1. bilgi
Özellikli bilgi istiyorum.
Nazlı sorunu çözmek için önceden sahip olduğu bilgiyi kullandı.
Dünyayı değiştiren iletişimdir, bilgi değil.
Perry ondan değerli bilgi aldı.
Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
Bana bir parça bilgi getirdi.
2. danışma
Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
トルコ語 "という言葉informacja"(danışma)集合で発生します。
TURECKI NA LOTNISKU ✈️