den kalmasını rica etti.
Tom blew up the balloon.
学び始める
Tom balonu patlattı.
Tom blow-dried his hair.
学び始める
Tom saçını fönledi.
Tom boiled a dozen eggs.
学び始める
Tom bir düzine yumurta kaynattı.
Tom boiled me some eggs.
学び始める
Tom bana birkaç yumurta kaynattı.
Tom boiled the potatoes.
学び始める
Tom patatesleri kaynattı.
Tom bought a new camera.
学び始める
Tom yeni bir fotoğraf makinesi aldı.
Tom bought Mary a puppy.
学び始める
Tom Mary'ye bir yavru köpek satın aldı.
Tom braided Mary's hair.
学び始める
Tom Mary'nin saçını ördü.
Tom brought Mary a gift.
学び始める
Tom Mary'ye bir hediye getirdi.
Tom built his own house.
学び始める
Tom kendi evini inşa etti.
Tom burst into laughter.
学び始める
Tom kahkaha attı.
Tom burst into the room.
学び始める
Tom aceleyle odaya girdi.
Tom called in an expert.
学び始める
Tom bir uzman çağırdı.
Tom came at a good time.
学び始める
Tom, iyi bir zamanda geldi.
Tom came to me for help.
学び始める
Tom bana yardım için geldi.
Tom can put it that way.
学び始める
Tom onu o şekilde koyabilir.
Tom can't be that naive.
学び始める
Tom o kadar toy olamaz.
Tom can't get over Mary.
学び始める
Tom Mary ile başa çıkamıyor.
Tom can't swim tomorrow.
学び始める
Tom yarın yüzemez.
Tom can't work tomorrow.
学び始める
Tom yarın çalışamaz.
Tom caught up with Mary.
学び始める
Tom Mary ile arayı kapattı.
Tom certainly fooled me.
学び始める
Tom kesinlikle beni aptal yerine koydu.
Tom certainly is clumsy.
学び始める
Tom kesinlikle beceriksiz.
Tom certainly is greedy.
学び始める
Tom kesinlikle açgözlü.
Tom certainly is skinny.
学び始める
Tom kesinlikle sıska.
Tom chopped some onions.
学び始める
Tom bir miktar soğan doğradı.
Tom chuckled to himself.
学び始める
Tom kendi kendine güldü.
Tom collected old coins.
学び始める
Tom eski bozuk paraları topladı.
Tom couldn't be happier.
学び始める
Tom daha mutlu olamazdı.
Tom couldn't say a word.
学び始める
Tom tek bir kelime söyleyemedi.
Tom cut himself shaving.
学び始める
Tom tıraş olurken kendini kesti.
Tom cut off Mary's head.
学び始める
Tom Mary'nin kafasını kesti.
Tom deserves a vacation.
学び始める
Tom bir tatili hak ediyor.
Tom deserves admiration.
学び始める
Tom hayranlığı hakediyor.
Tom did it just for fun.
学び始める
Tom sadece eğlence için yaptı.
Tom did the right thing.
学び始める
Tom doğru olanı yaptı.
Tom didn't believe Mary.
学び始める
Tom Mary'ye inanmadı.
Tom didn't give up hope.
学び始める
Tom umudunu kesmedi.
Tom didn't go to school.
学び始める
Tom okula gitmedi.
Tom said nothing.
学び始める
Tom bir şey söylemedi.
Tom didn't see anything.
学び始める
Tom bir şey görmedi.
Tom died when he was 97.
学び始める
Tom 97 yaşındayken öldü.
Tom does excellent work.
学び始める
Tom mükemmel iş yapar.
Tom does volunteer work.
学び始める
Tom gönüllü olarak çalışır.
Tom does what he's told.
学び始める
Tom ona söylenileni yapar.
Tom doesn't belong here.
学び始める
Tom buraya ait değildir.
Tom doesn't have a clue.
学び始める
Tom'un bir ipucu yok.
Tom doesn't have a visa.
学び始める
Tom bir vizeye sahip değil.
Tom doesn't know French.
学び始める
Tom Fransızca bilmez.
Tom doesn't like cheese.
学び始める
Tom peyniri sevmez.
Tom doesn't like cheese.
学び始める
Tom peynirden hoşlanmaz.
Tom doesn't like my dog.
学び始める
Tom benim köpeğimi sevmez.
Tom doesn't like school.
学び始める
Tom okul sevmez.
Tom doesn't sound happy.
学び始める
Tom mutlu görünmüyor.
Tom doesn't want dinner.
学び始める
Tom akşam yemeği istemiyor.
Tom dove into the water.
学び始める
Tom suya daldı.
Tom felt a little dizzy.
学び始める
Tom küçük bir sersemlik hissetti.
Tom felt like a new man.
学び始める
Tom yeni bir adam gibi hissetti.
Tom felt like a new man.
学び始める
Tom'un canı yeni bir adam olmak istedi.
Tom felt like giving up.
学び始める
Canım vazgeçmek istedi.
Tom felt sorry for Mary.
学び始める
Tom Mary için üzgün hissetti.
Tom finally fell asleep.
学び始める
Tom nihayet uykuya daldı.
Tom found out the truth.
学び始める
Tom gerçeği anladı.
Tom gave a vague answer.
学び始める
Tom belirsiz bir cevap verdi.
Tom gave his dog a bath.
学び始める
Tom köpeğine banyo yaptırdı.
Tom gave Mary a message.
学び始める
Tom Mary'ye bir mesaj verdi.
Tom gave Mary some food.
学び始める
Tom Mary'ye biraz yiyecek verdi.
Tom gives me the creeps.
学び始める
Tom içimi ürpertiyor.
Tom got a perfect score.
学び始める
Tom'un mükemmel bir skoru var.
Tom got caught speeding.
学び始める
Tom hız yapmaktan yakalandı.
Tom got dressed quickly.
学び始める
Tom çabucak kovuldu.
Tom got engaged to Mary.
学び始める
Tom Mary ile nişanlandı.
Tom got good at singing.
学び始める
Tom şarkı söylemede iyileşti.
Tom got his eyes tested.
学び始める
Tom gözlerini test ettirdi.
Tom got into Mary's car.
学び始める
Tom Mary'nin arabasına bindi.
Tom got on the elevator.
学び始める
Tom asansöre bindi.
Tom got out of the taxi.
学び始める
Tom taksiden indi.
Tom got shot in the leg.
学び始める
Tom bacağından vuruldu.
Tom grew up around here.
学び始める
Tom buralarda büyüdü.
Tom had a great weekend.
学び始める
Tom harika bir hafta sonu geçirdi.
Tom had a very long day.
学び始める
Tom çok uzun bir gün geçirdi.
Tom had lunch with Mary.
学び始める
Tom, Mary ile öğle yemeği yedi.
Tom had no options left.
学び始める
Tom'un başka seçeneği yoktu.
Tom had nothing to hide.
学び始める
Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.
Tom had nothing to read.
学び始める
Tom'un okuyacak bir şeyi yoktu.
Tom had to catch a taxi.
学び始める
Tom bir taksiye binmek zorunda.
Tom has a crush on Mary.
学び始める
Tom Mary'ye çok fena aşık.
Tom has a decent salary.
学び始める
Tom'un makul bir maaşı vardır.
Tom has a right to know.
学び始める
Tom'un bilme hakkı var.
Tom has already seen it.
学び始める
Tom zaten onu gördü.
Tom has his own bedroom.
学び始める
Tom'un kendi yatak odası vardır.
Tom has no common sense.
学び始める
Tom'un sağduyusu yok.
Tom has nothing to hide.
学び始める
Tom'un saklayacak bir şeyi yok.
Tom has nothing to lose.
学び始める
Tom'un kaybedecek bir şeyi yok.
Tom has the gift of gab.
学び始める
Tom'un ağzı iyi laf yapar.
Tom has three daughters.
学び始める
Tom'un üç kızı vardır.
Tom has to get up early.
学び始める
Tom erken kalkmak zorunda.
Tom has to go on a diet.
学び始める
Tom diyet yapmak zorunda.
Tom hasn't finished yet.
学び始める
Tom henüz bitirmedi.
Tom hasn't slept a wink.
学び始める
Tom gözünü bile kırpmadı.
Tom hasn't unpacked yet.
学び始める
Tom henüz bavulunu açıp boşaltmadı.
Tom heard Mary's scream.
学び始める
Tom Mary'nin çığlığını duydu.
Tom heard the door open.
学び始める
Tom'un kapıyı açtığını duydum.
Tom hid behind the door.
学び始める
Tom kapının arkasında saklandı.
Tom hid under the table.
学び始める
Tom masanın altına saklandı.
Tom is a brave skydiver.
学び始める
Tom cesur bir gökyüzüdalıcısıdır.
Tom is a bright student.
学び始める
Tom parlak bir öğrencidir.
Tom is a friend of mine.
学び始める
Tom, benim bir arkadaşımdır.
Tom is a friend of mine.
学び始める
Tom benim bir arkadaşımdır.
Tom is a good guitarist.
学び始める
Tom İyi bir gitaristtir.
Tom is a sincere person.
学び始める
Tom samimi bir kişi.
Tom is a sloppy painter.
学び始める
Tom özensiz bir ressamdır.
Tom is a talented actor.
学び始める
Tom yetenekli bir aktör.
Tom is a very smart boy.
学び始める
Tom çok akıllı bir çocuktur.
Tom is afraid of snakes.
学び始める
Tom yılanlardan korkuyor.
Tom is blind in one eye.
学び始める
Tom'un bir gözü kör.
Tom is buried in Boston.
学び始める
Tom Boston'da gömülüdür.
Tom is down with a cold.
学び始める
Tom soğuk algınlığından hasta.
Tom is faithful to Mary.
学び始める
Tom Mary'ye sadıktır.
Tom is fed up with Mary.
学び始める
Tom Mary'den usanmış.
Tom is fluent in French.
学び始める
Tom Fransızcada akıcıdır.
Tom is good at swimming.
学び始める
Tom yüzmede iyidir.
Tom is indebted to Mary.
学び始める
Tom Mary'ye borçludur.
Tom is living in Boston.
学び始める
Tom Bostonda yaşıyor.
Tom is looking for Mary.
学び始める
Tom Mary'yi arıyor.
Tom is lying ill in bed.
学び始める
Tom yatakta hasta yatıyor.
Tom is lying ill in bed.
学び始める
Tom yatakta hasta uzanıyor.
Tom is Mary's boyfriend.
学び始める
Tom Mary'nin erkek arkadaşıdır.
Tom is not fond of pets.
学び始める
Tom evcil hayvanlara düşkündür.
Tom is now in his prime.
学び始める
Tom şu an en güzel zamanında.
Tom is proud of his son.
学び始める
Tom oğlu ile gurur duyar.
Tom is quite often late.
学び始める
Tom çoğunlukla oldukça geç kalır.
Tom is scared of ghosts.
学び始める
Tom hayaletlerden korkuyor.
Tom is still a prisoner.
学び始める
Tom hala bir tutuklu.
Tom is still just a boy.
学び始める
Tom hala sadece bir çocuk.
Tom is sure to be fired.
学び始める
Tom kovulacağından emin.
Tom is taller than I am.
学び始める
Tom benden daha uzundur?
Tom is thirty years old.
学び始める
Tom, otuz yaşındadır.
Tom is up for promotion.
学び始める
Tom, promosyon için sevinçli.
Tom is very hardworking.
学び始める
Tom çok çalışkandır.
Tom isn't being careful.
学び始める
Tom dikkatli davranmıyor.
Tom isn't himself today.
学び始める
Tom bugün kendinde değildir.
Tom isn't Mary's cousin.
学び始める
Tom Mary'nin kuzeni değildir.
Tom isn't very sociable.
学び始める
Tom çok sosyal değildir.
Tom kept his mouth shut.
学び始める
Tom ağzını kapalı tuttu.
Tom knocked on the door.
学び始める
Tom, kapıyı çaldı.
Tom knows Mary's father.
学び始める
Tom Mary'nin babasını tanıyor.
Tom lay awake all night.
学び始める
Tom, bütün gece uyanık yattı.
Tom left Mary a message.
学び始める
Tom Mary'ye bir mesaj bıraktı.
Tom left three days ago.
学び始める
Tom, üç gün önce gitti.
Tom looks kind of tired.
学び始める
Tom bir tür yorgun görünüyor.
Tom lost a contact lens.
学び始める
Tom bir kontakt lens kaybetti.
Tom loves fried chicken.
学び始める
Tom, kızarmış tavuk seviyor.
Tom loves sports events.
学び始める
Tom spor olaylarını sever.
Tom majored in business.
学び始める
Tom ticarette uzmanlaştı.
Tom makes a good living.
学び始める
Tom iyi bir yaşam sağlamaktadır.
Tom may be under thirty.
学び始める
Tom otuzun altında olabilir.
Tom must be from Boston.
学び始める
Tom Boston'dan dönmüş olmalı.
Tom must be over thirty.
学び始める
Tom otuzun üstünde olmalıdır.
Tom needs a good lawyer.
学び始める
Tom'un iyi bir avukata ihtiyacı var.
Tom needs a sharp knife.
学び始める
Tom'un keskin bir bıçağa ihtiyacı var.
Tom never makes his bed.
学び始める
Tom asla yatağını yapmaz.
Tom now lives in Boston.
学び始める
Tom şimdi Boston'da yaşıyor.
Tom often has headaches.
学び始める
Tom'un sık sık başı ağrır.
Tom opened the curtains.
学び始める
Tom perdeleri açtı.
Tom paid by credit card.
学び始める
Tom kredi kartı ile ödedi.
Tom peeled the potatoes.
学び始める
Tom patatesleri soydu.
Tom pledged his support.
学び始める
Tom ona destek sözü verdi.
Tom pounded on the door.
学び始める
Tom kapıya vurdu.
Tom put on his overcoat.
学び始める
Tom paltosunu giydi.
Tom put on his swimsuit.
学び始める
Tom mayosunu giydi.
Tom put up his umbrella.
学び始める
Tom şemsiyesini yerine koydu.
Tom ran down the stairs.
学び始める
Tom merdivenlerden aşağıya koştu.
Tom ran out of the room.
学び始める
Tom odasından dışarı koştu.
Tom read a poem to Mary.
学び始める
Tom, Mary'ye bir şiir okudu.
Tom regrets what he did.
学び始める
Tom söylediğine pişman oldu.
Tom respects his parents.
学び始める
Tom, ana-babasına saygı duyar.
Tom rinsed off the soap.
学び始める
Tom sabunu duruladı.
Tom sealed the envelope.
学び始める
Tom zarfı mühürledi.
Tom seconded the motion.
学び始める
Tom hareketi destekledi.
Tom seems to be in love.
学び始める
Tom aşık gibi görünüyor.
Tom seldom eats at home.
学び始める
Tom nadiren evde yer.
Tom sent Mary a message.
学び始める
Tom Mary'ye bir mesaj gönderdi.
Tom should be here soon.
学び始める
Tom birazdan burada olmalı.
Tom should be home soon.
学び始める
Tom birazdan evde olmalı.
Tom should be in school.
学び始める
Tom okulda olmalı.
Tom should've told Mary.
学び始める
Tom Mary'ye söylemeliydi.
Tom showed Mary the way.
学び始める
Tom Mary'ye yol gösterdi.
Tom signed the contract.
学び始める
Tom sözleşme imzaladı.
Tom sliced the tomatoes.
学び始める
Tom domatesleri dilimledi.
Tom slit his own throat.
学び始める
Tom kendi boğazını kesti.
Tom stayed up all night.
学び始める
Tom bütün gece uyanık kaldı.
Tom still lives at home.
学び始める
Tom hala evde yaşıyor.
Tom stood close to Mary.
学び始める
Tom Mary'ye yakın durdu.
Tom suddenly felt tired.
学び始める
Tom aniden yorgun hissetti.
Tom talked about school.
学び始める
Tom okul hakkında konuştu.
Tom talked in his sleep.
学び始める
Tom uykusunda konuştu.
Tom tends to exaggerate.
学び始める
Tom abartma eğilimindedir.
Tom thinks he's in love.
学び始める
Tom, aşık olduğunu düşünüyor.
Tom thinks that'll work.
学び始める
Tom onun işe yarayacağını düşünüyor.
Tom thinks that's crazy.
学び始める
Tom onun çılgınlık olduğunu düşünüyor.
Tom thinks there's hope.
学び始める
Tom, ümit olduğunu düşünüyor.
Tom thinks you're lying.
学び始める
Tom, yalan söylediğini düşünüyor.
Tom thought I knew Mary.
学び始める
Tom Mary'yi tanıdığımı düşündü.
Tom threw Mary the ball.
学び始める
Tom topu Mary'ye attı.
Tom told Mary not to go.
学び始める
Tom Mary'ye gitmemesini söyledi.
Tom told Mary the truth.
学び始める
Tom Mary'ye gerçeği söyledi.
Tom took a quick shower.
学び始める
Tom hızlı bir duş aldı.
Tom took a step forward.
学び始める
Tom ileriye doğru bir adım attı.
Tom took Mary back home.
学び始める
Tom Mary'yi eve geri getirdi.
Tom took Mary to dinner.
学び始める
Tom Mary'yi akşam yemeğine götürdü.
Tom took some food home.
学び始める
Tom eve biraz yiyecek götürdü.
Tom treats me very nice.
学び始める
Tom bana çok hoş davranır.
Tom tried to reach Mary.
学び始める
Tom, Mary'ye ulaşmaya çalıştı.
Tom tucked in his shirt.
学び始める
Tom gömleğini içeri soktu.
Tom turned the doorknob.
学び始める
Tom, kapı kolunu çevirdi.
Tom unholstered his gun.
学び始める
Tom silahını kılıfından çıkardı.
Tom unlocked the drawer.
学び始める
Tom çekmecenin kilidini açtı.
Tom used to hate Boston.
学び始める
Tom, Boston'dan nefret ederdi.
Tom volunteered to help.
学び始める
Tom yardımcı olmak için gönüllüydü.
Tom wanted to help Mary.
学び始める
Tom Mary'ye yardım etmek istedi.
Tom wants to be a pilot.
学び始める
Tom bir pilot olmak istiyor.
Tom wants to marry Mary.
学び始める
Tom, Mary ile evlenmek istiyor.
Tom was deep in thought.
学び始める
Tom, derin düşünceye daldı.
Tom was hung up on Mary.
学び始める
Tom Mary'ye kafayı taktı.
Tom was John's cellmate.
学び始める
Tom John'un hücre arkadaşı idi.
Tom was John's roommate.
学び始める
Tom John'ın oda arkadaşı idi.
Tom was late for dinner.
学び始める
Tom, akşam yemeğine geç kalmıştı.
Tom was lost in thought.
学び始める
Tom düşüncelere daldı.
Tom was reluctant to go.
学び始める
Tom gitmeye isteksizdi.
Tom was taking a snooze.
学び始める
Tom bir şekerleme yapıyordu.
Tom wasn't ready to die.
学び始める
Tom ölmeye hazır değildi.
Tom watered the flowers.
学び始める
Tom çiçekleri suladı.
Tom wishes he could fly.
学び始める
Tom uçabilmeyi diliyor.
Tom won't do that again.
学び始める
Tom onu tekrar yapmayacaktır.
Tom works in archeology.
学び始める
Tom arkalojide çalışır.
Tom wouldn't understand.
学び始める
Tom anlamazdı.
Tom wrung out the towel.
学び始める
Tom havluyu sıktı.
Tom's days are numbered.
学び始める
Tom'un günleri sayılı.
Tom's father is in jail.
学び始める
Tom'un babası hapishanededir.
Tom's house is for sale.
学び始める
Tom'un evi satılıktır.
Tom's not in the office.
学び始める
Tom ofiste değil.
Tomorrow is my birthday.
学び始める
Yarın benim doğum günüm.
Tony is a very tall boy.
学び始める
Tony, çok uzun boylu bir çocuk.
Toss your gun over here.
学び始める
Silahını buraya fırlat.
Try solving the problem.
学び始める
Problemi çözmeye çalış.
Try to control yourself.
学び始める
Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
Try to keep from crying.
学び始める
Ağlamaktan kaçınmaya çalış.
Try to keep up with him.
学び始める
Ona ayak uydurmaya çalış.
Turn left at the corner.
学び始める
Köşede sola dön.
Turn the flame down low.
学び始める
Alevi kıs.
Two Indians were killed.
学び始める
İki Hintli öldürüldü.
Was that you in the car?
学び始める
Arabadaki sen miydin?
Watch what you're doing!
学び始める
Ne yaptığına dikkat et.
We agreed to leave soon.
学び始める
Yakında ayrılmaya karar verdik.
We all stood up at once.
学び始める
Hepimiz aynı anda ayağa kalktık.
We all wished for peace.
学び始める
Hepimiz barış diledik.
We appreciate your help.
学び始める
Biz yardımınız için size minnettarız.
We are a family of five.
学び始める
Beş kişlik bir aileyiz.
We are a family of four.
学び始める
Dört kişilik bir aileyiz.
We are glad to help you.
学び始める
Size yardım etmekten mutluluk duyuyorum.
We are having a meeting.
学び始める
Bir toplantı yapıyoruz.
We are husband and wife.
学び始める
Biz karı-kocayız.
We bought a round table.
学び始める
Biz bir yuvarlak masa aldık.
We call our dog Johnnie.
学び始める
Biz köpeğimize Johnnie deriz.
We call the cat Madonna.
学び始める
Biz kediye Madonna diyoruz.
We cut our living costs.
学び始める
Bizim yaşam giderlerini azalttık.
We didn't have much fun.
学び始める
Biz çok fazla eğlenmedik.
We dine out once a week.
学び始める
Biz haftada bir kez akşam yemeğini dışarıda yeriz.
We dined at our uncle's.
学び始める
Amcamlarda yedik.
We discussed the matter.
学び始める
Biz konuyu tartıştık.
We discussed what to do.
学び始める
Biz ne yapacağımızı tartıştık.
We don't have any sugar.
学び始める
Bizim hiç şekerimiz yok.
We elected him chairman.
学び始める
Biz onu başkan seçtik.
We felt the house shake.
学び始める
Evin sallandığını hissettik.
We fought a hard battle.
学び始める
Sıkı bir savaş yaptık.
We gave him up for dead.
学び始める
Onu ölüme terkettik.
We got lost in the snow.
学び始める
Biz karda kaybolduk.
We got on the bus there.
学び始める
Biz otobüse orada bindik.
We had a large audience.
学び始める
Bizim büyük bir seyircimiz vardı.
We had a secret meeting.
学び始める
Bizim gizli bir toplantımız vardı.
We had a snowball fight.
学び始める
Biz bir kartopu savaşı yaptık.
We had a wonderful time.
学び始める
Biz bir harika zaman geçirdik.
We have a cat and a dog.
学び始める
Bizim bir kedimiz ve bir köpeğimiz var.
We have a holiday today.
学び始める
Bugün tatilimiz var.
We have a test tomorrow.
学び始める
Yarın bir testimiz var.
We have a test tomorrow.
学び始める
Bizim yarın bir testimiz var.
We have come a long way.
学び始める
Biz uzun bir yol geldik.
We have enough food now.
学び始める
Şimdi yeterli yiyeceğimiz var.
We have no school today.
学び始める
Bizim bugün okulumuz yok.
We have snow in January.
学び始める
Ocak ayında karımız var.
We have some local wine.
学び始める
Biraz yerel şaraba sahibiz.
We have to wait for him.
学び始める
Biz onu beklemek zorundayız.
We heard somebody shout.
学び始める
Birinin bağırdığını duyduk.
We heard the door close.
学び始める
Biz kapının kapandığını duyduk.
We let him keep the dog.
学び始める
Biz onun köpek beslemesine izin verdik.
We look to him for help.
学び始める
Yardım için ona güvenme.
We looked at each other.
学び始める
Biz birbirimize baktık.
We may not win tomorrow.
学び始める
Yarın kazanamayabiliriz.
We must help each other.
学び始める
Birbirimize yardımcı olmalıyız.
We never work on Sunday.
学び始める
Biz Pazar günü asla çalışmayız.
We sat in total silence.
学び始める
Biz topyekün sessizce oturduk.
We saw a lake far below.
学び始める
Biz çok aşağıda bir göl gördük.
We saw a light far away.
学び始める
Biz uzakta bir ışık gördük.
We see them on occasion.
学び始める
Bazen onlarla görüşürüz.
We should be on our way.
学び始める
Yola çıkmalıyız.
We skied down the slope.
学び始める
Yamaçtan aşağıya doğru kaydık.
We smell with our noses.
学び始める
Burunlarımızla koklarız.
We still have more time.
学び始める
Hala daha çok zamanım var.
We talked for some time.
学び始める
Bir süre konuştuk.
We used to live in Kobe.
学び始める
Biz Kobe'de yaşıyorduk.
We waited there quietly.
学び始める
Biz orada sessizce bekledik.
We walked for two hours.
学び始める
Biz iki saat yürüdük.
We went as far as Kyoto.
学び始める
Kyoto'ya kadar gittik.
We went to a restaurant.
学び始める
Bir restorana gittik.
We went up step by step.
学び始める
Biz adım adım yükseldik.
We were in a hurry then.
学び始める
O zaman acelemiz vardı.
We'd appreciate a reply.
学び始める
Bir cevaba minnettar olurduk.
We'd better go home now.
学び始める
Şimdi eve gitsek iyi olur.
We'll always be friends.
学び始める
Biz her zaman arkadaş olacağız.
We'll be late for class.
学び始める
Biz sınıfa geç kalacağız.
We've all been laid off.
学び始める
Hepimiz işten çıkarıldık.
Well, let's talk turkey.
学び始める
Pekala, dobra dobra konuşalım.
Were you busy yesterday?
学び始める
Dün meşgulmüydün?
Were you here last week?
学び始める
Geçen hafta burada mıydın?
Were you out last night?
学び始める
Dün gece dışarıda mıydın?
What a beautiful flower!
学び始める
Ne güzel bir çiçek!
What a beautiful garden!
学び始める
Ne güzel bir bahçe.
What a beautiful sunset!
学び始める
Ne güzel bir günbatımı!
What a beautiful sunset.
学び始める
Ne güzel bir gün batımı.
What a wonderful family.
学び始める
Ne harika bir aile.
What are you crying for?
学び始める
Siz niçin ağlıyorsunuz?
What are you eyeing?
学び始める
Neye bakıyorsun?
What did Tom say to you?
学び始める
Tom sana ne dedi?
What do you do in Japan?
学び始める
Japonya'da ne iş yaparsınız?
What do you want to buy?
学び始める
Ne satın almak istiyorsun?
What does he want to do?
学び始める
O ne yapmak istiyor?
What does SFX stand for?
学び始める
SFX ne anlama geliyor?
What does that sign say?
学び始める
O işaret ne diyor?
What does this pen cost?
学び始める
Bu kalemin maliyeti nedir?
What does USB stand for?
学び始める
USB ne anlama geliyor?
What flight were you on?
学び始める
Hangi uçuştaydın?
What gate do I board at?
学び始める
Hangi kapıda bineceğim?
What I say is true.
学び始める
Söylediğim doğrudur.
What is his nationality?
学び始める
Onun ulusu nedir?
What is the latest news?
学び始める
En son haber nedir?
What is your waist size?
学び始める
Bel ölçün nedir?
What kind of man was he?
学び始める
O ne tür bir adamdı?
What kind of play is it?
学び始める
O, ne tür bir oyundur?
What made you come here?
学び始める
Seni buraya ne getirdi?
What makes you think so?
学び始める
Sizi öyle düşündüren nedir?
What sports do you like?
学び始める
Hangi sporları seviyorsun?
What time do you get up?
学び始める
Saat kaçta kalkarsın?
What time does it close?
学び始める
Saat kaçta kapanır?
What time does it start?
学び始める
O saat kaçta başlar?
What Tom said was a lie.
学び始める
Tom'un söylediği bir yalandı.
What was the difference?
学び始める
Farkı neydi?
What will happen to her?
学び始める
Ona ne olacak?
What're you doing today?
学び始める
Bugün ne yapıyorsunuz?
What're you waiting for?
学び始める
Ne için bekliyorsun?
What's that bird called?
学び始める
O kuşa ne denir?
What's the airmail rate?
学び始める
Havayolu postasının maliyeti nedir?
When did he arrive here?
学び始める
O buraya ne zaman vardı?
When did you go to Rome?
学び始める
Roma'ya ne zaman gittin?
When do you play tennis?
学び始める
Ne zaman tenis oynarsın?
When will you come home?
学び始める
Eve ne zaman geleceksin?
Where can I buy tickets?
学び始める
Nereden bilet satın alabilirim?
Where can I catch a bus?
学び始める
Nerede bir otobüse binebilirim.
Where can I get the map?
学び始める
Nerede harita alabilirim?
Where can I get tickets?
学び始める
Biletleri nerede alabilirim?
Where can I try this on?
学び始める
Bunu nerede deneyebilirim?
Where did you come from?
学び始める
Nereden geldin?
Where did you see Nancy?
学び始める
Nancy'yi nerede gördün?
Where do you want to go?
学び始める
Nereye gitmek istersin?
Where does he come from?
学び始める
O nerelidir?
Where does she live now?
学び始める
O, şimdi nerede yaşıyor?
Where does this book go?
学び始める
Bu kitap nerede?
Where does this desk go?
学び始める
Bu masa nereye gidiyor?
Where is he running now?
学び始める
O, şimdi nerede çalışıyor?
Where should I put this?
学び始める
Bunu nereye koymalıyım?
Where should I transfer?
学び始める
Nereye transfer olmalıyım.
Which skirt do you like?
学び始める
Hangi eteği seviyorsun?
Which team won the game?
学び始める
Hangi takım oyunu kazandı?
Who are you laughing at?
学び始める
Kime gülüyorsun?
Who are you waiting for?
学び始める
Kimi bekliyorsun?
Who caused the accident?
学び始める
Kazaya Kim neden oldu.
Who is that pretty girl?
学び始める
O güzel kız kim?
Who is this letter from?
学び始める
Bu mektup kimden?
Who put this paper here?
学び始める
Bu kağıdı buraya kim koydu?
Who will host the party?
学び始める
Partiye kim ev sahipliği yapacak?
Why are the police here?
学び始める
Neden polis burada?
Why did he quit his job?
学び始める
O niçin işini bıraktı?
Why did he stop smoking?
学び始める
O niçin sigara içmeyi bıraktı?
Why did you go to Tokyo?
学び始める
Niçin Tokyo'ya gittin?
Why didn't you tell her?
学び始める
Niçin ona söylemedin?
Why do people tell lies?
学び始める
Niçin insanlar yalan söylerler.
Why don't we go dancing?
学び始める
Niçin dans etmeye gitmiyoruz?
Why is that baby crying?
学び始める
Şu bebek neden ağlıyor?
Why would Tom kill Mary?
学び始める
Tom Mary'yi neden öldürdü?
Will he succeed or fail?
学び始める
Başarılı mı yoksa başarısız mı olacak.
Will it be hot tomorrow?
学び始める
Yarın sıcak olacak mı?
Will you give me a ride?
学び始める
Beni arabayla götürür müsün?
Will you please help me?
学び始める
Lütfen bana yardım eder misin?
Will you sign it for me?
学び始める
Onu benim için imzalar mısın?
Will you study tomorrow?
学び始める
Yarın çalışacak mısın?
Will you turn on the TV?
学び始める
TV'yi açar mısın?
Won't you have some tea?
学び始める
Biraz çay almaz mısın?
Work as hard as you can.
学び始める
Elinden geldiği kadar çok çalış.
Work is behind schedule.
学び始める
İş proğramın gerisinde.
Workers lost their jobs.
学び始める
İşçiler işlerini kaybetti.
Would you draw me a map?
学び始める
Bana bir harita çizer misin?
Would you like to dance?
学び始める
Dans etmek ister misiniz?
Write to him right away.
学び始める
Derhal ona yaz.
Write to him right away.
学び始める
Ona derhal yazın.
Write your address here.
学び始める
Adresini buraya yaz.
Yes, I have a good idea.
学び始める
Evet, iyi bir fikrim var.
You are a good customer.
学び始める
Sen iyi bir müşterisin.
You are a tennis player.
学び始める
Sen bir tenis oyuncususun.
You are as tall as I am.
学び始める
Sen benim kadar uzunsun.
You are doing very well.
学び始める
Çok iyi yapıyorsun.
You are free to go home.
学び始める
Eve gitmekte özgürsün.
You are in a safe place.
学び始める
Güvenli bir mekândasın.
You are only young once.
学び始める
Bir zamanlar tek gençtin.
You are to come with me.
学び始める
Benimle geleceksin.
You bet I was surprised.
学び始める
Elbette şaşırdım.
You can put it anywhere.
学び始める
Onu herhangi bir yere koyabilirsin.
You can type, can't you?
学び始める
Daktilo ile yazabilirsin, değil mi?
You can't buy happiness.
学び始める
Mutluluğu satın alamazsın.
You can't hang out here.
学び始める
Burada takılamazsın.
You can't stay for long.
学び始める
Uzun süreliğine kalamazsın.
You don't have to hurry.
学び始める
Acele etmek zorunda değilsiniz.
You don't have to study.
学び始める
Çalışmak zorunda değilsin.
You don't need to hurry.
学び始める
Acele etmene gerek yok.
You don't smoke, do you?
学び始める
Sigara içmiyorsun, değil mi?
You dropped your pencil.
学び始める
Kalemini düşürdün.
You hate Tom, don't you?
学び始める
Tom'dan nefret ediyorsun, değil mi?
You have a lot of books.
学び始める
Senin bir sürü kitabın var.
You're too nervous.
学び始める
Çok sinirlisin.
You have a message here.
学び始める
Burada bir mesajınız var.
You have done very well.
学び始める
Çok iyi yaptın.
You have made a promise.
学び始める
Bir söz verdin.
You left your lights on.
学び始める
Işıkları açık bıraktın.
You look quite run down.
学び始める
Oldukça bitkin görünüyorsun.
You look very dignified.
学び始める
Çok ağırbaşlı görünüyorsun.
You may call me anytime.
学び始める
İstediğin zaman beni arayabilirsin.
You may open the window.
学び始める
Pencere açabilirsiniz.
You may use it any time.
学び始める
İstediğin zaman onu kullanabilirsin.
You must be a good cook.
学び始める
İyi bir aşçı olmalısın.
You must be more polite.
学び始める
Biraz daha kibar olmalısın.
You must do it yourself.
学び始める
Onu kendin yapmalısın.
You must face the facts.
学び始める
Gerçeklerle yüzleşmen gerekir.
You must go up the hill.
学び始める
Tepeye çıkmalısın.
You must pay in advance.
学び始める
Peşin ödemek zorundasın.
You must read this book.
学び始める
Bu kitabı okumalısın.
You or I will be chosen.
学び始める
Siz ya da ben seçileceğim.
You ought not to go out.
学び始める
Dışarı gitmemelisiniz.
You really are hopeless.
学び始める
Sen gerçekten ümitsizsin.
You should do that soon.
学び始める
Yakında onu yapmalısın.
You should do that soon.
学び始める
Yakında bunu yapmalısın.
You should face reality.
学び始める
Gerçekle yüzleşmelisin.
You should go in person.
学び始める
Bizzat gitmelisin.
You should have done so.
学び始める
Öyle yapmalıydın.
You should have seen it.
学び始める
Onu görmeliydiniz.
You should have seen it.
学び始める
Onu görmeliydin.
You should not go alone.
学び始める
Yalnız gitmemelisin.
You should not go there.
学び始める
Oraya gitmemelisin.
You should quit smoking.
学び始める
Sigarayı bırakmakmalısın.
You should see a doctor.
学び始める
Sen bir doktorla görüşmelisin.
You need to calm down.
学び始める
Sakin olmalısın.
You shouldn't trust Tom.
学び始める
Tom'a güvenmemelisin.
You shouldn't wait here.
学び始める
Burada beklememelisin.
You surprised everybody.
学び始める
Herkesi şaşırttın.
You told me so yourself.
学び始める
Bana kendiniz öyle söylediniz.
You were busy last week.
学び始める
Geçen hafta meşguldün.
You'll get well soon.
学び始める
Yakında iyileşirsin.
You'd better believe it.
学び始める
Ona inansan iyi olur.
You'd better not go out.
学び始める
Dışarı gitmesen iyi olur.
You'll come to like her.
学び始める
Onu sevmeyi öğreneceksin.
You'll get into trouble.
学び始める
Başın belaya girecek.
You'll have a hard time.
学び始める
Zor bir zaman geçireceksin.
You'll have a hard time.
学び始める
Zor bir dönem geçireceksin.
You're driving too fast.
学び始める
Çok hızlı sürüyorsun.
You're really wonderful.
学び始める
Sen gerçekten harikasın.
You're right in a sense.
学び始める
Bir anlamda haklısın.
You're wrong about that.
学び始める
Bu konuda yanılıyorsun.
You've found a good man.
学び始める
İyi bir adam buldun.
Your dress is very nice.
学び始める
Senin elbisen çok hoş.
Your English is perfect.
学び始める
Senin İngilizcen mükemmel.
Your house is fantastic.
学び始める
Evin harika.
Your house is fantastic.
学び始める
Evin fantastik.
Your name was mentioned.
学び始める
Adınızdan söz edildi.
Your wife is mad at you.
学び始める
Eşiniz size çok kızgın.
A baby has delicate skin.
学び始める
Bir bebeğin hassas cildi vardır.
A ceasefire was declared.
学び始める
Bir ateşkes ilan edildi.
A chauffeur sat in front.
学び始める
Bir sürücü ön koltukta oturdu.
A compromise was reached.
学び始める
Bir uzlaşmaya varıldı.
A cow is a useful animal.
学び始める
İnek yararlı bir hayvandır.
A dog bit her on the leg.
学び始める
Bir köpek onu bacağından ısırdı.
A gentle wind is blowing.
学び始める
Yumuşak bir rüzgar esiyor.
A glass of water, please.
学び始める
Bir bardak su, lütfen.
A light bulb gives light.
学び始める
Bir ampul ışık verir.
A light rain was falling.
学び始める
Hafif bir yağmur yağıyordu.
A tea with lemon, please.
学び始める
Limonlu bir çay, lütfen.
A truck ran over our dog.
学び始める
Bir kamyon bizim köpeği ezdi.
A unicycle has one wheel.
学び始める
Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.
A year has twelve months.
学び始める
Bir yıl oniki aya sahiptir.
Accidents are inevitable.
学び始める
Kazalar kaçınılmaz.
Add a little more pepper.
学び始める
Biraz daha biber ekle.
After that, he went home.
学び始める
Ondan sonra, o, eve gitti.
Alice didn't see the dog.
学び始める
Alice, köpeği görmedi.
Alice went to bed at ten.
学び始める
Alice saat onda yatağa gitti.
Alice went to bed at ten.
学び始める
Alice saat onda yatmaya gitti.
All but Tom were present.
学び始める
Tom'un dışında herkes mevcuttu.
All of them are not poor.
学び始める
Onların hepsi fakir değil.
All of you did good work.
学び始める
Hepiniz iyi iş yaptınız.
All our plans went wrong.
学び始める
Bütün planlarımız bozuldu.
All that he says is true.
学び始める
Onun bütün söylediği doğrudur.
All the boys looked down.
学び始める
Bütün erkekler aşağıya baktı.
All the seats are booked.
学び始める
Bütün koltuklar ayrılmış.
Am I making myself clear?
学び始める
Kendimi net şekilde ifade ediyor muyum?
An accident has happened.
学び始める
Bir kaza oldu.
Anger is hard to control.
学び始める
Öfkeyi kontrol etmek zordur.
Ann likes to write poems.
学び始める
Ann, şiir yazmayı sever.
Answer the phone, please.
学び始める
Telefona cevap ver lütfen.
Anyone can make mistakes.
学び始める
Herkes yanlış yapabilir.
Anyone can make mistakes.
学び始める
Herkes hata yapabilir.
Are my socks dry already?
学び始める
Benim çoraplar zaten kuru mu?
Are there any balls here?
学び始める
Burada hiç top var mı?
Are there reserved seats?
学び始める
Ayrılmış koltuklar var mı?
Are you fond of baseball?
学び始める
Beyzbola düşkün müsün?
Are you going or staying?
学び始める
Gidiyor musun yoksa kalıyor musun?
Are you going to a movie?
学び始める
Sinemaya gidecek misin?
Are you here on business?
学び始める
Sen iş için mi buradasın?
Are you listening to him?
学び始める
Onu dinliyor musun?
Are you losing your mind?
学び始める
Aklınızı mı kaybediyorsunuz?
Are you off duty tonight?
学び始める
Bu gece izinli misin?
Are you on the committee?
学び始める
Komitede misiniz?
Are you ready for dinner?
学び始める
Akşam yemeği için hazır mısınız?
Are you studying English?
学び始める
İngilizce okuyor musun?
Are you writing a letter?
学び始める
Bir mektup yazıyor musunuz?
As a result, prices rose.
学び始める
Sonuç olarak, fiyatlar yükseldi.
Ask your dad to help you.
学び始める
Babanın sana yardım etmesini rica et.
At last, the bus stopped.
学び始める
Sonunda, otobüs durdu.
Banks closed their doors.
学び始める
Bankalar kapılarını kapattı.
Beer is brewed from malt.
学び始める
Bira, malttan mayalanır.
Betty can play the piano.
学び始める
Betty piyano çalabilir.
Betty got over the shock.
学び始める
Betty şoku atlattı.
Bill brought me the book.
学び始める
Bill bana kitap getirdi.
Birds often fly together.
学び始める
Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
Bob and Tom are brothers.
学び始める
Bob ve Tom erkek kardeştirler.
Bob came here, didn't he?
学び始める
Bob buraya geldi, değil mi?
Bob can drive a car, too.
学び始める
Bob da bir araba sürebilir.
Bob is in the drama club.
学び始める
Bob tiyatro kulübünde.
Bob is popular at school.
学び始める
Bob okulda popüler.
Bob is popular at school.
学び始める
Bob okulda popülerdir.
Both parties opposed war.
学び始める
Her iki taraf savaşa karşı çıktı.
Both were extremely rich.
学び始める
Her ikisi de son derece zengindi.
Bread is made from flour.
学び始める
Ekmek undan yapılır.
Brian kept the door open.
学び始める
Brian kapıyı açık bıraktı.
Bring me some cold water.
学び始める
Bana biraz soğuk su getirin.
Buffaloes have big horns.
学び始める
Bufaloların büyük boynuzları var.
Business before pleasure.
学び始める
Zevkten önce iş.
Butter is made from milk.
学び始める
Tereyağı sütten yapılır.
Butter is made from milk.
学び始める
Tereyağı, sütten yapılır.
Cabbage can be eaten raw.
学び始める
Lahana çiğ olarak yenilebilir.
Call me before you leave.
学び始める
Çıkmadan önce beni ara.
Can I cancel this ticket?
学び始める
Bu bileti iptal edebilir miyim?
Can I change the channel?
学び始める
Kanal değiştirebilir miyim?
Can I have some more tea?
学び始める
Biraz daha çay alabilir miyim?
Can I make a reservation?
学び始める
Bir rezervasyon yapabilir miyim?
Can I pay by credit card?
学び始める
Kredi kartı ile ödeyebilir miyim?
Can I take pictures here?
学び始める
Burada fotoğraf çekebilir miyim?
Can I try on this jacket?
学び始める
Ben bu ceketi deneyebilir miyim?
Can I use my credit card?
学び始める
Kredi kartımı kullanabilir miyim?
Can you copy this for me?
学び始める
Bunu benim için kopyalar mısın?
Can you hear her singing?
学び始める
Onun şarkı söylediğini duyabiliyor musun?
Can you help me a little?
学び始める
Bana biraz yardımcı olabilir misin?
Can you keep it a secret?
学び始める
Onu bir sır olarak saklar mısın?
Can you make room for me?
学び始める
Benim için yer açar mısın?
Can you order one for me?
学び始める
Benim için bir tane ısmarlar mısın?
Can you possibly help me?
学び始める
Belki bana yardımcı olabilirsiniz?
Can you tell me the time?
学び始める
Bana saati söyler misin?
Can you throw a fastball?
学び始める
Hızlıtop fırlatabilir misin?
Can't you hear the sound?
学び始める
Sesi duyamıyor musun?
Can't you ride a bicycle?
学び始める
Bisiklete binemiyor musun?
Cats are active at night.
学び始める
Kediler gece aktiftir.
Cats can see in the dark.
学び始める
Kediler karanlıkta görebilirler.
Certainly she is correct.
学び始める
Kesinlikle o doğrudur.
Cheese is made from milk.
学び始める
Peynir sütten yapılır.
Choose any of these pens.
学び始める
Bu kalemlerden birini seç.
Christmas is a week away.
学び始める
Noel'e bir hafta kaldı.
Christmas is coming soon.
学び始める
Yakında Noel geliyor.
Christmas is soon, right?
学び始める
Noel yakında, doğru mu?
Clearly you are mistaken.
学び始める
Açıkçası yanılıyorsun.
Close the door after you.
学び始める
Sizden sonra kapıyı kapatın.
Coal is not always black.
学び始める
Kömür her zaman siyah değildir.

コメントを投稿するにはログインする必要があります。