Turkish sentences from Tatoeba 6

 0    1,000 フィッシュ    aleksandra.eska
mp3をダウンロードする 印刷 遊びます 自分をチェック
 
質問 答え
Tom is Mary's uncle.
学び始める
Tom Mary'nin amcası.
Tom is on death row.
学び始める
Tom ölüm hücresinde.
Tom is on the phone.
学び始める
Tom telefonda.
Tom is out to lunch.
学び始める
Tom öğle yemeğine çıktı.
Tom is really sorry.
学び始める
Tom gerçekten üzgün.
Tom is right-handed.
学び始める
Tom sağlaktır.
Tom is still in bed.
学び始める
Tom hala yatakta.
Tom is very capable.
学び始める
Tom çok yetenekli.
Tom isn't ready yet.
学び始める
Tom henüz hazır değildir.
Tom isn't religious.
学び始める
Tom dindar değildir.
Tom kicked the ball.
学び始める
Tom topu tekmeledi.
Tom knows Mary lied.
学び始める
Tom Mary'nin yalan söylediğini biliyor.
Tom laughed at Mary.
学び始める
Tom Mary'ye güldü.
Tom lay on his back.
学び始める
Tom sırtüstü uzandı.
Tom left work early.
学び始める
Tom işten erken ayrıldı.
Tom let the cat out.
学び始める
Tom kedisinin dışarı çıkmasına izin verdi.
Tom likes hot curry.
学び始める
Tom sıcak köriyi sever.
Tom likes traveling.
学び始める
Tom seyahat etmeyi sever.
Tom lives in Boston.
学び始める
Tom Boston'da yaşıyor.
Tom lives near Mary.
学び始める
Tom Mary'ye yakın yaşıyor.
Tom locked the door.
学び始める
Tom kapıyı kilitledi.
Tom looks dignified.
学び始める
Tom ağırbaşlı görünüyor.
Tom lost his memory.
学び始める
Tom hafızasını kaybetti.
Tom lost his wallet.
学び始める
Tom cüzdanını kaybetti.
Tom made it on time.
学び始める
Tom onu zamanında yaptı.
Tom made Mary happy.
学び始める
Tom Mary'yi mutlu etti.
Tom made no comment.
学び始める
Tom hiç bir yorum yapmadı.
Tom missed the exit.
学び始める
Tom çıkışı aradı.
Tom needs a haircut.
学び始める
Tom'un saçını kestirmesi gerekiyor.
Tom needs a new car.
学び始める
Tom'un yeni bir arabaya ihtiyacı var.
Tom needs more time.
学び始める
Tom'un biraz daha zamana ihtiyacı var.
Tom needs our input.
学び始める
Tom'un bizim girdimize ihtiyacı var.
Tom needs some rest.
学び始める
Tom'un biraz dinlenmeye ihtiyacı var.
Tom never wears red.
学び始める
Tom asla kırmızı giymez.
Tom opened a window.
学び始める
Tom bir pencere açtı.
Tom opened his eyes.
学び始める
Tom gözlerini açtı.
Tom ordered a drink.
学び始める
Tom bir içki ısmarladı.
Tom owes Mary a lot.
学び始める
Tom Mary'ye çok şey borçludur.
Tom packed his bags.
学び始める
Tom çantalarını düzenledi.
Tom passed the test.
学び始める
Tom testi geçti.
Tom picked the lock.
学び始める
Tom kilidi sivri bir şeyle açtı.
Tom pointed at Mary.
学び始める
Tom Mary'yi gösterdi.
Tom pulled a muscle.
学び始める
Tom bir kasını incitti.
Tom put on his robe.
学び始める
Tom cüppesini giydi.
Tom raised his hand.
学び始める
Tom elini kaldırdı.
Tom ran out of food.
学び始める
Tom'un yiyeceği tükendi.
Tom ran out of time.
学び始める
Tom'un zamanı bitti.
Tom remained silent.
学び始める
Tom sessiz kaldı.
Tom reserved a seat.
学び始める
Tom bir koltuk ayırdı.
Tom sat at his desk.
学び始める
Tom masasında oturdu.
Tom sat beside Mary.
学び始める
Tom Mary'nin yanına oturdu.
Tom says he's rich.
学び始める
Tom zengin olduğunu söylüyor.
Tom says he is rich.
学び始める
Tom onun zengin olduğunu söylüyor.
Tom sealed the deal.
学び始める
Tom anlaşmayı mühürledi.
Tom sealed the room.
学び始める
Tom odayı mühürledi.
Tom seems so lonely.
学び始める
Tom çok yalnız görünüyor.
Tom shaved his head.
学び始める
Tom başını tıraş etti.
Tom should've known.
学び始める
Tom bilmeliydi.
Tom slit his wrists.
学び始める
Tom bileklerini kesti.
Tom sorted the mail.
学び始める
Tom postayı sınıflandırdı.
Tom swims very fast.
学び始める
Tom çok hızlı yüzer.
Tom talked too much.
学び始める
Tom çok fazla konuştu.
Tom threatened Mary.
学び始める
Tom Mary'yi tehdit etti.
Tom unplugged the iron.
学び始める
Tom ütünün fişini çekti.
Tom unplugged the lamp.
学び始める
Tom lambanın fişini çekti.
Tom waited his turn.
学び始める
Tom sırasını bekledi.
Tom wants a divorce.
学び始める
Tom boşanmak istiyor.
Tom wants a rematch.
学び始める
Tom bir rövanş istiyor.
Tom was daydreaming.
学び始める
Tom hayal görüyordu.
Tom was embarrassed.
学び始める
Tom mahcup oldu.
Tom was fast asleep.
学び始める
Tom derin uykudaydı.
Tom was out all day.
学び始める
Tom, bütün gün dışardaydı.
Tom was put in jail.
学び始める
Tom hapse konuldu.
Tom went home angry.
学び始める
Tom eve kızgın gitti.
Tom will be furious.
学び始める
Tom öfkeli olacaktır.
Tom wiped the table.
学び始める
Tom tabloyu sildi.
Tom worked overtime.
学び始める
Tom fazla mesai yaptı.
Tom works with Mary.
学び始める
Tom Mary ile çalışır.
Tom wouldn't say no.
学び始める
Tom hayır demezdi.
Tom yelled for help.
学び始める
Tom yardım için bağırdı.
Tom isn't breathing.
学び始める
Tom nefes almıyor.
Tommy is a nice man.
学び始める
Tommy sevimli bir adam.
Tony runs every day.
学び始める
Tony her gün koşar.
Try it out yourself.
学び始める
Onu kendiniz deneyin.
Try on this sweater.
学び始める
Bu kazağı deneyin.
Try to act your age.
学び始める
Yaşına göre hareket etmeye çalış.
Turn the radio down.
学び始める
Radyonun sesini kıs.
Was I really boring?
学び始める
Ben gerçekten sıkıcı mıydım?
We all like cycling.
学び始める
Hepimiz bisiklete binmekten hoşlanırız.
We are good friends.
学び始める
Biz iyi arkadaşlarız.
We are very similar.
学び始める
Biz çok benzeriz.
We caught the thief.
学び始める
Biz hırsızı yakalandık.
We did it ourselves.
学び始める
Onu kendimiz yaptık.
We dislike violence.
学び始める
Biz şiddet sevmeyiz.
We enjoyed swimming.
学び始める
Yüzmenin tadını çıkardık.
We enjoyed swimming.
学び始める
Yüzmekten hoşlandık.
We gave up the plan.
学び始める
Biz plandan vazgeçtik.
We had a quiz today.
学び始める
Biz bugün bir sınav olduk.
We had a rough time.
学び始める
Bizim fırtınalı bir zamanımız oldu.
We had an oral exam.
学び始める
Bizim sözlü sınavımız vardı.
We had little water.
学び始める
Bizim biraz suyumuz vardı.
We have lots to do.
学び始める
Yapacak çok şeyimiz var.
We have enough time.
学び始める
Bizim yeterince zamanımız var.
We lay on the grass.
学び始める
Biz çimlerin üzerinde uzandık.
We love you so much.
学び始める
Sizi çok seviyoruz.
We must leave early.
学び始める
Biz erken çıkmalıyız.
We obeyed the rules.
学び始める
Biz kurallara itaat ettik.
We regret his death.
学び始める
Biz onun ölümüne üzülüyoruz.
We swam in the lake.
学び始める
Gölde yüzdük.
We talked until two.
学び始める
Biz ikiye kadar konuştuk.
We traveled on foot.
学び始める
Biz yaya gezdik.
We will do our best.
学び始める
Biz elimizden geleni yapacağız.
We will let him try.
学び始める
Biz onun onu denemesine izin vereceğiz.
We will never agree.
学び始める
Biz asla anlaşamayacağız.
We're close friends.
学び始める
Biz yakın arkadaşlarız.
We're eating apples.
学び始める
Biz elma yiyoruz.
Welcome to our home.
学び始める
Evimize hoş geldiniz.
What am I to do now?
学び始める
Şimdi ne yapacağım.
What are they after?
学び始める
Onlar neyin peşindeler?
What are they doing?
学び始める
Onlar ne yapıyorlar.
What do you suggest?
学び始める
Ne önerirsiniz?
What I mean is this.
学び始める
Demek istediğim budur.
What is in the desk?
学び始める
Masanın içindeki nedir?
What is in this box?
学び始める
Bu kutudaki nedir?
What is on the desk?
学び始める
Masanın üstündeki nedir?
What is popular now?
学び始める
Şimdi popüler olan nedir?
What should I bring?
学び始める
Ne getirmem gerekir?
What time is dinner?
学び始める
Akşam yemeği saat kaçta?
What time is supper?
学び始める
Akşam yemeği ne zaman?
What was that noise?
学び始める
O gürültü neydi?
What was that sound?
学び始める
O ses neydi?
What's it made from?
学び始める
O, neyden yapılmıştır.
What's the big idea?
学び始める
Büyük fikir nedir?
What's the bus fare?
学び始める
Otobüs ücreti nedir?
What's this key for?
学び始める
Bu anahtar ne içindir?
What's worrying you?
学び始める
Seni ne endişelendiriyor?
What's your opinion?
学び始める
Sizin fikriniz nedir?
When did you buy it?
学び始める
Onu ne zaman satın aldınız?
When did you get up?
学び始める
Ne zaman kalktın?
When did you return?
学び始める
Ne zaman geri döndün?
When do I get there?
学び始める
Oraya ne zaman varırım?
When does it arrive?
学び始める
O ne zaman varır?
When is school over?
学び始める
Okul ne zaman biter?
When do we arrive?
学び始める
Ne zaman varacağız?
When will you leave?
学び始める
Ne zaman gideceksin?
Where are the girls?
学び始める
Kızlar neredeler?
Where are you bound?
学び始める
Nereye gidiyorsun?
Where shall we meet?
学び始める
Biz nerede buluşalım?
Which book is yours?
学び始める
Hangi kitap seninkidir.
White bread, please.
学び始める
Beyaz ekmek, lütfen.
Who did you go with?
学び始める
Kimle birlikte gittin?
Who do you work for?
学び始める
Kim için çalışıyorsun?
Who is in this room?
学び始める
Bu odada kim var?
Who is your teacher?
学び始める
Öğretmenin kimdir?
Who owns this house?
学び始める
Bu evin sahibi kimdir?
Who stole the apple?
学び始める
Elmayı kim çaldı?
Who wrote this book?
学び始める
Bu kitabı kim yazdı?
Who wrote this poem?
学び始める
Bu şiiri kim yazdı?
Who's your favorite?
学び始める
Senin favorin kim?
Why are you so late?
学び始める
Neden bu kadar geç kaldın?
Why did he run away?
学び始める
O niçin kaçtı?
Why did she do that?
学び始める
O, niçin onu yaptı?
Why did this happen?
学び始める
Bu neden oldu?
Why did you do that?
学び始める
Onu niçin yaptınız.
Why didn't you come?
学び始める
Neden sen gelmedin?
Why do you say that?
学び始める
Bunu neden söylüyorsun?
Why do you say that?
学び始める
Neden böyle söylüyorsun?
Why do you think so?
学び始める
Neden böyle düşünüyorsunuz?
Why is the sky blue?
学び始める
Gökyüzü niçin mavidir?
Will you go with us?
学び始める
Bizimle gidecek misin?
You are a good cook.
学び始める
Sen iyi bir aşçısın.
You are always late.
学び始める
Her zaman geç kalıyorsun.
You're lying to me.
学び始める
Bana yalan söylüyorsun.
You are quite a man.
学び始める
Tam bir erkek.
You are quite right.
学び始める
Tamamen haklısın.
You can call me Bob.
学び始める
Bana Bob diyebilirsin.
You can go home now.
学び始める
Şimdi eve gidebilirsin.
You can rely on her.
学び始める
Ona güvenebilirsiniz.
You can't trust him.
学び始める
Ona güvenemezsin.
You can't trust Tom.
学び始める
Tom'a güvenemezsin.
You have many books.
学び始める
Çok sayıda kitabın var.
You look pale today.
学び始める
Bugün solgun görünüyorsun.
You look very tired.
学び始める
Çok yorgun görünüyorsun.
You may go anywhere.
学び始める
İstediğiniz yere gidebilirsiniz.
You may go home now.
学び始める
Şimdi eve gidebilirsiniz.
You may not come in.
学び始める
İçeriye girmeyebilirsin.
You can trust him.
学び始める
Ona güvenebilirsin.
You must be joking!
学び始める
Şaka yapıyor olmalısın!
You must go at once.
学び始める
Derhal gitmelisin.
You must keep quiet.
学び始める
Sessiz olmak zorundasın.
You must study hard.
学び始める
Sıkı çalışmalısınız.
You must study more.
学び始める
Daha çok çalışmalısın.
You should eat more.
学び始める
Daha fazla yemelisiniz.
You should exercise.
学び始める
Egzersiz yapmalısın.
You'd better not go.
学び始める
Gitmesen iyi olur.
You'll catch a cold.
学び始める
Üşüteceksin.
You'll have to wait.
学び始める
Beklemeniz gerekecek.
You're irresistible.
学び始める
Sen dayanılmazsın.
You're just on time.
学び始める
Tam zamanında geldin.
Your father is tall.
学び始める
Baban uzun boylu.
Your guess is wrong.
学び始める
Tahmininiz yanlış.
Your job isn't easy.
学び始める
Sizin işiniz kolay değil.
Your order is ready.
学び始める
Siparişiniz hazır.
Your tie is crooked.
学び始める
Sizin kravatınız yamuk.
Yours is over there.
学び始める
Seninki orada.
Yumi has many books.
学び始める
Yumi birçok kitabı vardır.
Yumi has many books.
学び始める
Yumi'nin birçok kitabı var.
Yumi has many books.
学び始める
Yumi'nin birçok kitapları var.
Zucchinis are green.
学び始める
Kabaklar yeşildirler.
A bus got in the way.
学び始める
Bir otobüs yoluma çıktı.
A cat has nine lives.
学び始める
Bir kedi dokuz canlıdır.
A cup of tea, please.
学び始める
Bir fincan çay, lütfen.
A horse is an animal.
学び始める
At bir hayvandır.
A horse runs quickly.
学び始める
Bir at hızlı koşar.
A man must be honest.
学び始める
Bir insan dürüst olmalı.
A permanent is extra.
学び始める
Ekstra kalıcı bir maliyettir.
A piano is expensive.
学び始める
Bir piyano pahalıdır.
A squid has ten legs.
学び始める
Bir kalamarın on bacağı vardır.
Add up these figures.
学び始める
Bu sayıları toplayın.
All I have is a book.
学び始める
Bütün sahip olduğum bir kitaptır.
All the meat was bad.
学び始める
Bütün et kokmuştu.
Am I handsome or not?
学び始める
Yakışıklı mıyım yoksa değil miyim?
Ann can't find a job.
学び始める
Ann, bir iş bulamıyor.
Ann has many friends.
学び始める
Ann'in birçok arkadaşı var.
Ann is a cheerleader.
学び始める
Ann bir amigo.
Ann is a little girl.
学び始める
Ann, küçük bir kızdır.
Aoi dances very well.
学び始める
Aoi çok iyi dans eder.
Apes are intelligent.
学び始める
Maymunlar akıllıdır.
Apples grow on trees.
学び始める
Elmalar ağaçlarda büyür.
Are you able to type?
学び始める
Yazabiliyor musunuz?
Are you eating lunch?
学び始める
Öğle yemeği yiyor musun?
Are you fond of golf?
学び始める
Golf sever misiniz?
Are you free tonight?
学び始める
Bu gece boş musun?
Are you going or not?
学び始める
Gidiyor musun yoksa gitmiyor musun?
Are you ready to eat?
学び始める
Yemek için hazır mısınız?
Are you still around?
学び始める
Hala bu civarda mısın?
Are your hands clean?
学び始める
Ellerin temiz mi?
Be quiet, all of you.
学び始める
Hepiniz sessiz olun.
Beware of imitations.
学び始める
Taklitlerinden sakının.
Bill stopped smoking.
学び始める
Bill, sigarayı bıraktı.
Birds fly in the sky.
学び始める
Kuşlar gökyüzünde uçarlar.
Bob is a nice person.
学び始める
Bob sevimli bir kişidir.
Both dogs are asleep.
学び始める
Her iki köpek uykuda.
Bring me a dry towel.
学び始める
Bana kuru bir havlu getirin.
Bring the laundry in.
学び始める
Çamaşırı içeri getir.
Business is business.
学び始める
İş iştir.
But you're not there.
学び始める
Ama sen orada değilsin.
Call her up at three.
学び始める
Saat üçte onu ara.
Call me this evening.
学び始める
Bu akşam beni arayın.
Can he speak English?
学び始める
O, İngilizce konuşabilir mi?
Can I take a day off?
学び始める
Bir günlük izin alabilir miyim?
Can I take a message?
学び始める
Ben bir mesaj alabilir miyim?
Can I take books out?
学び始める
Kitapları çıkarabilir miyim?
Can I turn on the TV?
学び始める
TV'yi açabilir miyim?
Can she come in time?
学び始める
O zamanında gelebilir mi?
Can you come at nine?
学び始める
Dokuzda gelebilir misin?
Can you deliver that?
学び始める
Onu teslim edebilir misin?
Can you deliver this?
学び始める
Bu teslim edebilir misin?
Can you fix our sink?
学び始める
Lavabomuzu tamir edebilir misin?
Can you guess my age?
学び始める
Benim yaşımı tahmin edebilir misiniz?
Can you meet tonight?
学び始める
Bu gece karşılayabilir misin?
Can you ride a horse?
学び始める
Ata binebilir misin?
Are you able to speak French?
学び始める
Fransızca konuşabilir misin?
Charge it to my room.
学び始める
Onu benim oda hesabına yazın.
Check back next week.
学び始める
Önümüzdeki hafta tekrar kontrol edin.
Clean up the kitchen.
学び始める
Mutfağı temizleyin.
Clothes make the man.
学び始める
Giysi insan yapar.
Colds are contagious.
学び始める
Soğuk algınlığı bulaşıcıdır.
Come home before six.
学び始める
Altıdan önce eve gel.
Cotton absorbs water.
学び始める
Pamuk su emer.
Could I change rooms?
学び始める
Odaları değiştirebilir miyim?
Could we have a fork?
学び始める
Bir çatal alabilir miyiz?
David is very active.
学び始める
David çok aktif.
Did he pass the exam?
学び始める
O sınavı geçti mi?
Did he pass the test?
学び始める
O testi geçti mi?
Is anything up?
学び始める
Bir şey mi oldu?
Did the car look old?
学び始める
Araba eski görünüyor muydu?
Did you behave today?
学び始める
Bugün görgülü davrandın mı?
Did you see a doctor?
学び始める
Bir doktora göründünüz mü?
Did you speak at all?
学び始める
Hiç konuştunuz mu?
Didn't I tell you so?
学び始める
Size öyle söylemedim mi?
Do come and visit us.
学び始める
Gel ve bizi ziyaret et.
Do come by all means.
学び始める
Kesinlikle gel.
Do snakes bother you?
学び始める
Yılanlar sizi rahatsız eder mi?
Do what he tells you.
学び始める
Sana söylediğini yap.
Suit yourself.
学び始める
İstediğini yap.
Do you drink alcohol?
学び始める
Alkol Kullanıyor musunuz?
Do you ever date her?
学び始める
Onunla flört ediyor musun?
Do you have a budget?
学び始める
Bir bütçen var mı?
Do you have a camera?
学び始める
Bir kameran var mı?
Do you have a family?
学び始める
Bir ailen var mı?
Do you have a minute?
学び始める
Bir dakikanız var mı?
Do you have a pencil?
学び始める
Bir kurşun kalemin var mı?
Do you have a tattoo?
学び始める
Bir dövmen var mı?
Do you have a ticket?
学び始める
Bir biletin var mı?
Do you have a violin?
学び始める
Bir kemanın var mı?
Do you have any pain?
学び始める
Herhangi bir ağrın var mı?
Do you have any pets?
学び始める
Herhangi bir evcil hayvanın var mı?
Do you have blankets?
学び始める
Battaniyelerin var mı?
Do you have the time?
学び始める
Zamanınız var mı?
Do you know baseball?
学び始める
Beyzbol biliyor musun?
Do you know Tom well?
学び始める
Tom'u iyi tanır mısınız?
Do you like baseball?
学び始める
Beyzbol sever misiniz?
Do you live in Tokyo?
学び始める
Tokyo'da yaşıyor musunuz?
Do you look your age?
学び始める
Yaşında görünüyor musun?
Do you need any food?
学び始める
Herhangi bir gıdaya ihtiyacın var mı?
Do you need the book?
学び始める
Kitaba ihtiyacın var mı?
Do you run every day?
学び始める
Her gün çalışır mısın?
Do you see her often?
学び始める
Onu sık sık görüyor musun?
Do you speak English?
学び始める
İngilizce konuşuyor musun?
Do you speak Italian?
学び始める
İtalyanca konuşuyor musun?
Do you think I'm fat?
学び始める
Benim şişman olduğumu düşünüyor musunuz?
Do you think I'm fat?
学び始める
Sizce ben şişman mıyım?
Do you want anything?
学び始める
Bir şey istiyor musunuz?
Do your homework now.
学び始める
Şimdi ödevinizi yapın.
Does Ken play tennis?
学び始める
Ken tenis oynar mı?
Does this make sense?
学び始める
Bu mantıklı mı?
Don't be so childish.
学び始める
Öyle çocuksu olmayın.
Don't disappoint him.
学び始める
Onu hayal kırıklığına uğratma.
Don't eat like a pig.
学び始める
Domuz gibi yemek yemeyin.
Don't exert yourself.
学び始める
Kendiniz uygulamayın.
Don't let the dog in.
学び始める
Köpeğin içeri girmesine izin vermeyin.
Don't lose your cool.
学び始める
Soğukkanlılığını kaybetme.
Don't make a mistake.
学び始める
Bir hata yapma.
Don't push me around.
学び始める
Beni itip kalkma.
Don't push your luck.
学び始める
Şansınızı zorlamayın.
Don't shut your eyes.
学び始める
Gözlerini kapatma.
Don't smoke too much.
学び始める
Çok fazla sigara içmeyin.
Don't worry about it.
学び始める
Onun hakkında üzülme.
Don't worry about it.
学び始める
Onu dert etmeyin.
Don't worry about me.
学び始める
Benim hakkımda endişe etmeyin.
Don't worry about us.
学び始める
Hakkımızda endişe etmeyin.
Don't worry. It's OK.
学び始める
Merak etmeyin. Tamam.
Don't you believe me?
学び始める
Bana inanmıyor musunuz?
Everybody knows that.
学び始める
Onu herkes bilir.
Everyone's saying it.
学び始める
Onu herkes söylüyor.
Excuse my clumsiness.
学び始める
Beceriksizliğimi affedin.
Finally, it's Friday.
学び始める
Nihayet bugün Cuma.
Finally, it's Friday.
学び始める
Sonunda bugün Cuma.
Fish live in the sea.
学び始める
Balık denizde yaşar.
Flowers attract bees.
学び始める
Çiçekler arıları çeker.
France borders Italy.
学び始める
Fransa İtalya'nın sınır komşusudur.
Get that book for me.
学び始める
Bu kitabı benim için alın.
Go and see who it is.
学び始める
Git ve kim olduğunu gör.
Go back to your seat.
学び始める
Koltuğunuza geri dönün.
Return to your seat.
学び始める
Koltuğuna geri dön.
Go tell him yourself.
学び始める
Git ona kendin söyle.
Go to the barber.
学び始める
Berbere git.
Has anything changed?
学び始める
Herhangi bir şey değişti mi?
Has anything changed?
学び始める
Bir şey değişti mi?
Have you been abroad?
学び始める
Yurtdışında bulundun mu?
Have you fed the dog?
学び始める
Köpeği besledin mi?
Have you finished it?
学び始める
Onu bitirdin mi?
Have you got a light?
学び始める
Bir lamban var mı?
Have you met him yet?
学び始める
Henüz onunla tanıştın mı?
He accepted her gift.
学び始める
O, onun hediyesini kabul etti.
He achieved his goal.
学び始める
O amacına ulaştı.
He acted as my guide.
学び始める
O benim rehberim olarak davrandı.
He always works hard.
学び始める
O her zaman çok çalışıyor.
He and I are cousins.
学び始める
O ve ben kuzenleriz.
He arrived too early.
学び始める
O çok erken vardı.
He asked for my help.
学び始める
O benden yardım istedi.
He ate it in no time.
学び始める
O hiçbir zaman onu yemedi.
He attained his goal.
学び始める
O hedefine ulaştı.
He began with a joke.
学び始める
O bir şaka ile başladı.
He built a new house.
学び始める
Yeni bir ev inşa etti.
He called me by name.
学び始める
O bana ismimle seslendi.
He calls the boy Tom.
学び始める
O, çocuğu Tom olarak çağırır.
He came into my room.
学び始める
O benim odama geldi.
He came to my rescue.
学び始める
O, beni kurtarmak için geldi.
He can play baseball.
学び始める
O beyzbol oynayabilir.
He caught three fish.
学び始める
O üç balık yakaladı.
He commited suicide.
学び始める
O intihar etti.
He deals in hardware.
学び始める
O donanımla ilgilenir.
He did as I told him.
学び始める
O ona söylediğim gibi yaptı.
He did nothing wrong.
学び始める
O yanlış bir şey yapmadı.
He didn't say a word.
学び始める
O bir kelime söylemedi.
He died one year ago.
学び始める
O bir yıl önce öldü.
He died the next day.
学び始める
Ertesi gün hayatını kaybetti.
He doesn't like fish.
学び始める
O balık sevmez.
He doesn't sing well.
学び始める
O, iyi şarkı söylemez.
He doesn't tell lies.
学び始める
O yalan söylemez.
He easily gets angry.
学び始める
O, kolayca öfkelenir.
He fired three shots.
学び始める
O üç el ateş etti.
He found his parents.
学び始める
O, ebeveynlerini buldu.
He gave me a present.
学び始める
O bana bir hediye verdi.
He gave me this book.
学び始める
O bana bu kitabı verdi.
He tires easily.
学び始める
O kolayca yorulur.
He got angry with me.
学び始める
O bana sinirlendi.
He got angry with us.
学び始める
O bize sinirlendi.
He got off the train.
学び始める
O trenden indi.
He got us nice seats.
学び始める
O bize güzel koltuklar aldı.
He had a hungry look.
学び始める
Onun aç bir görünümü vardı.
He had fifty dollars.
学び始める
Onun elli doları vardı.
He hardly ever works.
学び始める
O neredeyse hiç çalışmaz.
He has a few friends.
学び始める
Onun bir kaç arkadaşı var.
He has a good memory.
学び始める
O iyi bir hafızaya sahiptir.
He has a lot of land.
学び始める
Onun bir sürü arazisi var.
He has a strong body.
学び始める
O güçlü bir gövdeye sahip.
He has a strong mind.
学び始める
Onun güçlü bir zihni vardır.
He has good eyesight.
学び始める
O iyi görme duyusuna sahip.
He has no girlfriend.
学び始める
Hiç kız arkadaşı yok.
He has nothing to do.
学び始める
Onun yapacak bir şeyi yok.
He has poor eyesight.
学び始める
O kötü görme duyusuna sahip.
He has powerful arms.
学び始める
Onun güçlü bir kolları var.
He has strange ideas.
学び始める
Onun tuhaf fikirleri var.
He has to study hard.
学び始める
O çok çalışmak zorunda.
He has two daughters.
学び始める
Evli ve iki kız çocuk babasıdır.
He hit me by mistake.
学び始める
O bana yanlışlıkla vurdu.
He hit me in the eye.
学び始める
O benim gözüme vurdu.
He is a fast speaker.
学び始める
O hızlı bir konuşucu.
He is a good athlete.
学び始める
O iyi bir atlet.
He is a good speaker.
学び始める
O iyi bir konuşmacı.
He is a good student.
学び始める
O iyi bir öğrenci.
He is a good swimmer.
学び始める
O iyi bir yüzücü.
He is a handsome man.
学び始める
O yakışıklı bir adam.
He is a Japanese boy.
学び始める
O bir Japon çocuk.
He is a lazy student.
学び始める
O tembel bir öğrenci.
He is a man of faith.
学び始める
O bir inanç insanıdır.
He is about your age.
学び始める
O yaklaşık senin yaşında.
He's afraid of dogs.
学び始める
O, köpeklerden korkar.
He is afraid to swim.
学び始める
O yüzmeye korkuyor.
He is always reading.
学び始める
O her zaman okuyor.
He is always with me.
学び始める
O, her zaman benledir.
He is apt to be late.
学び始める
O geç kalmaya eğilimli.
He is as tall as her.
学び始める
O, onun kadar uzun boylu.
He is away from home.
学び始める
O evden uzakta.
He is bad at driving.
学び始める
O araba sürmede kötüdür.
He is close to sixty.
学び始める
O altmışa yakın.
He is cool, isn't he?
学び始める
O, harika, değil mi?
He is doing his work.
学び始める
O işini yapıyor.
He is far from happy.
学び始める
O, hiç mutlu değildir.
He is five feet tall.
学び始める
O beş fit boyunda.
He is getting better.
学び始める
O daha iyileşiyor.
He is good at soccer.
学び始める
O, futbolda iyi.
He is good at tennis.
学び始める
O teniste iyidir.
He's hard to please.
学び始める
Onu memnun etmek zordur.
He is in his library.
学び始める
O, kütüphanesindedir.
He is in poor health.
学び始める
Onun sağlığı kötü.
He is in trouble now.
学び始める
Şimdi onun başı belada.
He is lazy by nature.
学び始める
O, doğası gereği tembel.
He is likely to come.
学び始める
O muhtemelen gelecektir.
He is making cookies.
学び始める
O kurabiye yapıyor.
He's my best friend.
学び始める
O benim en iyi arkadaşım.
He is my close friend
学び始める
O benim yakın arkadaşım
He is no longer here.
学び始める
O artık burada değil.
He is now on his own.
学び始める
O şimdi kendi başına.
He is reading a book.
学び始める
O bir kitap okuyor.
He is sadly mistaken.
学び始める
Ne yazık ki yanılmıştır.
He is still standing.
学び始める
Halen ayakta duruyor.
He is Taro's brother.
学び始める
O, Taro'nun erkek kardeşidir.
He is very depressed.
学び始める
O çok bunalımdaydı.
He is wearing gloves.
学び始める
O, eldiven giyiyordu.
He is young at heart.
学び始める
O kalbinde genç.
He isn't here, is he?
学び始める
O burada değil, değil mi?
He jumped out of bed.
学び始める
O yataktan fırladı.
He laid down the gun.
学び始める
O silahı yere bıraktı.
He left home at 8:00.
学び始める
O, saat 8:00 'de evden çıktı.
He lent me two books.
学び始める
O bana iki kitap ödünç verdi.
He likes music a lot.
学び始める
O müzikten çok hoşlanır.
He likes this guitar.
学び始める
O bu gitarı sever.
He likes to watch TV.
学び始める
O, TV izlemeyi sever.
He likes watching TV.
学び始める
TV izlemeyi seviyor.
He lives in Nagasaki.
学び始める
O, Nagasaki'de yaşıyor.
He looked tired then.
学び始める
O, o zaman yorgun görünüyordu.
He looked very happy.
学び始める
O çok mutlu görünüyordu.
He lost his eyesight.
学び始める
O, görme duyusunu kaybetti.
He lost his eyesight.
学び始める
O görme yeteneğini kaybetti.
He made a rude reply.
学び始める
O, kaba bir yanıt verdi.
He made her his wife.
学び始める
O, onu eşi yaptı.
He made up an excuse.
学び始める
O bir bahane uydurdu.
He managed to escape.
学び始める
O kaçmayı başardı.
He married for money.
学び始める
O para için evlendi.
He married my cousin.
学び始める
O, benim kuzenimle evlendi.
He married my sister.
学び始める
O benim kız kardeşim ile evlendi.
He must have seen it.
学び始める
Onu görmüş olmalı.
He ordered us steaks.
学び始める
O bize biftek ısmarladı.
He picked up a stone.
学び始める
O bir taş aldı.
He pressed his pants.
学び始める
O pantolonunun ütüledi.
He ran into the room.
学び始める
O, odasına koştu.
He ran up the stairs.
学び始める
O merdivenleri çıktı.
He rang the doorbell.
学び始める
O, kapı zilini çaldı.
He repeated it again.
学び始める
O, onu yine tekrarladı.
He saw a pretty girl.
学び始める
O güzel bir kız gördü.
He says he will come.
学び始める
O onun geleceğini söylüyor.
He screamed for help.
学び始める
O, yardım için çığlık attı.
He seems quite happy.
学び始める
O oldukça mutlu görünüyor.
He seems to be happy.
学び始める
O, mutlu gibi görünüyor.
He seems to be lying.
学び始める
O yalan söylüyor gibi görünüyor.
He seems to think so.
学び始める
O öyle düşünüyor gibi görünüyor.
He rarely went there.
学び始める
O, nadiren oraya gitti.
He sent for a doctor.
学び始める
O bir doktor çağırttı.
He sent me a present.
学び始める
O bana bir hediye gönderdi.
He slipped me a note.
学び始める
O bana gizlice bir not verdi.
He sold all his land.
学び始める
O bütün arazisini sattı.
He spoke very loudly.
学び始める
Çok yüksek sesle konuştu.
He studies very hard.
学び始める
O çok fazla çalışır.
He suddenly fell ill.
学び始める
Aniden hastalandı.
He talked to himself.
学び始める
O kendi kendine konuştu.
He took off his coat.
学び始める
O paltosunu çıkardı.
He tried to stand up.
学び始める
O ayağa kalkmaya çalıştı.
He turned the corner.
学び始める
O, köşeyi döndü.
He used to live here.
学び始める
O burada yaşardı.
He wanted to succeed.
学び始める
O başarılı olmak istedi.
He wants to meet you.
学び始める
O seninle tanışmak istiyor.
He was almost asleep.
学び始める
Neredeyse uyuyordu.
He was badly wounded.
学び始める
O kötü bir şekilde yaralandı.
He was born in Osaka.
学び始める
O Osaka'da doğdu.
He was drunk on beer.
学び始める
O, biradan sarhoş oldu.
He was elected mayor.
学び始める
O, belediye başkanı seçildi.
He was made to do so.
学び始める
Ona öyle yaptırıldı.
He was out of breath.
学び始める
O, nefes nefese idi.
He was put in a cell.
学び始める
O bir hücreye konuldu.
He was put in prison.
学び始める
O hapseneye atıldı.
He was shot to death.
学び始める
O vurularak öldürüldü.
He went to bed early.
学び始める
O, yatağa erken gitti.
He will be back soon.
学び始める
Yakında geri dönecek.
He's eating an apple.
学び始める
O bir elma yiyor.
He's got lung cancer.
学び始める
Onun akciğer kanseri var.
He's in bed with flu.
学び始める
O grip yüzünden yatakta.
Here comes the train.
学び始める
İşte tren geliyor.
Hey you! Please wait.
学び始める
Hey siz! Lütfen bekleyin.
Hi! Do you work here?
学び始める
Merhaba! Burada mı çalışıyorsunuz?
His blood is boiling.
学び始める
Onun kanı kaynıyor.
His hands were empty.
学び始める
Onun elleri boştu.
His mother was right.
学び始める
Annesi haklıydı.
How big is this park?
学び始める
Bu park ne kadar büyük?
How can they do this?
学び始める
Onlar bunu nasıl yapabilirler?
How can you say that?
学び始める
Onu nasıl söyleyebilirsin?
How deep is the hole?
学び始める
Delik ne kadar derin?
How deep is the lake?
学び始める
Göl ne kadar derin?
How did he come here?
学び始める
O buraya nasıl geldi?
How did the party go?
学び始める
Parti nasıl gitti?
How did you get them?
学び始める
Onları nasıl aldın?
How do you like that?
学び始める
Onun hakkında ne düşünüyorsun?
How fast does he run?
学び始める
O ne kadar hızlı çalışır?
How high is Mt. Fuji?
学び始める
Fuji Dağı'nın yüksekliği nedir?
How long is the ride?
学び始める
Yolculuk ne kadardır?
How much is the tour?
学び始める
Tur ne kadar?
How much is this pen?
学び始める
Bu kalem ne kadar?
How much is this tie?
学び始める
Bu kravat ne kadar?
How was today's game?
学び始める
Bugünkü oyun nasıldı?
How was today's test?
学び始める
Bugünkü test nasıldı?
How was your weekend?
学び始める
Hafta sonun nasıl geçti?
How's Saturday night?
学び始める
Cumartesi gecesi nasıl?
I admire your talent.
学び始める
Ben senin yeteneğine hayranım.
I agree to your plan.
学び始める
Planınızı kabul ediyorum.
I almost believe you.
学び始める
Neredeyse size inanıyoruz.
I already called him.
学び始める
Ben zaten onu aradım.
I always feel hungry.
学び始める
Ben her zaman aç hissediyorum.
I always feel sleepy.
学び始める
Her zaman uykulu hissederim.
I am afraid of bears.
学び始める
Ayılardan korkarım.
I am afraid of dying.
学び始める
Ben ölmekten korkuyorum.
I am eating an apple.
学び始める
Ben bir elma yiyorum.
I am leaving at four.
学び始める
Ben dörtte gidiyorum.
I am no longer tired.
学び始める
Ben artık yorgun değilim.
I am poor at drawing.
学び始める
Ben çizimde kötüyüm.
I am ready for death.
学び始める
Ben ölmeye hazırım.
I am sure of success.
学び始める
Ben başarıdan eminim.
I am terribly hungry.
学び始める
Ben korkunç açım.
I applied for a visa.
学び始める
Bir vize için başvuruda bulundum.
I bought an old lamp.
学び始める
Ben eski bir lamba satın aldım.
I bought her a clock.
学び始める
Ona bir saat aldım.
I broke my right leg.
学び始める
Ben sağ bacağımı kırdım.
I broke your ashtray.
学び始める
Kültablanı kırdım.
I can hear something.
学び始める
Ben bir şey duyabiliyorum.
I can ride a bicycle.
学び始める
Ben bisiklet sürebilirim.
I can swim very fast.
学び始める
Ben çok hızlı yüzebilirim.
I can wait no longer.
学び始める
Daha fazla bekleyemem.
I can't afford a car.
学び始める
Ben bir araba almayı göze alamam.
I can't do it either.
学び始める
Ben de bunu yapamam.
I can't eat any more.
学び始める
Ben daha fazla yiyemem.
I can't say for sure.
学び始める
Emin olarak söyleyemem.
I can't see anything.
学び始める
Ben bir şey göremiyorum.
I can't speak French.
学び始める
Fransızca konuşamam.
I caught up with you.
学び始める
Ben size yetiştim.
I closed my umbrella.
学び始める
Şemsiyemi kapadım.
I collect rare coins.
学び始める
Ben nadir paralar toplarım.
I cut myself shaving.
学び始める
Tıraş olurken kendimi kestim.
I do not like spring.
学び始める
Ben baharı sevmiyorum.
I don't enjoy tennis.
学び始める
Ben tenisten hoşlanmıyorum.
I don't feel like it.
学び始める
Canım onu istemiyor.
I don't know Russian.
学び始める
Rusça bilmiyorum.
I don't like English.
学び始める
İngilizceyi sevmiyorum.
I don't mind waiting.
学び始める
Beklemeyi umursamıyorum.
I don't mind walking.
学び始める
Yürüyüşe itirazım yok.
I don't see Tom much.
学び始める
Ben Tom'u çok görmüyorum.
I expect him to come.
学び始める
Onun gelmesini bekliyoruz.
I expect much of him.
学び始める
Ben ondan çok şey bekliyorum.
I feel like vomiting.
学び始める
İçimden kusmak geliyor.
I feel like vomiting.
学び始める
Ben kusacakmış gibi hissediyorum.
I feel sorry for her.
学び始める
Ben onun için üzülüyorum.
I forget who said it.
学び始める
Onu kimin söylediğini unutuyorum.
I forgot his address.
学び始める
Ben onun adresini unuttum.
I found him the book.
学び始める
Ona kitabı buldum.
I found the building.
学び始める
Binayı buldum.
I go to Osaka by bus.
学び始める
Osaka'ya otobüsle giderim.
I got it for nothing.
学び始める
Ben onu boş yere aldım.
I got my eyes tested.
学び始める
Gözlerimi test ettirdim.
I guessed at her age.
学び始める
Onun yaşında tahminde bulundum.
I had a heart attack.
学び始める
Ben bir kalp krizi geçirdim.
I had my watch fixed.
学び始める
Saatimi tamir ettirdim.
I had never seen her.
学び始める
Onu hiç görmemiştim.
I had no time to eat.
学び始める
Benim yemek için vaktim yoktu.
I hate jealous women.
学び始める
Ben kıskanç kadınlardan nefret ederim.
I have a bad sunburn.
学び始める
Benim kötü bir güneş yanığım var.
I have a few friends.
学び始める
Benim bir kaç arkadaşım var.
I have a job for you.
学び始める
Senin için bir işim var.
I have a new bicycle.
学び始める
Yeni bir bisikletim var.
I have a new red car.
学び始める
Yeni bir kırmızı arabam var.
I have a nice camera.
学び始める
Benim güzel bir kameram var.
I have a reservation.
学び始める
Rezervasyon yaptırmıştım.
I have a sharp knife.
学び始める
Benim keskin bir bıçağım var.
I have a slight cold.
学び始める
Ben hafif soğuk almışım.
I have a sore throat.
学び始める
Boğazım ağrıyor.
I have a stomachache.
学び始める
Karnım ağrıyor.
I have a sweet tooth.
学び始める
Ben tatlıya düşkünüm.
I have a wooden comb.
学び始める
Benim bir tahta tarağım var.
I am in Paris.
学び始める
Paris'teyim.
I have been to India.
学び始める
Hindistan'da bulundum.
I have been to Kyoto.
学び始める
Kyotoda bulundum.
I have gained weight.
学び始める
Kilo aldım.
I have good eyesight.
学び始める
Benim iyi görme yeteneğim var.
I have lost my place.
学び始める
Ben yerimi kaybettim.
I have lost my watch.
学び始める
Kol saatimi kaybettim.
I have lunch at noon.
学び始める
Ben öğle yemeğini öğleyin yerim.
I have poor eyesight.
学び始める
Benim kötü görüşüm var.
I have seen Mt. Fuji.
学び始める
Mt Fuji'yi gördüm.
I have three cameras.
学び始める
Üç kameram var.
I have three cousins.
学び始める
Üç kuzenim var.
I have to go to work.
学び始める
İşe gitmek zorundayım.
I have two bad teeth.
学び始める
İki kötü dişim var.
I have two daughters.
学び始める
İki kızım var.
I held the door open.
学び始める
Ben kapıyı açık tuttum.
I hit on a good idea.
学び始める
Aklıma iyi bir fikir geldi.
I hugged her tightly.
学び始める
Ben ona sıkıca sarıldım.
I intend to go there.
学び始める
Oraya gitmek niyetindeyim.
I just cut my finger.
学び始める
Ben az önce parmağımı kestim.
I just took a shower.
学び始める
Ben az önce bir duş aldım.
I keep thirteen cats.
学び始める
Ben onüç kedi besliyorum.
I know her very well.
学び始める
Ben onu çok iyi tanıyorum.
I know him very well.
学び始める
Onu çok iyi tanıyorum.
I know the gentleman.
学び始める
Beyefendiyi biliyorum.
I know what you mean.
学び始める
Ne demek istediğinizi biliyorum.
I know why he did it.
学び始める
Onun onu neden yaptığını biliyorum.
I left home at seven.
学び始める
Ben yedide evden ayrıldım.
I left the door open.
学び始める
Ben kapıyı açık bıraktım.
I lent her my camera.
学び始める
Kameramı ona ödünç verdim.
I like coffee better.
学び始める
Ben kahveyi daha çok severim.
I like her dark eyes.
学び始める
Koyu gözleri severim.
I like Japanese food.
学び始める
Japon yemeğini severim.
I like my steak rare.
学び始める
Bifteğimi az pişmiş severim.
I like pro wrestling.
学び始める
Ben profesyonel güreşi seviyorum.
I like reading books.
学び始める
Ben kitap okumayı severim.
I like to eat apples.
学び始める
Ben elma yemeyi severim.
I like to sing songs.
学び始める
Şarkı söylemekten hoşlanıyorum.
I live in a big city.
学び始める
Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
I looked for the key.
学び始める
Ben anahtarı aradım.
I love American food.
学び始める
Amerikan yemeğini seviyorum.
I love French movies.
学び始める
Fransız filmlerini seviyorum.
I love green peppers.
学び始める
Yeşil biberleri severim.
I love reading books.
学び始める
Kitap okumayı seviyorum.
I made a model plane.
学び始める
Ben bir model uçak yaptım.
I made a paper plane.
学び始める
Ben bir kağıt uçak yaptım.
I major in economics.
学び始める
Ekonomide uzmanlaşıyorum.
I majored in history.
学び始める
Ben tarih eğitimi aldım.
I may as well go now.
学び始める
Şimdi gidebilirim.
I meant it as a joke.
学び始める
Ben onu şaka olarak söylemiştim.
I met a friend there.
学び始める
Orada bir arkadaşla karşılaştım.
I met him about noon.
学び始める
Yaklaşık öğleyin onunla karşılaştım.
I met Mary yesterday.
学び始める
Dün Mary ile buluştum.
I met Tom on the way.
学び始める
Yolda Tom'a rastladım.
I mortgaged my house.
学び始める
Evimi ipotek ettirdim.
I must buy some milk.
学び始める
Ben biraz süt almalıyım.
I must go right away.
学び始める
Derhal gitmeliyim.
I need a new bicycle.
学び始める
Benim yeni bir bisiklete ihtiyacım var.
I need it right away.
学び始める
Ona hemen ihtiyacım var.
I need to go to work.
学び始める
Ben işe gitmeliyim.
I need to study math.
学び始める
Matematik eğitimi görmeliyim.
I often go to London.
学び始める
Sık sık Londra'ya giderim.
I once lived in Rome.
学び始める
Ben bir zamanlar Roma'da yaşadım.
I owe him 50,000 yen.
学び始める
Ona 50.000 yen borçluyum.
I owe him some money.
学び始める
Ona biraz para borçluyum.
I paid $200 in taxes.
学び始める
Ben 200 dolar vergi ödedim.
I paid him the money.
学び始める
Ona parayı ödedim.
I pumped up the tire.
学び始める
Lastiğe hava bastım.
I put on my trousers.
学び始める
Pantolonumu giydim.
I put up my umbrella.
学び始める
Ben şemsiyemi açtım.
I ran like lightning.
学び始める
Ben yıldırım gibi koştum.
I regret going there.
学び始める
Oraya gittiğime pişmanım.
I rejected the offer.
学び始める
Ben teklifi reddettim.
I am like my mother.
学び始める
Ben anneme benzerim.
I run as fast as Jim.
学び始める
Jim kadar hızlı koşarım.
I said it might rain.
学び始める
Yağmur yağabileceğini düşündüm.
I saw her a week ago.
学び始める
Ben bir hafta önce onu gördüm.
I showed her my room.
学び始める
Ona kendi odamı gösterdim.
I shut my eyes again.
学び始める
Tekrar gözlerimi kapattım.
I sometimes watch TV.
学び始める
Bazen TV izlerim.
I sort of understand.
学び始める
Ben bir tür anlıyorum.
I studied last night.
学び始める
Ben dün gece çalıştım.
I swim in the summer.
学び始める
Ben yazın yüzerim.
I talked about music.
学び始める
Ben müzik hakkında konuştum.
I think he is honest.
学び始める
Onun dürüst olduğunu sanıyorum.
I think he was angry.
学び始める
Sanırım o kızgındı.
I think I understand.
学び始める
Sanırım anlıyorum.
I think I understood.
学び始める
Bence anladım.
I think that's wrong.
学び始める
Bence o yanlış.
I think Tom won't go.
学び始める
Sanırım Tom gitmeyecek.
I think you're right.
学び始める
Sanırım sen haklısın.
I told her not to go.
学び始める
Ona gitmemesini söyledim.
I took the wrong bus.
学び始める
Ben yanlış bir otobüse bindim.
I traveled by myself.
学び始める
Tek başıma seyahat ettim.
I tried not to laugh.
学び始める
Ben gülmemeye çalıştım.
I used to drink beer.
学び始める
Bira içerdim.
I walked up the hill.
学び始める
Ben tepeye yürüdüm.
I want some potatoes.
学び始める
Birkaç patates istiyorum.
I want somebody else.
学び始める
Ben başka birini istiyorum.
I want to be a nurse.
学び始める
Bir hemşire olmak istiyorum.
I want to drink milk.
学び始める
Ben süt içmek istiyorum.
I want to play cards.
学び始める
Ben kart oynamak istiyorum.
I want to study math.
学び始める
Ben matematik okumak istiyorum.
I wanted to go there.
学び始める
Ben oraya gitmek istedim.
I was at the theater.
学び始める
Ben tiyatrodaydım.
I was busy yesterday.
学び始める
Dün meşguldüm.
I was in Canada then.
学び始める
O zaman Kanada'daydım.
I was looking at her.
学び始める
Ona bakıyordum.
I went into the army.
学び始める
Orduya girdim.
I will come with you.
学び始める
Sizinle geleceğim.
I will have him come.
学び始める
Onu gelmiş.
I will never see him.
学び始める
Onu asla görmeyeceğim.
I'll take you home.
学び始める
Seni eve götüreceğim.
I wish I were taller.
学び始める
Keşke daha uzun boylu olsam.
I wish this was over.
学び始める
Keşke bu bitse.
I wish Tom were here.
学び始める
Keşke Tom burada olsa.
I'd like to check in.
学び始める
Ben giriş yapmak istiyorum.
I want to kiss you.
学び始める
Seni öpmek istiyorum.
I'd like to watch TV.
学び始める
TV izlemek istiyorum.
I'd rather stay here.
学び始める
Ben burada kalmayı tercih ederim.
I'll admit I'm wrong.
学び始める
Ben hatalı olduğumu itiraf ederim.
I'll be glad to come.
学び始める
Gelmekten memnuniyet duyarım.
I'll be watching you.
学び始める
Seni izliyor olacağım.
I'll bite the bullet.
学び始める
Sıkıntıya katlanacağım.
I'll buy you a drink.
学び始める
Sana bir içecek alacağım.
I'll buy you a drink.
学び始める
Sana bir içki ısmarlayacağım.
I'll call my husband.
学び始める
Kocamı arayacağım.
I'll call you a taxi.
学び始める
Size bir taksi çağıracağım.
I'll do what you ask.
学び始める
İstediğini yapacağım.
I'll give you a book.
学び始める
Sana bir kitap vereceğim.
I'll give you a lift.
学び始める
Seni arabayla götüreceğim.
I'll give you a shot.
学び始める
Sana bir enjeksiyon vereceğim.
I'll live on welfare.
学び始める
Ben refah yaşayacağım.
I'll make sure of it.
学び始める
Ondan emin olacağım.
I'll never leave you.
学び始める
Seni asla terk etmeyeceğim.
I'll never lose hope.
学び始める
Umudumu asla kaybetmeyeceğim.
I'll see if he is in.
学び始める
Onun evde olup olmadığına bakacağım.
I'll take care of it.
学び始める
Ben onunla ilgilenirim.
I'll wash the dishes.
学び始める
Ben bulaşıkları yıkayacağım.
I'm afraid he is ill.
学び始める
Korkarım ki o hasta.
I'm against the bill.
学び始める
Faturaya itirazım var.
I'm all out of ideas.
学び始める
Ben tüm fikirlerin dışındayım.
I'm all set to start.
学び始める
Kalkışa hazırım.
I'm allergic to fish.
学び始める
Ben balığa alerjim var.
I'm attracted to him.
学び始める
Ona ilgi duyuyorum.
I'm depending on you.
学び始める
Ben sana bağlıyım.
I'm doing the dishes.
学び始める
Ben bulaşıkları yıkıyorum.
I'm dying to see you.
学び始める
Seni görmek için can atıyorum.
I feel fine now.
学び始める
Şimdi iyi hissediyorum.
I'm glad I was there.
学び始める
Orada olduğuma memnunum.
I'm glad to meet you.
学び始める
Tanıştığımıza sevindim.
I'm going to go home.
学び始める
Eve gideceğim.
I'm good at Japanese.
学び始める
Japoncada iyiyim.
I'm happy to see you.
学び始める
Seni gördüğüme mutluyum.
I'm in a hurry today.
学び始める
Bugün acelem var.
I'm in love with her.
学び始める
Ben ona aşığım.
I'm in the same boat.
学び始める
Ben aynı gemideyim.
I'm just another man.
学び始める
Ben sadece başka bir adamım.
I'm just watching TV.
学び始める
Ben sadece TV izliyorum.
I'm looking for work.
学び始める
Ben iş arıyorum.
I'm not at all tired.
学び始める
Ben hiç yorgun değilim.
I'm paid by the hour.
学び始める
Bana saat ücreti ödeniyor.
I'm sorry I can't go.
学び始める
Üzgünüm gidemem.
I'm sorry to hear it.
学び始める
Onu duyduğuma üzüldüm.
I'm studying English.
学び始める
İngilizce eğitimi yapıyorum.
I'm sure they'll win.
学び始める
Ben onların kazanacaklarından eminim.
I'm walking with her.
学び始める
Onunla yürüyorum.
I'm writing a letter.
学び始める
Ben bir mektup yazıyorum.
I was there once.
学び始める
Bir zamanlar oradaydım.
I've changed my mind.
学び始める
Ben fikrimi değiştirdim.
I've got a good idea.
学び始める
Benim iyi bir fikrim var.
I've heard about you.
学び始める
Senin hakkında duydum.
I've lost my car key.
学び始める
Arabamın anahtarını kaybettim.
I've lost my glasses.
学び始める
Benim gözlüğümü kaybettim.
I made my decision.
学び始める
Kararımı verdim.
I've nothing to give.
学び始める
Verecek bir şeyim yok.
Is eating pork a sin?
学び始める
Domuz eti yemek günah mı?
Is Emily at home now?
学び始める
Emily şimdi evde mi?
Is he reading a book?
学び始める
O bir kitap okuyor mu?
Is his pulse regular?
学び始める
Onun nabız düzenli mi?
Is it difficult work?
学び始める
O, zor iş midir?
Is it hot over there?
学び始める
Oradaki sıcak mı?
Is it open on Sunday?
学び始める
Pazar günü açık mı?
Is my answer correct?
学び始める
Benim cevabım doğru mu?
Is she a pretty girl?
学び始める
O güzel bir kız mı?
Is she a taxi driver?
学び始める
O bir taksi soförü mü?
Is she making a doll?
学び始める
O bir oyuncak bebek yapıyor mu?
Is that a bus or car?
学び始める
O, bir otobüs yoksa araba mı?
Is that answer right?
学び始める
O cevap doğru mudur?
Is there an elevator?
学び始める
Bir asansör var mı?
Is this book Takeo's?
学び始める
Bu kitap Takeo'nun mu?
Is this diamond real?
学び始める
Bu elmas gerçek mi?
Is this pencil yours?
学び始める
Bu kalem senin mi?
Is your trunk locked?
学び始める
Bagajın kilitli mi?
It began to sprinkle.
学び始める
Yağmur çiselemeye başladı.
It is already eleven.
学び始める
Saat zaten on bir.
It'll probably rain.
学び始める
Muhtemelen yağmur yağacak.
It's very hot today.
学び始める
Bugün hava çok sıcak.
Stealing is wrong.
学び始める
Çalmak yanlıştır.
It looks like a duck.
学び始める
O bir ördek gibi görünüyor.
It looks like an egg.
学び始める
Bir yumurta gibi görünüyor.
It may rain tomorrow.
学び始める
Yarın yağmur yağabilir.
It only costs $10.00!
学び始める
Maliyeti sadece 10,00 dolar!
It pays to be polite.
学び始める
O, nazik olmak için öder.
It took half an hour.
学び始める
O yarım saat sürdü.
It was a long letter.
学び始める
Bu uzun bir mektuptu.
It was a quiet night.
学び始める
Sakin bir geceydi.
It was I who met him.
学び始める
Onunla tanışan bendim.
It will rain tonight.
学び始める
Bu gece yağmur yağacak.
It's a good question.
学び始める
O iyi bir soru.
It's a piece of cake.
学び始める
Onu yapmak çok kolay.
It's a waste of time.
学び始める
Bu bir zaman kaybıdır.
It's all over for us.
学び始める
Bizim için herşey bitti.
It's all Tom's fault.
学び始める
Onun hepsi Tom'un hatası.
It's an easy victory.
学び始める
O kolay bir zafer.
It's behind schedule.
学び始める
Bu, proğramın gerisinde.
It's better as it is.
学び始める
Olduğu gibi daha iyi.
It's boiling in here.
学び始める
Burada hava çok bunaltıcı.
It's fun to watch TV.
学び始める
TV izlemek eğlenceli.
It's good to be home.
学び始める
Evde olmak iyi.
It's good to see you.
学び始める
Seni görmek güzel.
It's my CD, isn't it?
学び始める
Bu benim CD, öyle değil mi?
It's noisy next door.
学び始める
Yan komşu gürültülü.
It's nothing serious.
学び始める
Bu ciddi bir şey değil.
It's perfectly white.
学び始める
Mükemmel beyaz.
It's really horrible.
学び始める
O gerçekten korkunç.
It's time for dinner.
学び始める
Akşam yemeği zamanı.
It's under the table.
学び始める
O, masanın altındadır.
Jack collects stamps.
学び始める
Jack pullar toplar.
Jane is out shopping.
学び始める
Jane alışverişe çıktı.
Jane looks very pale.
学び始める
Jane çok solgun görünüyor.
Jim likes the doctor.
学び始める
Jim doktoru seviyor.
John called me names.
学び始める
John bana küfretti.
John started the car.
学び始める
John arabayı çalıştırdı.
Just keep moving.
学び始める
Sadece yürümeye devam edin.
Keep the door locked.
学び始める
Kapıyı kilitli tutun.
Keep your room clean.
学び始める
Odanızı temiz tutun.
Ken beat me at chess.
学び始める
Ken satrançta beni yendi.
Lend me your bicycle.
学び始める
Bana bisikletini ödünç ver.
Let me say one thing.
学び始める
Bir şey söyleyeyim.
Let me take you home.
学び始める
Seni eve götüreyim.
Let's check it later.
学び始める
Onu daha sonra kontrol edelim.
Let's clean our room.
学び始める
Odamızı temizleyelim.
Let's go by taxi, OK?
学び始める
Taksiyle gidelim, Tamam mı?
Let's meet on Sunday.
学び始める
Pazar günü buluşalım.
Let's not waste time.
学び始める
Zaman israf etmeyelim.
Let's play it by ear.
学び始める
Onu notasız çalalım.
Let's play something.
学び始める
Birşey oynayalım.
Let's take a picture.
学び始める
Bir resim çekelim.
Let's try once again.
学び始める
Bir kez daha deneyelim.
Lincoln died in 1865.
学び始める
Lincoln 1865 yılında öldü.
Look at that big dog.
学び始める
Şu büyük köpeğe bak.
Look at that picture.
学び始める
Şu resme bak.
Look at the dog jump.
学び始める
Köpeğin atlamasına bak.
Look at this picture.
学び始める
Bu resime bak.
Look at those clouds.
学び始める
Şu bulutlara bakın.
Look before you leap.
学び始める
Atlamadan önce bak.
Lucy is from America.
学び始める
Lucy Amerika'dan geldi.
Lucy is from America.
学び始める
Lucy Amerikalıdır.
Many trees fell down.
学び始める
Birçok ağaç yıkıldı.
Maria's hair is long.
学び始める
Maria'nın saçı uzundur.
Mary became a typist.
学び始める
Mary bir daktilocu oldu.
Mary designs dresses.
学び始める
Mary elbiseleri tasarlıyor.
Mary is a single mom.
学び始める
Mary yalnız bir anne.
Mary is Tom's cousin.
学び始める
Mary Tom'un kuzeni.
Mary is Tom's mother.
学び始める
Mary Tom'un annesidir.
Mary is Tom's sister.
学び始める
Mary Tom'un kız kardeşi.
Mary plays the piano.
学び始める
Mary piyano çalar.
Can I ask a question?
学び始める
Bir soru sorabilir miyim?
May I borrow this CD?
学び始める
Bu CD'yi ödünç alabilir miyim?
May I go out to play?
学び始める
Ben oynamak için dışarı çıkabilir miyim?
May I have a blanket?
学び始める
Ben bir battaniye alabilir miyim.
May I have a program?
学び始める
Bir proğram alabilir miyim?
May I have a receipt?
学び始める
Ben bir makbuz alabilir miyim.
May I have this book?
学び始める
Ben bu kitabı alabilir miyim?
May I have your name?
学び始める
İsminizi alabilir miyim?
May I help you ma'am?
学び始める
Size yardımcı olabilir miyim, madam?
May I play the piano?
学び始める
Piyano çalabilir miyim?
May I take your coat?
学び始める
Paltonuzu alabilir miyim?
May I turn on the TV?
学び始める
Televizyonu açabilir miyim?
May I use some paper?
学び始める
Biraz kağıt kullanabilir miyim?
May I use the toilet?
学び始める
Ben tuvaleti kullanabilir miyim?
Can I use your phone?
学び始める
Telefonunuzu kullanabilir miyim?
Maybe Jane will come.
学び始める
Belki Jane gelecektir.
Maybe you'll succeed.
学び始める
Belki başaracaksın.
Miho plays the piano.
学び始める
Miho piyano çalar.
Mike swims very well.
学び始める
Mike çok iyi yüzer.
Milk makes us strong.
学び始める
Süt bizi güçlendirir.
Misery loves company.
学び始める
Sefalet şirketi seviyor.
Most people think so.
学び始める
Çoğu insan, öyle düşünüyor.
My camera was stolen.
学び始める
Kameram çalındı.
My car's in the shop.
学び始める
Arabam dükkanda.
My eyes are watering.
学び始める
Gözlerim sulanıyor.
My headache has gone.
学び始める
Benim baş ağrım geçti.
My hobby is shopping.
学び始める
Hobim alışveriştir.
My house was on fire.
学び始める
Benim evim yanıyordu.
My mother cooks well.
学び始める
Benim annem iyi yemek pişirir.
My plan was rejected.
学び始める
Planım reddedildi.
My pocket was picked.
学び始める
Cebim soyuldu.
My school has a band.
学び始める
Benim okulun bir grubu var.
My sister is married.
学び始める
Kızkardeşim evlidir.
My socks aren't here.
学び始める
Benim çoraplarım burada değil.
My son is not a snob.
学び始める
Oğlum bir züppe değildir.
My study is upstairs.
学び始める
Benim çalışma odam yukarıda.
My uncle keeps a dog.
学び始める
Amcam bir köpek besliyor.
My watch is accurate.
学び始める
Saatim doğrudur.
Nancy is from London.
学び始める
Nancy Londra'lıdır.
Nancy looks so tired.
学び始める
Nancy çok yorgun görünüyor.
Nancy smiled happily.
学び始める
Nancy mutlu şekilde gülümsedi.
Neither is beautiful.
学び始める
Hiçbiri güzel değil.
No news is good news.
学び始める
Hiçbir haber iyi haber değildir.
Nobody saw Tom do it.
学び始める
Onu Tom'un yaptığını kimse görmedi.
Oil is running short.
学び始める
Yağ azalıyor.
One of them is a spy.
学び始める
Onlardan biri bir casus.
Open your mouth wide.
学び始める
Ağzınızı geniş açın.
Our dog seldom bites.
学び始める
Bizim köpek nadiren ısırır.
Pack them in the box.
学び始める
Kutusunda paketleyin.
People call him Dave.
学び始める
İnsanlar ona Dave diyor.
Perhaps he will come.
学び始める
O belki gelecek.
Playing cards is fun.
学び始める
Kart oynamak eğlencelidir.
Please do it quickly.
学び始める
Lütfen onu hızlı bir şekilde yap.
Please do that again.
学び始める
Lütfen onu tekrar yapma.
Please drop in on us.
学び始める
Lütfen bize uğra.
Please go right away.
学び始める
Lütfen hemen git.
Please help yourself.
学び始める
Buyrun.
Please keep in touch.
学び始める
Lütfen görüşelim.
Please lock the safe.
学び始める
Lütfen kasayı kilitle.
Please open this box.
学び始める
Lütfen bu kutuyu aç.
Please open your bag.
学び始める
Lütfen çantanı aç.
Please open your bag.
学び始める
Lütfen çantanızı açın.
Please read after me.
学び始める
Lütfen benden sonra okuyunuz.
Please save my place.
学び始める
Lütfen benim yerimi ayırın.
Please send for help.
学び始める
Lütfen yardım gönderin.
Please shut the door.
学び始める
Lütfen kapıyı kapat.
Please think it over.
学び始める
Lütfen onun üzerinde düşün.
Please turn the page.
学び始める
Lütfen sayfayı çevir.
Press the bell twice.
学び始める
Zili iki kez çalın.
Push the button here.
学び始める
Buradaki butona bas.
Put away your things.
学び始める
Eşyalarını yerine koy.
Put away your wallet.
学び始める
Cüzdanını ortadan kaldır.
Put down your pencil.
学び始める
Kalem aşağı koyun.
Raise your left hand.
学び始める
Sol elinizi kaldırın.
Save for a rainy day.
学び始める
Kötü bir gün için tasarruf yapın.
See you at the party.
学び始める
Partide görüşürüz.
Seiko has no sisters.
学び始める
Seiko'nun hiç kız kardeşi yok.
Send the kids to bed.
学び始める
Çocukları yatağa gönder.
Send this by airmail.
学び始める
Bunu havayolu ile gönder.
Shake hands with him.
学び始める
Onunla tokalaş.
Shall we go together?
学び始める
Birlikte gidelim mi?
She acted as a guide.
学び始める
O bir rehber olarak görev yapmıştır.
She always buys milk.
学び始める
O her zaman süt alır.
She always gets lost.
学び始める
O her zaman kaybolur.
She arrived in a car.
学び始める
O bir araba ile geldi.
She became a postman.
学び始める
O bir postacı oldu.
She bought a chicken.
学び始める
O, bir tavuk satın aldı.
She bought him a car.
学び始める
Ona bir araba satın aldı.
She bought him a dog.
学び始める
Ona bir köpek aldı.
She called me a taxi.
学び始める
Bana bir taksi çağırdı.
She can speak French.
学び始める
O, Fransızca konuşabilir.
She cooked him meals.
学び始める
Ona yemekler pişirilir.
She did not go there.
学び始める
O, oraya gitmedi.
She fell on her face.
学び始める
O yüzünün üstüne düştü.
She felt like crying.
学び始める
Canı ağlamak istiyordu.
She fixed us a snack.
学び始める
O bize bir aperatif hazırladı.
She found him a seat.
学び始める
Ona bir koltuk buldu.
She gave him a clock.
学び始める
O, ona bir saat verdi.
She gave him the car.
学び始める
Ona arabayı verdim.
She got him to drive.
学び始める
Ona araba sürdürdü.
She got what he said.
学び始める
O, onun söylediğini anladı.
She has a hot temper.
学び始める
O çok öfkeli.
She has a kind heart.
学び始める
Onun nazik bir kalbi var.
She has forgiven him.
学び始める
O, onu bağışladı.
He has ten children.
学び始める
O on çocuğa sahiptir.
She heard him scream.
学び始める
O, onun çığlığını duydu.
She held him tightly.
学び始める
O sıkıca tuttu.
She held up her head.
学び始める
O, başını kaldırdı.
She is a bad speaker.
学び始める
O kötü bir konuşmacı.
She is a blonde girl.
学び始める
O, sarışın bir kız.
She is a good dancer.
学び始める
O iyi bir dansçı.
She is a pretty girl.
学び始める
O güzel bir kız.
She is a quiet woman.
学び始める
O sessiz bir kadın
She is a real beauty.
学び始める
O gerçek bir güzellik.

コメントを投稿するにはログインする必要があります。