Turkish sentences from Tatoeba 8

 0    1,000 フィッシュ    aleksandra.eska
mp3をダウンロードする 印刷 遊びます 自分をチェック
 
質問 答え
I can't wait any more.
学び始める
Ben daha fazla bekleyemem.
I carried three books.
学び始める
Ben üç kitap taşıdım.
I come from Australia.
学び始める
Avustralya'lıyım.
I did not meet anyone.
学び始める
Ben kimseye rastlamadım.
I didn't get his joke.
学び始める
Ben onun şakasını anlamadım.
I didn't get the joke.
学び始める
Ben fıkrayı anlamadım.
I didn't study at all.
学び始める
Hiç çalışmadım.
I dislike being alone.
学び始める
Ben yalnız olmaktan hoşlanmam.
I do not get up early.
学び始める
Erken kalkmam.
I do not go to school.
学び始める
Ben okula gitmem.
I do not like science.
学び始める
Ben bilimi sevmiyorum.
I don't care for beer.
学び始める
Ben bira istemiyorum.
I don't care for eggs.
学び始める
Yumurtalar umurumda değil.
I don't want meat.
学び始める
Et istemiyorum.
I don't care for wine.
学び始める
Ben şarap istemiyorum.
I don't drink alcohol.
学び始める
Ben alkol içmem.
I don't have a ticket.
学び始める
Benim bir biletim yok.
I don't have any pens.
学び始める
Hiç kalemim yok.
I don't know anything.
学び始める
Bir şey bilmiyorum.
I don't know his name.
学び始める
Ben onun adını bilmiyorum.
I don't like drinking.
学び始める
Ben içmeyi sevmiyorum.
I don't like her face.
学び始める
Ben onun yüzünü sevmiyorum.
I don't like homework.
学び始める
Ben ödev sevmiyorum.
I don't like studying.
学び始める
Ben eğitimi sevmiyorum.
I don't like this hat.
学び始める
Ben bu şapkayı sevmiyorum.
I don't like this one.
学び始める
Ben bunu sevmiyorum.
I don't mind the cold.
学び始める
Ben soğuğu umursamıyorum.
I don't mind the heat.
学び始める
Sıcaklığı umursamıyorum.
I don't see Tom often.
学び始める
Ben sık sık Tom'u görmem.
I don't want any more.
学び始める
Ben artık istemiyorum.
I explained it to him.
学び始める
Ben onu ona açıkladım.
I feed meat to my dog.
学び始める
Benim köpeğimi etle besledim.
I feel like going out.
学び始める
Canım dışarı gitmek istiyor.
I feel terrible today.
学び始める
Ben bugün berbat hissediyorum.
I forgave his mistake.
学び始める
Ben onun hatasını bağışladım.
I found out the truth.
学び始める
Ben gerçeği öğrendim.
I found the book easy.
学び始める
Ben kitabı kolay buldum.
I found the box empty.
学び始める
Kutuyu boş buldum.
I found the game easy.
学び始める
Ben oyunu kolay buldum.
I gave him my address.
学び始める
Ona adresimi verdim.
I gave my cold to him.
学び始める
Soğuk algınlığımı ona bulaştırdım.
I get lonely at times.
学び始める
Bazen yalnız hissediyorum.
I go to bed about ten.
学び始める
Ben yaklaşık onda yatağa giderim.
I go to bed at eleven.
学び始める
Ben onda yatağa giderim.
I go to church by car.
学び始める
Ben araba ile kiliseye giderim.
I go to school by bus.
学び始める
Okula otobüs ile giderim.
I got a big pay raise.
学び始める
Ben büyük bir ücret artışı aldım.
I got off at the park.
学び始める
Ben parkta indim.
I got out of the taxi.
学び始める
Taksiden indim.
I got wet to the skin.
学び始める
İliklerime kadar ıslandım.
I guess you are right.
学び始める
Haklısınız sanırım.
I guess you are right.
学び始める
Sanırım haklısınız.
I had a narrow escape.
学び始める
Zor kurtuldum.
I had a new suit made.
学び始める
Yeni bir takım yaptırdım.
I had a race with him.
学び始める
Onunla bir yarışım vardı.
I had my fortune told.
学び始める
Ben falıma baktırdım.
I had my money stolen.
学び始める
Paramı çaldırdım.
I had my room cleaned.
学び始める
Odamı temizlemiştim.
I had my watch stolen.
学び始める
Saatimi çaldırdım.
I had no other choice.
学び始める
Başka seçimim yoktu.
I had to get up early.
学び始める
Erken kalkmak zorundaydım.
I handed him a map.
学び始める
Ona bir harita verdim.
I have a bad headache.
学び始める
Korkunç derecede başım ağrıyor.
I have a favor to ask.
学び始める
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
I have a headache now.
学び始める
Şimdi bir baş ağrım var.
I have a large family.
学び始める
Benim büyük bir ailem var.
I have a slight fever.
学び始める
Benim hafif bir ateşim var.
I have a student visa.
学び始める
Benim bir öğrenci vizem var.
I have a tourist visa.
学び始める
Benim bir turist vizem var.
I have an old bicycle.
学び始める
Benim eski bir bisikletim var.
I have another sister.
学び始める
Benim başka bir kız kardeşim var.
I have been to Canada.
学び始める
Kanada'dadaydım.
I have been to London.
学び始める
Londra'da bulundum.
I have class tomorrow.
学び始める
Yarın dersim var.
I have got a new bike.
学び始める
Benim yeni bir bisikletim var.
I have just come here.
学び始める
Buraya az önce geldim.
I have kidney trouble.
学び始める
Böbrek sorunum var.
I have life insurance.
学び始める
Hayat sigortam var.
I have lost my pencil.
学び始める
Ben kalemimi kaybettim.
I lost my purse.
学び始める
Cüzdanımı kaybettim.
I have lost my wallet.
学び始める
Ben cüzdanımı kaybettim.
I have many abilities.
学び始める
Pek çok yeteneklerim var.
I have met her before.
学び始める
Daha önce onunla tanıştım.
I have met him before.
学び始める
Onunla daha önce tanıştım.
I have no money today.
学び始める
Bugün hiç param yok.
I have nothing to say.
学び始める
Söyleyecek bir şeyim yok.
I have three brothers.
学び始める
Üç erkek kardeşim var.
I have to go shopping.
学び始める
Ben alışverişe gitmek zorundayım.
I haven't decided yet.
学び始める
Ben henüz karar vermedim.
I hear Robert is sick.
学び始める
Robert'n hasta olduğunu duydum.
I hear Robert is sick.
学び始める
Robert'ın hasta olduğunu duyuyorum.
I heard a funny noise.
学び始める
Ben tuhaf bir gürültü duydum.
I heard the bell ring.
学び始める
Ben zilin çaldığını duydum.
I heard the door open.
学び始める
Ben kapının açıldığını duydum.
I hid under the table.
学び始める
Ben masanın altına saklandım.
I hit him on the chin.
学び始める
Onun çenesine vurdum.
I hope you'll like it.
学び始める
Ondan hoşlanacağınızı umuyorum.
I know it well enough.
学び始める
Ben onu yeterince iyi tanıyorum.
I know where he lives.
学び始める
Onun nerede yaşadığını biliyorum.
I know where you live.
学び始める
Nerede yaşadığınızı biliyorum.
I know you are clever.
学び始める
Akıllı olduğunu biliyorum.
I know you don't care.
学び始める
Umurunda olmadığını biliyorum.
I laughed at his joke.
学び始める
Onun şakasına güldüm.
I lent him a magazine.
学び始める
Ona bir dergi ödünç verdim.
I like dogs very much.
学び始める
Ben köpekleri çok severim.
I like English better.
学び始める
İngilizceyi daha çok severim.
I like Kenshin Uesugi.
学び始める
Kenshin Uesugi'i seviyorum.
I like playing sports.
学び始める
Spor yapmayı severim.
I like playing tennis.
学び始める
Ben tenis oynamayı seviyorum.
I like Sachiko better.
学び始める
Sachiko'yu daha çok seviyorum.
I like skating better.
学び始める
Patenle kaymayı daha çok severim.
I like that young man.
学び始める
O genç adamı seviyorum.
I like the color blue.
学び始める
Ben mavi renkten hoşlanırım.
I like their pictures.
学び始める
Ben onların resimlerini seviyorum.
I like this book best.
学び始める
En çok bu kitabı seviyorum.
I like this love song.
学び始める
Bu aşk şarkısını severim.
I like to play soccer.
学び始める
Futbol oynamayı severim.
I live in the country.
学び始める
Ben kırsal kesimde yaşamaktayım.
I looked into the box.
学び始める
Ben kutuya baktım.
I love rock musicians.
学び始める
Rock müzisyenleri seviyorum.
I love roller skating.
学び始める
Ben pateni seviyorum.
I made a doll for Ann.
学び始める
Ann için bir bebek yaptım.
I met her an hour ago.
学び始める
Ben bir saat önce onunla karşılaştım.
I met her by accident.
学び始める
Tesadüfen onunla karşılaştım.
I met Ken at the park.
学び始める
Parkta Ken'le karşılaştım.
I met your girlfriend.
学び始める
Ben senin kız arkadaşınla karşılaştım.
I must go and see him.
学び始める
Gitmeliyim ve onunla görüşmeliyim.
I must help my mother.
学び始める
Anneme yardımcı olmalıyım.
I must hurry to class.
学び始める
Hemen sınıfa gitmeliyim.
I must ride a bicycle.
学び始める
Ben bisiklete binmek zorundayım.
I need a bit of sugar.
学び始める
Benim biraz şekere ihtiyacım var.
I need it by tomorrow.
学び始める
Yarına kadar ona ihtiyacım var.
I need to get a stamp.
学び始める
Ben bir pul almalıyım.
I never hear anything.
学び始める
Ben asla bir şey duymuyorum.
I never liked biology.
学び始める
Ben biyolojiyi hiç sevmedim.
I often get the blues.
学び始める
Ben sık sık efkarlanırım.
I owe her 100,000 yen.
学び始める
Ona 100.000 yen borçluyum.
I owe you ten dollars.
学び始める
Sana on dolar borçluyum.
I paid for the damage.
学び始める
Ben, hasar için ödeme yaptım.
I prefer cats to dogs.
学び始める
Kedileri köpeklere tercih ederim.
I prefer fish to meat.
学び始める
Balığı ete tercih ederim.
I ran a race with him.
学び始める
Onunla bir yarış yaptım.
I ran away in a hurry.
学び始める
Aceleyle kaçtım.
I ran toward the door.
学び始める
Ben kapıya doğru koştum.
I rarely catch a cold.
学び始める
Ben nadiren soğuk algınlığı olurum.
I really do want that.
学び始める
Ben gerçekten onu istiyorum.
I really like my job.
学び始める
İşimi gerçekten seviyorum.
I really wanted to go.
学び始める
Ben gerçekten gitmek istedim.
I remember seeing her.
学び始める
Onu gördüğümü hatırlıyorum.
I remember the letter.
学び始める
Ben mektubu hatırlıyorum.
I saw him in the park.
学び始める
Ben onu parkta gördüm.
I saw him twice today.
学び始める
Ben bugün onu iki kez gördüm.
I saw my sister there.
学び始める
Ben orada kızkardeşimi gördüm.
I saw Tom play tennis.
学び始める
Tom'un tenis oynadığını gördüm.
I say it all the time.
学び始める
Ben onu her zaman söylerim.
I see a red car ahead.
学び始める
Ben önde kırmızı bir araba görüyorum.
I shave every morning.
学び始める
Ben her sabah tıraş olurum.
I stayed home all day.
学び始める
Bütün gün evde kaldım.
I stayed up all night.
学び始める
Ben bütün gece yatmadım.
I sympathize with you.
学び始める
Sana sempati duyuyorum.
I think I need braces.
学び始める
Sanırım pantolon askısına ihtiyacım var.
I think Tom likes you.
学び始める
Sanırım Tom senden hoşlanıyor.
I thought he was sick.
学び始める
Ben onun hasta olduğunu düşündüm.
I thought it was true.
学び始める
Ben onun doğru olduğunu düşündüm.
I told him what to do.
学び始める
Ne yapacağımı ona söyledim.
I took a swing at him.
学び始める
Ben ona bir yumruk attım.
I turned the doorknob.
学び始める
Kapı kolunu çevirdim.
I used my imagination.
学び始める
Ben hayal gücümü kullandım.
I usually get up late.
学び始める
Ben genellikle geç kalkarım.
I usually play tennis.
学び始める
Ben genellikle tenis oynarım.
I walked about a mile.
学び始める
Ben yaklaşık bir mil yürüdüm.
I want a book to read.
学び始める
Okumak için bir kitap istiyorum.
I want to be a doctor.
学び始める
Ben bir doktor olmak istiyorum.
I want to go to Italy.
学び始める
İtalya'ya gitmek istiyorum.
I want to go with you.
学び始める
Ben sizinle birlikte gitmek istiyorum.
I want to leave early.
学び始める
Ben erken ayrılmak istiyorum.
I want to lose weight.
学び始める
Ben kilo vermek istiyorum.
I want to sing a song.
学び始める
Ben bir şarkı söylemek istiyorum.
I want to take a rest.
学び始める
Ben dinlenmek istiyorum.
I want to talk to her.
学び始める
Onunla konuşmak istiyorum.
I want to visit Korea.
学び始める
Kore'yi görmek istiyorum.
I want you to see her.
学び始める
Ben onu görmeni istiyorum.
I was a healthy child.
学び始める
Ben sağlıklı bir çocuktum.
I was a little afraid.
学び始める
Ben biraz korkuyordum.
I was born in America.
学び始める
Ben Amerika'da doğdum.
I was deceived by him.
学び始める
Onun tarafından aldatıldım.
I was falsely accused.
学び始める
Ben yanlışlıkla suçlandım.
I was happy yesterday.
学び始める
Dün mutluydum.
I was not a bit tired.
学び始める
Ben hiç te yorgun değildim.
I wasn't always happy.
学び始める
Ben her zaman mutlu değildim.
I watch TV off and on.
学び始める
Ara sıra televizyon izlerim.
I wear contact lenses.
学び始める
Kontakt lens kullanıyorum.
I went out by bicycle.
学び始める
Ben bisikletle dışarı gittim.
I went to the station.
学び始める
Ben istasyona gittim.
I went up to the door.
学び始める
Kapıya tırmandım.
I will do it tomorrow.
学び始める
Onu yarın yapacağım.
I will get it for you.
学び始める
Onu sizin için alacağım.
I will give it to you.
学び始める
Onu sana vereceğim.
I will go if you come.
学び始める
Eğer gelirsen gideceğim.
I will make her happy.
学び始める
Onu mutlu edeceğim.
I will make you happy.
学び始める
Ben seni mutlu edeceğim.
I wish I had seen her.
学び始める
Keşke onu görseydim.
I wish I were younger.
学び始める
Keşke daha genç olsam.
I wish to be a doctor.
学び始める
Bir doktor olmak istiyorum.
I won't see her again.
学び始める
Ben onu tekrar görmeyeceğim.
I wonder who they are.
学び始める
Ben kim olduklarını merak ediyorum.
I work for a hospital.
学び始める
Ben bir hastane için çalışıyorum.
I would rather go out.
学び始める
Dışarı çıkmayı tercih ederim.
I would rather not go.
学び始める
Gitmeyi tercih etmiyorum.
I'd bet my life on it.
学び始める
Ben hayatımı bahis ediyorum.
I'd like orange juice.
学び始める
Ben portakal suyu istiyorum
I'd like to check out.
学び始める
Ben kontrol etmek istiyorum.
I'd like to go skiing.
学び始める
Ben kayağa gitmek istiyorum.
I'd like you to drive.
学び始める
Senin sürmeni istiyorum.
I'll be busy tomorrow.
学び始める
Ben yarın meşgul olacağım.
I'll be there at once.
学び始める
Derhal orada olacağım.
I'll call him tonight.
学び始める
Onu bu gece arayacağım.
I'll call you at noon.
学び始める
Ben öğleyin sizi ararım.
I'll do as you advise.
学び始める
Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.
I'll drive to Detroit.
学び始める
Detroit'e gideceğim.
I'll get some glasses.
学び始める
Birkaç bardak getireceğim.
I'll go meet him soon.
学び始める
Kısa sürede onunla buluşmaya gideceğim.
I'll love you forever.
学び始める
Seni ebediyen seveceğim.
I'll make some coffee.
学び始める
Biraz kahve yapacağım.
I'll make tea for you.
学び始める
Senin için çay yapacağım.
I'll meet them at six.
学び始める
Saat altıda onları karşılayacağız.
I'll miss you so much.
学び始める
Seni çok özleyeceğim.
I'll pick him up at 5.
学び始める
Saat 5:00'da onu alacağım.
I'll see you Saturday.
学び始める
Cumartesi görüşürüz.
I'll show you my room.
学び始める
Ben sana odamı göstereceğim.
I'll show you the way.
学び始める
Ben size yolu göstereceğim.
I'll stand up for you.
学び始める
Ben seni savunacağım.
I'll stay if it rains.
学び始める
Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
I'll take these roses.
学び始める
Ben bu gülleri alacağım.
I'll tell him so then.
学び始める
Ben ona daha sonra söylerim.
I'll tell you a story.
学び始める
Ben size bir hikaye anlatacağım.
I'll water the garden.
学び始める
Bahçeyi sulayacağım.
I'm a big fan of golf.
学び始める
Ben golfün büyük bir hayranıyım.
I'm a councillor, too.
学び始める
Ben de, bir belediye meclisi üyesiyim.
I'm a country boy now.
学び始める
Şimdi, bir taşra çocuğuyum.
I'm about ready to go.
学び始める
Neredeyse gitmeye hazırım.
I'm all for your plan.
学び始める
Tamamen senin planı destekliyorum.
I'm busy all the time.
学び始める
Ben her zaman meşgulüm.
I'm doing my homework.
学び始める
Ev ödevimi yapıyorum.
I'm from Tokyo, Japan.
学び始める
Ben Tokyo, Japonya' lıyım.
I'm glad I could help.
学び始める
Ben yardım edebildiğime sevindim.
I'm glad to hear that.
学び始める
Bunu duyduğuma sevindim.
I'm glad you liked it.
学び始める
Onu beğendiğine memnun oldum.
I'm going to Hokkaido.
学び始める
Hokkaido'ya gidiyorum.
I'm going to the bank.
学び始める
Ben bankaya gidiyorum.
I'm just doing my job.
学び始める
Ben sadece işimi yapıyorum.
I'm leaving it to you.
学び始める
Onu size bırakıyorum.
I'm leaving on Sunday.
学び始める
Pazar günü gidiyorum.
I'm looking for a job.
学び始める
Bir iş arıyorum.
I'm not hungry at all.
学び始める
Ben hiç aç değilim.
I'm playing a TV game.
学び始める
Ben bir TV oyunu oynuyorum.
I'm sure he will come.
学び始める
Ben onun geleceğinden eminim.
I'm tied up right now.
学び始める
Ben şu anda bağlıyım.
I'm tired of studying.
学び始める
Ben eğitimden yoruldum.
I'm too tired to walk.
学び始める
Yürümekten yoruldum.
I'm used to the noise.
学び始める
Ben gürültüye alışkınım.
I've been there twice.
学び始める
Ben iki kez orada bulundum.
I've been to the bank.
学び始める
Bankadaydım.
I've been to the mall.
学び始める
Alışveriş merkezine gittim.
I've climbed Mt. Fuji.
学び始める
Mt. Fuji'ye tırmandım.
I've had a good sleep.
学び始める
İyi bir uyku aldım.
I've run out of money.
学び始める
Benim param bitti.
Is it a boy or a girl?
学び始める
O, bir erkek mi yoksa bir kız mı?
Is it a direct flight?
学び始める
O bir direkt uçuş mu?
Is it near your house?
学び始める
O, evinize yakın mı?
Is it too far to walk?
学び始める
Yürümek için çok uzak mı?
Is Okayama a big city?
学び始める
Okayama büyük bir şehir mi?
Is that a common name?
学び始める
O bir ortak isim midir?
Is that clock working?
学び始める
O saat işliyor mu?
Is there a difference?
学び始める
Bir fark var mıdır?
Is this a local train?
学び始める
Bu yerel bir tren mi?
Is this your umbrella?
学び始める
O senin şemsiyen mi?
Is your baby sleeping?
学び始める
Bebeğinizin uyuyor mu?
Is your watch correct?
学び始める
Saatinizin doğru mudur?
Isn't the answer easy?
学び始める
Cevap kolay değil mi?
It frosted last night.
学び始める
Dün gece buz tuttu.
It is of little value.
学び始める
O, çok az değerlidir.
It is raining heavily.
学び始める
Aşırı derecede yağmur yağıyor.
It is Sunday tomorrow.
学び始める
Yarın pazar.
Tomorrow is Sunday.
学び始める
Yarın Pazar.
It is too hot to work.
学び始める
Hava çalışılmayacak kadar çok sıcak.
It is too warm for me.
学び始める
Hava benim için çok sıcak.
It is under the chair.
学び始める
O, sandalyenin altında.
It may not be a dream.
学び始める
Bu bir rüya olmayabilir.
It serves our purpose.
学び始める
Bu bizim amacımıza hizmet eder.
It takes two to tango.
学び始める
Tango yapmak iki kişi gerektirir.
It tastes really good.
学び始める
Onun tadı gerçekten iyi.
It was a terrible day.
学び始める
O korkunç bir gündü.
It was a very hot day.
学び始める
O çok sıcak bir gündü.
It was cold yesterday.
学び始める
Dün soğuktu.
It was extremely cold.
学び始める
Hava son derece soğuktu.
It was hot last night.
学び始める
Dün gece sıcaktı.
It was real hard work.
学び始める
O gerçekten zor bir işti.
It was Saturday night.
学び始める
Cumartesi gecesi idi.
It was sunny and warm.
学び始める
Hava güneşli ve sıcaktı.
That was so cool.
学び始める
O çok güzeldi.
It was very difficult.
学び始める
O çok zordu.
It will be ready soon.
学び始める
Yakında hazır olacak.
It will clear up soon.
学び始める
Yakında hava açık olacak.
It won't take so long.
学び始める
O kadar uzun sürmez.
It'll definitely rain.
学び始める
Yağmur kesinlikle yağacak.
It's a common mistake.
学び始める
Bu yaygın bir hatadır.
It's almost rush hour.
学び始める
Neredeyse yoğun saatler.
It's been a long time.
学び始める
Uzun bir zaman oldu.
It's midnight already.
学び始める
Zaten gece yarısı.
It's my favorite food.
学び始める
Bu benim favori yiyeceğim.
It's my favorite song.
学び始める
Bu benim en sevdiğim şarkı.
Nice to meet you.
学び始める
Tanıştığımıza memnun oldum.
It's OK not to eat it.
学び始める
Onu yemek zorunda değilsin.
It's our duty to help.
学び始める
Yardımcı olmak bizim görevimizdir.
It's really hot there.
学び始める
Hava orada gerçekten çok sıcak.
It's time for a break.
学び始める
Mola zamanı.
Jack can speak French.
学び始める
Jack Fransızca konuşabilir.
Jane looks very happy.
学び始める
Jane çok mutlu görünüyor.
Jane plays tennis too.
学び始める
Jane de tenis oynar.
Jane plays tennis too.
学び始める
Jane de tenis oynuyor.
Jim can read Japanese.
学び始める
Jim Japonca okuyabilir.
John broke the window.
学び始める
John pencereyi kırdı.
John built a bookcase.
学び始める
John bir kitaplık yaptı.
John is good at chess.
学び始める
John satrançta iyidir.
John is on duty today.
学び始める
John bugün görevde.
Judy dances very well.
学び始める
Judy çok iyi dans eder.
Just a moment, please.
学び始める
Bir saniye, lütfen.
Kate came home by bus.
学び始める
Kate otobüsle eve geldi.
Kate is very charming.
学び始める
Kate çok çekici.
Keep in touch with me.
学び始める
Benimle iletişimi koparmayın.
Keep next Sunday free.
学び始める
Önümüzdeki Pazar gününü boş tutun.
Keep your hands clean.
学び始める
Ellerini temiz tut.
Leave it off the list.
学び始める
Onu listeden kaldırın.
Leave my camera alone.
学び始める
Benim kameramı yalnız bırakın.
Let in some fresh air.
学び始める
Biraz temiz hava girsin.
Let me fix the switch.
学び始める
Anahtarı onarayım.
Let the bird fly away.
学び始める
Kuşun uçmasına izin ver.
Let's ask the teacher.
学び始める
Öğretmene soralım.
Let's call him Snoopy.
学び始める
Ona Snoopy diyelim.
Let's eat out tonight.
学び始める
Bu gece dışarıda yiyelim.
Let's get off the bus.
学び始める
Otobüsten inelim.
Let's get out of here.
学び始める
Buradan çıkalım.
Let's go to the beach.
学び始める
Haydi plaja gidelim.
Let's have a go at it.
学び始める
Onu bir deneyelim.
Let's help each other.
学び始める
Birbirimize yardım edelim.
Let's just go see him.
学び始める
Onu görmeye gidelim.
Let's leave her alone.
学び始める
Onu yalnız bırakalım.
Let's meet again soon.
学び始める
Kısa sürede tekrar buluşalım.
Let's not do the work.
学び始める
İşi yapmayalım.
Let's not play tennis.
学び始める
Tenis oynamayalım.
Let's not talk to her.
学び始める
Onunla konuşmayalım.
Let's open the window.
学び始める
Pencereyi açalım.
Let's play dodge ball.
学び始める
Yakar top oynayalım.
Let's play volleyball.
学び始める
Voleybol oynayalım.
Let's postpone dinner.
学び始める
Akşam yemeğini erteleyelim.
Let's review Lesson 5.
学び始める
5. dersi tekrarlayalım.
Let's start the party.
学び始める
Haydi partiyi başlat.
Let's start with beer.
学び始める
Bira ile başlayalım.
Let's swim over there.
学び始める
Orada yüzelim.
Let's take the subway.
学び始める
Metroya binelim.
Let's talk man to man.
学び始める
Erkek erkeğe konuşalım.
Let's turn off the TV.
学び始める
TV'yi kapatalım.
Linda loves chocolate.
学び始める
Linda çikolata seviyor.
Look at that building.
学び始める
Şu binaya bakın.
Look at that mountain.
学び始める
O dağa bakın.
Look at the next page.
学び始める
Bir sonraki sayfaya bakın.
Make yourself at home.
学び始める
Kendi evinizde gibi davranın.
Make yourself at home.
学び始める
Kendi evinizdeymiş gibi davranın.
Many of us were tired.
学び始める
Birçoğumuz yorgunduk.
Mary is Tom's ex-wife.
学び始める
Mary'nin eski-karısıdır.
Masuo can bend spoons.
学び始める
Masuo kaşıkları eğebilir.
May I ask you a favor?
学び始める
Sizden bir iyilik isteyebilir miyim?
May I borrow this pen?
学び始める
Bu kalemi ödünç alabilir miyim?
May I borrow your car?
学び始める
Arabanızı ödünç alabilir miyim?
May I borrow your pen?
学び始める
Ben senin kalemini ödünç alabilir?
May I do it right now?
学び始める
Onu hemen yapabilir miyim?
Can I eat this orange?
学び始める
Bu portakalı yiyebilir miyim?
May I escort you home?
学び始める
Eve kadar size eşlik edebilir miyim?
May I go to the river?
学び始める
Ben nehire gidebilir miyim?
May I lie on the sofa?
学び始める
Kanepeye uzanabilir miyim?
May I show you around?
学び始める
Sana etrafı göstereyim mi?
May I sit next to you?
学び始める
Senin yanında oturabilir miyim?
May I talk to you now?
学び始める
Seninle şimdi konuşabilir miyim?
May I use this pencil?
学び始める
Bu kalemi kullanabilir miyim?
May I use your toilet?
学び始める
Ben tuvaletinizi kullanabilir miyim?
Mayuko called me back.
学び始める
Mayuko beni tekrar aradı.
Mayuko was dead tired.
学び始める
Mayuko çok yorgundu.
Meg has a lovely face.
学び始める
Meg'in güzel bir yüzü var.
Meg is as tall as Ken.
学び始める
Meg Ken kadar uzun boylu.
Meg is beating a drum.
学び始める
Meg bir davul çalıyor.
Mom didn't mention it.
学び始める
Annem ondan bahsetmedi.
Move forward one step.
学び始める
Bir adım ileriye ilerle.
Move your car, please.
学び始める
Arabanı ilerlet, lütfen.
My back is killing me.
学び始める
Sırtım beni öldürüyor.
My bicycle was stolen.
学び始める
Benim bisikletim çalındı.
My brother is healthy.
学び始める
Erkek kardeşim sağlıklı.
My brother swims well.
学び始める
Erkek kardeşim iyi yüzer.
My car is not running.
学び始める
Benim arabam çalışmıyor.
My father's a doctor.
学び始める
Babam bir doktordur.
My father loves pizza.
学び始める
Babam, pizza seviyor
My house is very cold.
学び始める
Benim ev çok soğuk.
My left arm is asleep.
学び始める
Sol kolum uyuşmuş.
My life was in danger.
学び始める
Hayatım tehlikedeydi.
My mother loves music.
学び始める
Annem müziği sever.
My mother makes cakes.
学び始める
Annem kek yapar.
My nose is stuffed up.
学び始める
Burnum tıkalı.
My right hand is numb.
学び始める
Benim sağ elim uyuşmuş.
My room is very small.
学び始める
Benim odam çok küçük.
My room is very small.
学び始める
Odam çok küçük.
My shoes are worn out.
学び始める
Benim ayakkabılar yıpranmış.
My sister got engaged.
学び始める
Kız kardeşim nişanlandı.
My sister has a piano.
学び始める
Kız kardeşimin bir piyanosu var.
My sister often cries.
学び始める
Kız kardeşim sık sık ağlar.
My son is just idling.
学び始める
Oğlum sadece aylaklık ediyor.
My suitcase is broken.
学び始める
Valizim kırık.
My uncle runs a hotel.
学び始める
Amcam bir otel çalıştırıyor.
My whole body is sore.
学び始める
Benim bütün vücudum ağrıyor.
Nancy is stressed out.
学び始める
Nancy aşırı stress altındadır.
Next time phone ahead.
学び始める
Gelecek sefer önceden telefon edin.
Nice talking with you.
学び始める
Sizinle konuşmak güzeldi.
Nice to see you again.
学び始める
Seni tekrar görmek güzel.
No one knows her name.
学び始める
Hiç kimse onun adını bilmiyor.
No one knows the fact.
学び始める
Hiç kimse gerçeği bilmiyor.
No one seemed to hear.
学び始める
Hiç kimse duymuş gibi görünmüyordu.
No, I didn't write it.
学び始める
Hayır, ben onu yazmadım.
Nobody listened to me.
学び始める
Kimse beni dinlemedi
Nobody understands me.
学び始める
Kimse beni anlamıyor.
None of them is alive.
学び始める
Onların hiçbiri hayatta değil.
None of us is perfect.
学び始める
Hiçbirimiz mükemmel değiliz.
None of your business.
学び始める
Seni ilgilendirmez.
Not a sound was heard.
学び始める
Bir ses duyulmadı.
Not all birds can fly.
学び始める
Bütün kuşlar uçamaz.
Nothing is ever right.
学び始める
Şu ana kadar hiçbir şey doğru değil.
Obviously, he is lying.
学び始める
Belli ki yalan söylüyor.
Obviously he is wrong.
学び始める
Açıkçası o hatalı.
One of my teeth hurts.
学び始める
Benim dişlerimden biri acıyor.
Open the door, please.
学び始める
Kapıyı aç, lütfen.
Our dog has gone away.
学び始める
Köpeğimiz uzaklaştı.
Our team won the game.
学び始める
Bizim takım oyunu kazandı.
Our water pipes burst.
学び始める
Bizim su boruları patlamış.
Pat is very talkative.
学び始める
Pat çok geveze.
Paul was born in Rome.
学び始める
Paul Roma'da doğdu
Paul was born in Rome.
学び始める
Paul Roma'da doğdu.
Playing tennis is fun.
学び始める
Tenis oynamak eğlenceli.
Please close the door.
学び始める
Lütfen kapıyı kapatın.
Please copy this page.
学び始める
Lütfen bu sayfayı kopyalayın.
Please give me a call.
学び始める
Lütfen beni ara.
Please give me a hand.
学び始める
Bana yardım et, lütfen.
Please go to the bank.
学び始める
Lütfen bankaya git.
Please iron the shirt.
学び始める
Lütfen gömleği ütüle.
Please leave me alone.
学び始める
Lütfen beni yalnız bırak.
Please light a candle.
学び始める
Lütfen bir mum yakın.
Please read that book.
学び始める
Lütfen şu kitabı oku.
Please repair the car.
学び始める
Lütfen arabayı tamir ediniz.
Please show me around.
学び始める
Lütfen bana çevreyi göster.
Please take this seat.
学び始める
Lütfen buraya oturun.
Please think about it.
学び始める
Lütfen onun hakkında düşün.
Please throw the ball.
学び始める
Lütfen topu at.
Please turn on the TV.
学び始める
Lütfen TV'yi açın.
Please wait till noon.
学び始める
Lütfen öğleye kadar bekleyin.
Please wake me at six.
学び始める
Lütfen altıda beni uyandırır.
Put away your bicycle.
学び始める
Bisikletini bir kenara koy.
Put it where you like.
学び始める
Onu istediğiniz yere bırakın.
Put the baby to sleep.
学び始める
Bebeği uyutun.
Put this into English.
学び始める
Bunu İngilizceye çevir.
Raise your right hand.
学び始める
Sağ elinizi kaldırın.
Rats carry the plague.
学び始める
Sıçanlar veba taşırlar.
Sadako smiled at them.
学び始める
Sadako, onlara gülümsedi.
Say it in another way.
学び始める
Başka bir yolla söyle.
School begins at nine.
学び始める
Okul dokuzda başlar.
School starts at 8:40.
学び始める
Okul 08:40'da başlar.
Send me a new catalog.
学び始める
Bana yeni bir katalog gönder.
She accepted his gift.
学び始める
O onun hediyesini kabul etti.
She achieved her goal.
学び始める
O hedefine ulaştık.
She acted in the play.
学び始める
O oyunda rol yaptı.
She almost passed out.
学び始める
O neredeyse bayıldı.
She always looks pale.
学び始める
O hep soluk görünüyor.
She always works hard.
学び始める
O her zaman çok çalışır.
She and I get on well.
学び始める
O ve ben iyi geçiniriz.
She answered in tears.
学び始める
O, gözyaşları içinde yanıtladı.
She baked three cakes.
学び始める
O üç kek pişirdi.
She beat him to death.
学び始める
O, onu öldüresiye dövdü.
She became an actress.
学び始める
O bir aktris oldu.
She called him a fool.
学び始める
Ona bir aptal dedi.
She called him a liar.
学び始める
Ona bir yalancı dedi.
She came out of there.
学び始める
O orada çıktı.
She can play the drum.
学び始める
O davul çalabilir.
She can sew very well.
学び始める
O çok iyi dikiş dikebilir.
She can speak Russian.
学び始める
O, Rusça konuşabilir.
She cared for her son.
学び始める
O oğluna baktı.
She committed a crime.
学び始める
O bir suç işledi.
She cut a cake in two.
学び始める
O pastayı ikiye kesti.
She decided not to go.
学び始める
O gitmemeye karar verdi.
She decided to resign.
学び始める
O istifa etmeye karar verdi.
She felt like dancing.
学び始める
Onun canı dansetmek istedi.
She followed him home.
学び始める
O onu eve kadar izledi.
She gave me a present.
学び始める
O, bana bir hediye verdi.
She gave us a present.
学び始める
O bize bir hediye verdi.
She gave us some food.
学び始める
O bize biraz yiyecek verdi.
She got him a new hat.
学び始める
O, ona yeni bir şapka aldı.
She got home at seven.
学び始める
O saat yedide eve vardı.
She had to go herself.
学び始める
Kendi gitmek zorunda kaldı.
She handed him a book.
学び始める
O, ona bir kitap uzattı.
She has a good figure.
学び始める
O iyi bir şahsiyete sahiptir.
She has a pretty doll.
学び始める
Onun güzel bir bebeği var.
She has a pretty face.
学び始める
Onun güzel bir yüzü var.
She has been to Paris.
学び始める
O Paris'te bulundu.
She has gone to Italy.
学び始める
O İtalya'ya gitti.
He left for Paris.
学び始める
O, Paris'e gitti.
She has lunch at home.
学び始める
Öğle yemeğini evde yedi.
She hated her husband.
学び始める
Kocasından nefret etti.
She hated her husband.
学び始める
Eşinden nefret etti.
She hated him so much.
学び始める
O ondan çok fazla nefret ediyordu.
She held out her hand.
学び始める
O elini uzattı.
She helped cook lunch.
学び始める
O öğle yemeğini pişirmeye yardım etti.
She hit the ball hard.
学び始める
O, topa sert vurdu.
She ironed his shirts.
学び始める
O onun gömleğini ütüledi.
She is a great talker.
学び始める
O, harika bir konuşmacıdır.
He is about to leave.
学び始める
O gitmek üzere.
She is afraid of cats.
学び始める
O kedilerden korkuyor.
She is afraid of dogs.
学び始める
O köpeklerden korkuyor.
He's always smiling.
学び始める
O her zaman gülümsüyor.
She is as tall as you.
学び始める
O senin kadar uzun boylu.
She is close to sixty.
学び始める
O altmışa yakındır.
She is engaged to him.
学び始める
O onunla nişanlıdır.
She is evidently sick.
学び始める
O açıkça hastadır.
She is five years old.
学び始める
O beş yaşında.
She is good at skiing.
学び始める
O kaymada iyidir.
She is good with kids.
学び始める
O çocuklarla iyidir.
She is likely to come.
学び始める
O muhtemelen gelecek.
She is related to him.
学び始める
O onunla ilgileniyor.
She is sewing a dress.
学び始める
O bir elbise dikiyor.
She is visiting Paris.
学び始める
O, Paris'i ziyaret ediyor.
She is weak by nature.
学び始める
O yaratılıştan zayıftır.
She isn't a good cook.
学び始める
O iyi bir aşçı değildir.
She isn't at home now.
学び始める
O şimdi evde değil.
She isn't kind to him.
学び始める
O, ona karşı nazik değildir.
She likes Lake Mashuu.
学び始める
O, Mashuu Gölünü sever.
She likes the teacher.
学び始める
O, öğretmeni seviyor.
She lived a long life.
学び始める
O uzun bir ömür yaşadı.
She lives in Yokohama.
学び始める
O Yokohama'da yaşıyor.
She looked all around.
学び始める
O bütün etrafına bakındı.
She looks very afraid.
学び始める
O çok korkuyor görünüyor.
She looks very lovely.
学び始める
O çok hoş görünüyor.
She loves Tom, not me.
学び始める
O, Tom'u sever, beni değil.
She made a man of him.
学び始める
O ondan bir adam yaptı.
She must be very busy.
学び始める
O çok meşgul olmalı.
She named him Charles.
学び始める
O, ona Charles adını verdi.
She played basketball.
学び始める
O basketbol oynadı.
She put it in the box.
学び始める
O onu kutunun içine koydu.
She refused his offer.
学び始める
Onun teklifini reddeti.
She returned his kiss.
学び始める
Onun öpücüğünü döndürdü.
She said with a smile.
学び始める
O bir tebessümle söyledi.
She screamed for help.
学び始める
O yardım için çığlık attı.
She seems to be happy.
学び始める
O mutlu gibi görünüyor.
She seems to hate you.
学び始める
O, senden nefret ediyor gibi görünüyor.
She sings out of tune.
学び始める
O uyumsuz şarkı söylüyor.
She stayed at a hotel.
学び始める
O bir otelde kaldı.
She stood on her head.
学び始める
O, başının üzerinde durdu.
She taught us singing.
学び始める
O bize şarkı söylemeyi öğretti.
He told her to study.
学び始める
O, ona çalışmasını söyledi.
She took off her coat.
学び始める
O ceketini çıkardı.
She turned eighty-one.
学び始める
O seksenbir yaşına girdi.
She understands music.
学び始める
O müzikten anlar.
She wanted me to come.
学び始める
O benim gelmemi istedi.
She wants to kiss him.
学び始める
Onu öpmek istiyor.
She was aging quickly.
学び始める
O, hızla yaşlanıyordu.
She was kissed by him.
学び始める
O onun tarafından öpüldü.
She was unkind to him.
学び始める
O ona karşı kabaydı.
She was wearing pumps.
学び始める
O dans ayakkabıları giyiyordu.
She watched him dance.
学び始める
Onun dansını izledi.
She weeded the garden.
学び始める
Bahçenin yabani otlarını temizledi.
She weighs 120 pounds.
学び始める
O, 120 paund ağırlığındadır.
She will be a teacher.
学び始める
O bir öğretmen olacak.
She wore a pretty hat.
学び始める
O güzel bir şapka giydi.
She's in a depression.
学び始める
O bir depresyonda.
She's in the restroom.
学び始める
O tuvalettedir.
She's my older sister.
学び始める
O, benim ablam.
She's taller than him.
学び始める
O ondan daha uzun boyludur.
Should I take the bus?
学び始める
Otobüse binmeli miyim?
Show me another watch.
学び始める
Bana başka bir saat göster.
Show me today's paper.
学び始める
Bana bugünkü gazeteyi göster.
Shut the door, please.
学び始める
Kapıyı kapat, lütfen.
Sign across the stamp.
学び始める
Pulun üzerini imzalayın.
Sit down on the bench.
学び始める
Bankta oturun.
Sit wherever you like.
学び始める
İstediğiniz yere oturun.
So you give up, right?
学び始める
Öyleyse vazgeçiyorsun, doğru mu?
Some people were late.
学び始める
Bazı insanlar geç kalmıştı.
Someone lost a wallet.
学び始める
Birisi bir cüzdan kaybetti.
Someone stole my cash.
学び始める
Birisi benim paramı çaldı.
Sorry, I've got to go.
学び始める
Üzgünüm, gitmek zorundayım.
Stocks hit a new high.
学び始める
Hisse senetleri yeni bir zirve yaptı.
Tadpoles become frogs.
学び始める
Tetarlar kurbağa olurlar.
Take care of yourself.
学び始める
Kendinize iyi bakın.
Take hold of the rope.
学び始める
Halatı tutun.
Taro is studying hard.
学び始める
Taro, sıkı çalışıyor.
Tell me what happened.
学び始める
Bana ne olduğunu anlat.
Tell me what you mean.
学び始める
Ne demek istediğini bana söyle.
Tell me what you want.
学び始める
Bana ne istediğinizi söyleyin.
Tell me when to start.
学び始める
Ne zaman başlayacağını bana söyle.
Tests start next week.
学び始める
Testler önümüzdeki hafta başlar.
Thank you for calling.
学び始める
Aradığınız için teşekkür ederim.
Thank you for writing.
学び始める
Yazdığın için teşekkür ederim.
Thanks for your reply.
学び始める
Cevabınız için teşekkürler.
That apple is bruised.
学び始める
O elma çürümüş.
That car is quite new.
学び始める
O araba oldukça yeni.
That cost him his job.
学び始める
O onun işine maloldu.
That is an old camera.
学び始める
O eski bir kamera.
That is an old castle.
学び始める
O eski bir kale.
That is my dictionary.
学び始める
O benim sözlüğümdür.
That joke isn't funny.
学び始める
Bu fıkra komik değil.
That serves you right.
学び始める
O sana hak ettiğin cezayı verir.
That smells delicious.
学び始める
O lezzetli kokuyor.
That was a close call.
学び始める
O yakın bir çağrıydı.
That's a nice T-shirt.
学び始める
O güzel bir T-shirt.
That's enough for now.
学び始める
Şimdilik bu kadar yeterli.
That's good, isn't it?
学び始める
O iyi, değil mi?
That's not a bad idea.
学び始める
O kötü bir fikir değil.
That's not my concern.
学び始める
Benim endişem bu değil.
That's what I thought.
学び始める
Düşündüğüm odur.
That's why I was late.
学び始める
Geç kalmamın nedeni odur.
The baby smiled at me.
学び始める
Bebek bana gülümsedi.
The bear ran after me.
学び始める
Ayı beni kovaladı.
The birds are singing.
学び始める
Kuşlar şakıyorlar.
The box was too heavy.
学び始める
Kutu çok ağırdı.
The boy is over there.
学び始める
Çocuk orada.
The brake didn't work.
学び始める
Fren işe yaramadı.
The bus has just left.
学び始める
Otobüs az önce ayrıldı.
The candle burned out.
学び始める
Mum yandı.
The drawer won't open.
学び始める
Çekmece açılmaz.
The faucet is leaking.
学び始める
Musluk sızdırıyor.
The girl smiled at me.
学び始める
Kız bana gülümsedi.
The goldfish is alive.
学び始める
Akvaryum balığı canlı.
The guitar is in tune.
学び始める
Bu gitar akortlu.
The house caught fire.
学び始める
Ev yandı.
The ice is very thick.
学び始める
Buz çok kalın.
The kettle is boiling.
学び始める
Çaydanlık kaynıyor.
The king was executed.
学び始める
Kral idam edildi.
The lake is deep here.
学び始める
Göl burada derin.
The man lost all hope.
学び始める
Adam bütün umudunu kaybetmişti.
The man lost all hope.
学び始める
Adam bütün ümidini kaybetmişti.
The meat has gone bad.
学び始める
Et koktu.
The milk has gone bad.
学び始める
Süt kötüleşti.
The news made her sad.
学び始める
Haber onu üzdü.
The old man looks sad.
学び始める
Yaşlı adam üzgün görünüyor.
The other boys smiled.
学び始める
Diğer çocuklar gülümsedi.
The pain was terrible.
学び始める
Ağrı korkunçtu.
The pond has dried up.
学び始める
Gölet kurudu.
The radio is too loud.
学び始める
Radyonun sesi çok yüksek.
The rent is very high.
学び始める
Kira çok yüksek.
The river is very low.
学び始める
Nehirin seviyesi çok düşük.
The rumor may be true.
学び始める
Söylenti doğru olabilir.
The secret leaked out.
学び始める
Sır dışarı sızdı.
The soap hurt my eyes.
学び始める
Sabun gözlerimi acıttı.
The sound woke her up.
学び始める
Ses onu uyandırdı.
The station is nearby.
学び始める
İstasyon yakındır.
The story seems true.
学び始める
Hikaye gerçek görünüyor.
The story was amusing.
学び始める
Hikaye eğlenceliydi.
The sun has set.
学び始める
Güneş battı.
The sun is setting.
学び始める
Güneş batıyor.
The sun is rising now.
学び始める
Güneş şimdi yükseliyor.
The tide is coming in.
学び始める
Gelgit içeri geliyor
The time is up to you.
学び始める
Zaman size kalmış.
The train has arrived.
学び始める
Tren geldi.
The train was crowded.
学び始める
Tren kalabalıktı.
The treaty was signed.
学び始める
Antlaşma imzalandı.
The typhoon hit Tokyo.
学び始める
Tayfun Tokyo'yu vurdu.
The war ended in 1945.
学び始める
1945 yılında savaş sona erdi.
The war ended in 1954.
学び始める
1954 yılında savaş sona erdi.
The weather was ideal.
学び始める
Hava ideal idi.
The wind blew all day.
学び始める
Rüzgar bütün gün esti.
Their son grew bigger.
学び始める
Onların oğlu büyüdü.
There are no problems.
学び始める
Sorun yok.
There is no salt left.
学び始める
Hiç tuz kalmadı.
There was no bathroom.
学び始める
Hiç banyo yoktu.
There's nothing there.
学び始める
Orada bir şey yok.
These grapes are ripe.
学び始める
Bu üzümler olgun.
These shoes are Tom's.
学び始める
Bu ayakkabılar Tom'unki.
They all looked happy.
学び始める
Herkes mutlu görünüyordu.
They are all the same.
学び始める
Onların hepsi aynı.
They are out shopping.
学び始める
Onlar dışarıda alışveriş yapıyorlar.
They are the same age.
学び始める
Onlar aynı yaşta.
They arrived too soon.
学び始める
Onlar çok kısa sürede geldi.
They burned some coal.
学び始める
Onlar biraz kömür yaktılar.
They could hardly see.
学び始める
Onlar güçlükle görebiliyordu.
They found each other.
学び始める
Onlar birbirlerini buldular.
They hated each other.
学び始める
Onlar birbirlerinden nefret ediyordu.
They have tea at five.
学び始める
Onlar saat beşte çay içerler.
They know how to swim.
学び始める
Onlar nasıl yüzüleceğini biliyor.
They liked large cars.
学び始める
Onlar büyük arabaları seviyorlardı.
They look alike to me.
学び始める
Onlar bana benziyor.
They look happy today.
学び始める
Onlar bugün mutlu görünüyor.
They made fun of Mary.
学び始める
Onlar Mary ile alay ettiler.
They made fun of Mary.
学び始める
Onlar Mary ile alay etti.
They made me go there.
学び始める
Onlar beni oraya gönderdi.
They meet once a week.
学び始める
Onlar haftada bir kez buluşurlar.
They missed the train.
学び始める
Onlar treni kaçırdılar.
They remained friends.
学び始める
Onlar arkadaş kaldı.
They sat side by side.
学び始める
Onlar yan yana oturdular.
They sat under a tree.
学び始める
Bir ağacın altına oturdular.
They sat up all night.
学び始める
Onlar bütün gece oturdular.
They saw us yesterday.
学び始める
Onlar dün bizi gördüler.
They settled in Japan.
学び始める
Onlar Japonya'da yerleştiler.
They shouted for help.
学び始める
Onlar yardım için bağırdılar.
They will never agree.
学び始める
Onlar asla aynı fikirde olmayacaklar.
They're eating apples.
学び始める
Onlar elmalar yiyorlar.
This blouse is cotton.
学び始める
Bu bluz pamuktur.
This book is very new.
学び始める
Bu kitap çok yeni.
This cloth feels soft.
学び始める
Bu kumaş yumuşak.
This curry is too hot.
学び始める
Bu köri çok acı.
This dog is a mongrel.
学び始める
Bu köpek bir melez.
This game was put off.
学び始める
Bu oyun ertelendi.
This heater burns gas.
学び始める
Bu ısıtıcı gaz yakar.
This is a free ticket.
学び始める
Bu ücretsiz bir bilet.
This is a wooden comb.
学び始める
Bu tahta bir tarak.
This is based on fact.
学び始める
Bu gerçeğe dayalıdır.
This is how I made it.
学び始める
Onu bu şekilde yaptım.
This is Kenji's chair.
学び始める
Bu Kenji'nin sandalyesi.
This is my dictionary.
学び始める
Bu benim sözlük.
This is my friend Tom.
学び始める
Bu benim arkadaşım Tom.
This is not important.
学び始める
Bu önemli değildir.
This is the last game.
学び始める
Bu son oyun.
This is the last time.
学び始める
Bu, son kez.
This is what I wanted.
学び始める
İstediğim budur.
This meat cuts easily.
学び始める
Bu et kolayca kesiliyor.
This milk tastes sour.
学び始める
Bu sütün tadı ekşi.
This pear smells nice.
学び始める
Bu armut güzel kokuyor.
This room is for rent.
学び始める
Bu oda kiralık.
This room is for VIPs.
学び始める
Bu oda VIP'ler için.
This room is too dark.
学び始める
Bu oda çok karanlık.
This should be plenty.
学び始める
Bu yeterli olmalıdır.
This soup tastes good.
学び始める
Bu çorbanın tadı iyi.
This string is strong.
学び始める
Bu ip güçlü.
This sure tastes good!
学び始める
Gerçekten güzel bir tadı var.
This textbook is good.
学び始める
Bu ders kitabı iyidir.
This wine tastes good.
学び始める
Bu şarabın tadı iyi.
This work doesn't pay.
学び始める
Bu iş karşılığını ödemiyor.
Those are my trousers.
学び始める
Onlar benim pantolon.
Those are their books.
学び始める
Onlar onların kitapları.
Those photos are hers.
学び始める
Şu fotoğraflar onun.
Tom and I are friends.
学び始める
Tom ve ben arkadaşız.
Tom apologized to her.
学び始める
Tom ona özür diledi.
Tom appealed for help.
学び始める
Tom yardım başvurusunda bulundu.
Tom looks confused.
学び始める
Tom kafası karışmış görünüyordu.
Tom asked for a raise.
学び始める
Tom bir zam istedi.
Tom ate three hotdogs.
学び始める
Tom üç sosisli sandviç yedi.
Tom awoke at daybreak.
学び始める
Tom şafakta uyandı.
Tom boarded the plane.
学び始める
Tom uçağa bindi.
Tom boiled some water.
学び始める
Tom biraz su kaynattı.
Tom broke his glasses.
学び始める
Tom gözlüğünü kırdı.
Tom called me by name.
学び始める
Tom, adıyla beni aradı.
Tom can count on Mary.
学び始める
Tom Mary'ye güvenebilir.
Tom can't drive a bus.
学び始める
Tom, bir otobüsü süremez.
Tom can't forget Mary.
学び始める
Tom Mary'yi unutamıyor.
Tom can't play tennis.
学び始める
Tom tenis oynayamaz.
Tom can't read French.
学び始める
Yom Fransızca okuyamaz.
Tom can't swim at all.
学び始める
Tom hiç yüzemiyor.
Tom caught a big fish.
学び始める
Tom büyük bir balık yakaladı.
Tom clapped his hands.
学び始める
Tom ellerini alkışladı.
Tom cleared the table.
学び始める
Tom tabloyu temizledi.
Tom collects antiques.
学び始める
Tom antikalar toplar.
Tom could barely walk.
学び始める
Tom güçlükle yürüyebiliyordu.
Tom cried for an hour.
学び始める
Tom bir saat ağladı.
Tom cried like a baby.
学び始める
Tom bir bebek gibi ağladı.
Tom cut classes again.
学び始める
Tom tekrar dersleri astı.
Tom deserves a reward.
学び始める
Tom bir ödülü hak ediyor.
Tom did fifty sit-ups.
学び始める
Tom elli mekik yaptı.
Tom did it by himself.
学び始める
Tom onu kendi başına yaptı.
Tom did it on purpose.
学び始める
Tom onu bilerek yaptı.
Tom didn't have lunch.
学び始める
Tom öğle yemeği yemedi.
Tom didn't marry Mary.
学び始める
Tom Mary ile evlenmedi.
Tom didn't say a word.
学び始める
Tom bir kelime söylemedi.
Tom died in his sleep.
学び始める
Tom uykusunda öldü.
Tom disappointed Mary.
学び始める
Tom Mary'yi hayal kırıklığına uğrattı.
Tom does quality work.
学び始める
Tom kaliteli iş yapar.
Tom doesn't feel well.
学び始める
Tom iyi hissetmiyor.
Tom doesn't know Mary.
学び始める
Tom Mary'yi tanımıyor.
Tom doesn't like beef.
学び始める
Tom sığır eti sevmez.
Tom doesn't like cats.
学び始める
Tom kedileri sevmez.
Tom doesn't like dogs.
学び始める
Tom köpekleri sevmez.
Tom doesn't like Mary.
学び始める
Tom Mary'den hoşlanmıyor.
Tom doesn't like pork.
学び始める
Tom domuz eti sevmez.
Tom doesn't like this.
学び始める
Tom bundan hoşlanmaz.
Tom doesn't talk much.
学び始める
Tom çok konuşmaz.
Tom doesn't want pity.
学び始める
Tom merhamet istemiyor.
Tom eats like a horse.
学び始める
Tom bir at gibi yiyor.
Tom felt like dancing.
学び始める
Tom'un canı dans etmek istedi.
Tom finally got a job.
学び始める
Tom sonunda bir iş buldu.
Tom finished the race.
学び始める
Tom yarışı bitirdi.
Tom flirted with Mary.
学び始める
Tom Mary ile flört etti.
Tom gave a brief talk.
学び始める
Tom kısa bir konuşma yaptı.
Tom gets angry easily.
学び始める
Tom kolayca sinirlenir.
Tom gets on my nerves.
学び始める
Tom benim sinirime dokunuyor.
Tom gets tired easily.
学び始める
Tom kolayca yorulur.
Tom goes to bed early.
学び始める
Tom yatmaya erken gider.
Tom got into the boat.
学び始める
Tom tekneye bindi.
Tom got off the plane.
学び始める
Tom uçaktan indi.
Tom got over his cold.
学び始める
Tom soğuk algınlığını atlattı.
Tom grew up in Boston.
学び始める
Tom Boston'da büyüdü.
Tom had a hectic week.
学び始める
Tom yoğun bir hafta geçirdi.
Tom had his palm read.
学び始める
Tom avuç içini okuttu.
Tom had no money left.
学び始める
Tom'un hiç parası kalmamıştı.
Tom had to go himself.
学び始める
Tom kendisi gitmek zorunda kaldı.
Tom has a big problem.
学び始める
Tom'un büyük bir sorunu var.
Tom has a bloody nose.
学び始める
Tom'un kanayan bir burnu var.
Tom has a good memory.
学び始める
Tom, iyi bir belleğe sahiptir.
Tom has a nice camera.
学び始める
Tom'un güzel bir kamerası var.
Tom has a pierced ear.
学び始める
Tom'un delinmiş bir kulağı var.
Tom has a poor memory.
学び始める
Tom'un zayıf bir hafızası var.
Tom has a reservation.
学び始める
Tom'un bir rezervasyonu var.
Tom has a sore throat.
学び始める
Tom'un boğazı ağrıyor.
Tom has a stomachache.
学び始める
Tom'un midesi ağrıyor.
Tom has a sweet tooth.
学び始める
Tom'un tatlıya düşkünlüğü var.
Tom has decided to go.
学び始める
Tom gitmeye karar verdi.
Tom has gained weight.
学び始める
Tom kilo aldı.
Tom has good eyesight.
学び始める
Tom'un iyi görme yeteneği var.
Tom has good reflexes.
学び始める
Tom'un iyi refleksleri var.
Tom has lost his keys.
学び始める
Tom, anahtarlarını kaybetti.
Tom has poor eyesight.
学び始める
Tom'un görme duyusu iyi değil.
Tom has three cameras.
学び始める
Tom'un üç kamerası var.
Tom has three cousins.
学び始める
Tom'un üç kuzeni var.
Tom has time to spare.
学び始める
Tom'un ayıracak zamanı vardı.
Tom has to go to work.
学び始める
Tom işe gitmek zorundadır.
Tom has turned thirty.
学び始める
Tom otuza girdi.
Tom heard Mary crying.
学び始める
Tom Mary'nin ağladığını duydu.
Tom heard Mary scream.
学び始める
Tom Mary'nin çığlık attığını duydu.
Tom hid under the bed.
学び始める
Tom yatağın altına saklandı.
Tom is a good athlete.
学び始める
Tom, iyi bir atlet.
Tom is a good student.
学び始める
Tom, iyi bir öğrencidir.
Tom is a good swimmer.
学び始める
Tom, iyi bir yüzücü.
Tom is a handsome man.
学び始める
Tom yakışıklı bir adam.
Tom is a househusband.
学び始める
Tom bir ev erkeğidir.
Tom is a truck driver.
学び始める
Tom bir kamyon şoförü.
Tom is about to leave.
学び始める
Tom gitmek üzeredir.
Tom is afraid of dogs.
学び始める
Tom köpeklerden korkar.
Tom is afraid of Mary.
学び始める
Tom Mary'den korkuyor.
Tom is as tall as Jim.
学び始める
Tom Jim kadar uzundur.
Tom is gaining weight.
学び始める
Tom kilo alıyor.
Tom is getting better.
学び始める
Tom daha da iyileşiyor.
Tom is good at skiing.
学び始める
Tom kayakta iyidir.
Tom is hard to please.
学び始める
Tom'u memnun etmesi zordur.
Tom is in good health.
学び始める
Tom'un sağlık durumu iyi.
Tom is Mary's brother.
学び始める
Tom Mary'nin erkek kardeşi.
Tom is Mary's husband.
学び始める
Tom Mary'nin kocası.
Tom is Mary's stepson.
学び始める
Tom Mary'nin üvey oğlu.
Tom is Mary's teacher.
学び始める
Tom Mary'nin öğretmeni.
Tom is off duty today.
学び始める
Tom bugün çalışmıyor.
Tom is on his own now.
学び始める
Tom şu anda kendi başına.
Tom is probably right.
学び始める
Tom muhtemelen haklı.
Tom is quite a talker.
学び始める
Tom tam bir konuşmacı.
Tom is thirty at most.
学び始める
Tom en fazla otuzdur.
Tom is unfit for that job.
学び始める
Tom bu işe uygun değildir.
Tom is very dexterous.
学び始める
Tom çok hünerli.
Tom is very sarcastic.
学び始める
Tom çok alaycı.
Tom isn't a good cook.
学び始める
Tom, iyi bir aşçı değildir.
Tom isn't at home now.
学び始める
Tom şimdi evde değil.
Tom isn't cold at all.
学び始める
Tom hiç üşümedi.
Tom isn't so gullible.
学び始める
Tom o kadar saf dilli değildir.
Tom jumped out of bed.
学び始める
Tom yataktan fırladı.
Tom keeps a black cat.
学び始める
Tom siyah bir kedi besliyor.
Tom knocked Mary down.
学び始める
Tom Mary'ye vurup yere serdi.
Tom knows Boston well.
学び始める
Tom Boston'u iyi bilir.
Tom knows many things.
学び始める
Tom çok şey bilir.
Tom knows some French.
学び始める
Tom biraz Fransızca bilir.
Tom knows who Mary is.
学び始める
Tom Mary'nin kim olduğunu biliyor.
Tom likes being alone.
学び始める
Tom yalnız kalmaktan hoşlanıyor.
Tom likes to have fun.
学び始める
Tom eğlenmeyi seviyor.
Tom looked very happy.
学び始める
Tom çok mutlu görünüyordu.
Tom looks happy today.
学び始める
Tom bugün mutlu görünüyor.
Tom lost his eyesight.
学び始める
Tom görme yeteneğini kaybetti.
Tom lost his passport.
学び始める
Tom pasaportunu kaybetti.
Tom lost his umbrella.
学び始める
Tom şemsiyesini kaybetti.
Tom misses Mary a lot.
学び始める
Tom Mary'yi çok özlüyor.
Tom named his dog Rex.
学び始める
Tom, köpeğinin adını Rex koydu.
Tom named his dog Rex.
学び始める
Tom köpeğine Rex adını verdi.
Tom needed assistance.
学び始める
Tom'un yardıma ihtiyacı vardı.
Tom needs a dry towel.
学び始める
Tom'un kuru bir havluya ihtiyacı var.
Tom needs Mary's help.
学び始める
Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı var.
Tom never eats quiche.
学び始める
Tom asla kiş yemez.
Tom never got married.
学び始める
Tom asla evlenmedi.
Tom never said a word.
学び始める
Tom asla bir kelime söylemedi.
Tom never wears a hat.
学び始める
Tom asla şapka takmaz.
Tom often eats in bed.
学び始める
Tom sık sık yatakta yiyor.
Tom often skips meals.
学び始める
Tom genellikle öğün atlar.
Tom plugged in the TV.
学び始める
Tom televizyonu prize taktı.
Tom ran into the room.
学び始める
Tom odaya koştu.
Tom ran up the stairs.
学び始める
Tom merdivenlerden yukarı koştu.
Tom rang the doorbell.
学び始める
Tom kapı zilini çaldı.
Tom really likes Mary.
学び始める
Tom gerçekten Mary'yi seviyor.
Tom ruined my weekend.
学び始める
Tom, benim hafta sonumu harap etti.
Tom saved Mary a seat.
学び始める
Tom Mary'ye bir yer ayırdı.
Tom saved Mary's life.
学び始める
Tom Mary'nin hayatını kurtardı.
Tom screamed for help.
学び始める
Tom yardım için çığlık attı.
Tom scrubbed his feet.
学び始める
Tom ayaklarını yıkadı.
Tom seems quite upset.
学び始める
Tom çok üzgün görünüyor.
Tom seems to be happy.
学び始める
Tom mutlu gibi görünüyor.
Tom seems to be sleeping.
学び始める
Tom uyuyor gibi görünüyor.
Tom sent Mary packing.
学び始める
Tom Mary'yi ambalajlamaya gönderdi.
Tom sold Mary his car.
学び始める
Tom Mary'ye arabasını sattı.
Tom sounded exhausted.
学び始める
Tom çok yorgun görünüyordu.
Tom looked surprised.
学び始める
Tom şaşırmış görünüyordu.
Tom stood on his head.
学び始める
Tom başının üzerinde durdu.
Tom talked me into it.
学び始める
Tom beni ona ikna etti.
Tom teaches us French.
学び始める
Tom bize Fransızca öğretir.
Tom thought it was OK.
学び始める
Tom onun tamam olduğunu düşündü.
Tom threw me an apple.
学び始める
Tom bana bir elma attı.
Tom tipped the waiter.
学び始める
Tom garsona bahşiş verdi.
Tom told Mary his age.
学び始める
Tom Mary'ye yaşını söyledi.
Tom took his own life.
学び始める
Tom intihar etti.
Tom turned himself in.
学び始める
Tom kendini ihbar etti.
Tom turned off the TV.
学び始める
Tom TV'yi kapattı.
Tom twisted his ankle.
学び始める
Tom bileğini burktu.
Tom twisted the truth.
学び始める
Tom gerçeği çarpıttı.
Tom opened the safe.
学び始める
Tom kasayı açtı.
Tom untied the ribbon.
学び始める
Tom kurdeleyı çözdü.
Tom used to date Mary.
学び始める
Tom Mary ile çıkardı.
Tom used to love Mary.
学び始める
Tom Mary'yi severdi.
Tom wants more coffee.
学び始める
Tom daha fazla kahve istiyor.
Tom wants to hug Mary.
学び始める
Tom Mary'ye sarılmak istiyor.
Tom wants to know why.
学び始める
Tom nedenini bilmek istiyor.
Tom was a bad student.
学び始める
Tom kötü bir öğrenci idi.
Tom is disappointed.
学び始める
Tom hayal kırıklığına uğradı.
Tom was in the shower.
学び始める
Tom duştaydı.
Tom was third in line.
学び始める
Tom sırada üçüncü idi.
Tom was very reliable.
学び始める
Tom çok güvenilirdi.
Tom went back to work.
学び始める
Tom işe geri döndü.
Tom went to the beach.
学び始める
Tom plaja gitti.
Tom will be fine.
学び始める
Tom iyi olacak.
Tom will be here soon.
学び始める
Tom yakında burada olacak.
Tom won't let Mary go.
学び始める
Tom, Mary'nin gitmesine izin vermeyecektir.
Tom wouldn't say that.
学び始める
Tom onu söylemezdi.
Tom zipped up his bag.
学び始める
Tom çanta fermuarını kapadı.
Tom zipped up his fly.
学び始める
Tom fermuarını kapadı.
Tom, I need your help.
学び始める
Tom, yardımına ihtiyacım var.
Tomorrow is a holiday.
学び始める
Yarın tatil.
Tomorrow is Christmas.
学び始める
Yarın Noel.
Tomorrow's my day off.
学び始める
Yarın benim izin günüm.
Tony is a fast runner.
学び始める
Tony hızlı bir koşucu.
Turn in your homework.
学び始める
Ev ödevini teslim et.
Two men came up to me.
学び始める
İki adam bana geldi.
Two seats were vacant.
学び始める
İki koltuk boş.
Wait till I count ten.
学び始める
Ben ona sayana kadar bekleyin.
Was anybody else hurt?
学び始める
Başka kimse yaralandı mı?
Was it cold yesterday?
学び始める
Dün soğuk muydu?
We accepted his offer.
学び始める
Biz onun önerisini kabul ettik.
We agreed to the plan.
学び始める
Biz planı kabul ettik.
We all agree with you.
学び始める
Biz hepimiz seninle aynı fikirdeyiz.
We all hope for peace.
学び始める
Hepimiz barış için umut ediyoruz.
We are short of money.
学び始める
Bizim paramız yok.
We are soccer players.
学び始める
Biz futbolcularız.
We call his son Jimmy.
学び始める
Biz onun oğluna Jimmy diyoruz.
We captured the thief.
学び始める
Biz hırsızı ele geçirdik.
We cut the pie in two.
学び始める
Biz tartı ikiye kestik.
We didn't go very far.
学び始める
Biz çok uzağa gitmedik.
We got along famously.
学び始める
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
We got an early start.
学び始める
Biz erken bir başlangıç yaptık.
We had an early lunch.
学び始める
Biz erken bir öğle yemeği yedik.
We have time to spare.
学び始める
Ayıracak zamanımız var.
We have two daughters.
学び始める
Biz iki kıza sahibiz.
We helped one another.
学び始める
Birbirimize yardımcı olduk.
We knelt down to pray.
学び始める
Biz dua etmek için diz çöktük.
We left him some cake.
学び始める
Biz ona biraz kek bıraktık.
We left the door open.
学び始める
Kapıyı açık bıraktık.
We live in a big city.
学び始める
Biz büyük bir şehirde yaşıyoruz.
We lost by two points.
学び始める
Biz iki puanla kaybetti.
We love eating apples.
学び始める
Elma yemeyi severiz.
We miss you very much.
学び始める
Sizi çok özlüyoruz.
We must start at once.
学び始める
Biz hemen başlamalıyız.
We must study English.
学び始める
Biz İngilizce öğrenimi yapmalıyız.
We need to study more.
学び始める
Biz daha çok çalışmalıyız.
We often eat fish raw.
学び始める
Biz sık sık balığı çiğ yedik.
We ought to leave now.
学び始める
Biz şimdi gitmeliyiz.
We ran short of money.
学び始める
Paramız kalmadı.
We rested for a while.
学び始める
Biz bir süre dinlendik.
We should do our best.
学び始める
Biz elimizden geleni yapmalıyız.
We sometimes see them.
学び始める
Biz bazen onlarla görüşürüz.
We sometimes see them.
学び始める
Onlarla bazen görüşürüz.
We stood face to face.
学び始める
Biz yüz yüze durduk.
We took turns driving.
学び始める
Nöbetleşe arabayı sürdük.
We want something new.
学び始める
Biz yeni bir şey istiyoruz.
We watch TV every day.
学び始める
Biz her gün TV izleriz.
We went to the museum.
学び始める
Biz müzeye gittik.
We will soon take off.
学び始める
Yakında yola çıkacağız.
We'll begin work soon.
学び始める
Biz, yakında çalışmaya başlayacağız.
We're on our way home.
学び始める
Biz evimize gidiyoruz.
Well, I must be going.
学び始める
Pekala, gidiyor olmalıyım.
What are the symptoms?
学び始める
Belirtiler nelerdir?
What are they made of?
学び始める
Onlar neyden yapılmıştır?
What can I do for you?
学び始める
Sizin için ne yapabilirim?
What did you do there?
学び始める
Orada ne yaptınız?
What do you recommend?
学び始める
Ne tavsiye edersiniz?
What does your son do?
学び始める
Oğlunuz ne iş yapar?
What else do you want?
学び始める
Başka ne istiyorsun?
What floats your boat?
学び始める
Tekneni ne yüzdürür?
What grade are you in?
学び始める
Hangi sınıftasın?
What grade are you in?
学び始める
Hangi sınıfa gidiyorsun?
What is he driving at?
学び始める
O ne demek istiyor?
What is his wife like?
学び始める
Eşi kime benziyor?
What is in the garden?
学び始める
Bahçedeki nedir?

コメントを投稿するにはログインする必要があります。